Giorgio Armani, 91 Yaşında Aramızdan Ayrıldı

Armani Group tarafından yapılan açıklamada, “Markamızın yaratıcısı, kurucusu ve tükenmek bilmeyen enerjisiyle kalbimiz olan Giorgio Armani’nin kaybını derin bir üzüntüyle duyuruyoruz. Çalışanları ve iş arkadaşları tarafından her zaman saygı ve hayranlıkla ‘Bay Armani’ olarak anılan ustamız, sevdiklerinin arasında, huzur içinde hayata veda etti. Son anına kadar yorulmadan çalışan Armani, tüm benliğini şirketine, koleksiyonlarına ve geleceğe dair projelerine adadı” ifadelerine yer verildi.

Haziran ayında, uzun kariyeri boyunca ilk kez sağlık sorunları nedeniyle Milano Moda Haftası’ndaki defilelere katılamayan Armani için moda dünyası umut dolu bir bekleyiş içindeydi. Ne var ki, bu beklenti yerini derin bir kayba bıraktı. Ailesi ve çalışma arkadaşları bu duyguyu şu sözlerle dile getirdi: “Bu şirkette her zaman büyük bir aile olduk. Bugün, vizyonu, tutkusu ve adanmışlığıyla bu aileyi var eden ve büyüten liderimizin ardından hissettiğimiz boşluk tarifsiz. Ama tam da onun ruhunu yaşatmak adına, biz çalışanları ve aile bireyleri, yarattığı bu markayı onurla, sorumlulukla ve sevgiyle yaşatmaya kararlıyız.”

Modanın gerçek ustalarından biri olan Giorgio Armani, kariyerine Milano’da bir mağazada vitrin tasarımcısı ve satış danışmanı olarak adım attı. 1960’ların sonlarında hayatına giren Sergio Galeotti ile kurduğu profesyonel ve kişisel bağ, onu 1975 yılında kendi adını taşıyan markayı kurmaya götüren önemli bir dönüm noktası oldu.

Armani, kısa sürede dünya modasının en etkili isimlerinden biri haline geldi. Kendi markasını, kırmızı halı stilinin temellerini atan, benzersiz bir moda imparatorluğuna dönüştürdü. 2005 yılında hayata geçirdiği couture markası Armani Privé ile zanaatını en ince detayına kadar işleme fırsatı buldu; son yirmi yıl boyunca ödül törenlerinde hafızalara kazınan pek çok elbiseye imzasını attı. Sophia Loren, Cate Blanchett, Zendaya, Diane Keaton ve Nicole Kidman gibi Hollywood’un önde gelen isimleri, onun tasarımlarını taşıyan yıldızlardan sadece birkaçıydı.

Bu yıl, Giorgio Armani’nin kendi adını taşıyan markasının 50. yılı. Yarım asırlık bu yolculuk boyunca, kadınların ve erkeklerin ne giymek istediğini ve giydiklerinde nasıl hissetmek istediklerini anlamayı asla bırakmadı. “Baştan ne istediğimi biliyordum: Hayal ile gerçek arasında bir denge kurmak,” demişti. Bay Armani, tam da bunu başardı.

28 Eylül’de Milano’da gerçekleşecek olan 50. yıl kutlaması, artık sadece bir dönüm noktasını değil, aynı zamanda moda dünyasının ona duyduğu saygının sessiz ama güçlü bir ifadesini temsil edecek. Yaratıcılığının olmadığı bir moda dünyasını hayal etmek zor; neyse ki, imzasını taşıyan tasarımlar yaşamaya ve ilham vermeye devam edecek.