ÜNLÜ STİLİ
Hola Chica!
"Harika bir tatilden hemen sonra bir ofise tıkılmış olmak hiç de keyifli değil..."
GÜNCELLEME TARİHİ: 30 Mayıs 2011
filizcaglayan.blogspot.com
Harika bir tatilden hemen sonra bir ofise tıkılmış olmak hiç de keyifli değil. Aklım hala o güzel sahilde, sesiyle uyuduğum dalga seslerinde,yelkenli ile denize açıldığımız günde, leziz yemeklerde, romantik günbatımlarında ve de sizi kendi evinizde gibi hissettirmek için elinden geleni yapan calışkan ve sıcak Meksika insanlarında.
R2 ile birlikte mini bir tatille kendimizi ödüllendirmeye karar verdiğimizde nereye gideceğimizi biliyorduk. Meksika! Geçen yıl yine bu zaman Meksika'nın Caribbean kıyılarına gidip hayran olmuştuk ve bu tatilde yine Meksika'da farklı bir yer deneyelim dedik. Bu kez Pasifik okyanusu kıyısında sevimli bir downtown ve 68 km'lik Banderas koyu boyunca konuşlanmış tatil köyleri ile ünlü, Amerikalılar ve Kanadalılar arasında çok popüler olan Puerto Vallarta'ya gittik.
Yediğin içtigin senin olsun gördüklerini anlat misali olmayacak pe
k, çünkü yediğimiz deniz ürünü ve geleneksel Meksika yemekleri inanılmazdı. Yüzgeçlerim çıkmadan döndüm ancak ceviche, grill edilmiş taze balık ve istakoz keyfinin tadı hala damağımda. Ceviche, pişirilmeden sadece marine edilerek hazırlanan ciğ balık ya da herhangi deniz ürünü karışımı bir deniz salatası da olabiliyor. Benim en favorim coconut sütü ve lime ile marine edilmiş ahtapot ve karisdesli cevicheydi. Meksika mutfağina has taze yapılmış guacamole, salsa ve mısır chips üçlüsü, tamales ve taco'lar da vazgeçilmez tadlardandı. Denediğimiz en farklı yiyecek sarımsak ve tereyağı sosuyla sunulan salyangozdu, gerçi Fransızlara özgü bir yemek ama napalım bize de Meksika'da yemek kısmet oldu. Görünümüne bakmayın şiddetle tavsiye ediyorum.
Bir elimde moda dergim, bir elimde frozen mango margaritam, umrunda mı dünya şeklinde plajda keyif yaparken bir yandan da plaj modasını takip ettim elbette. Plajın en favori gözlük stili wayfarer' ler, aksesuarlarda hasır sapkalar, hasır plaj çantaları, mayo ve bikinilerde çizgili ve puantiyeli bikiniler ve de sahildeki mutlu ve çakır keyif insanlar… Battaniye ve gümüş takı satan seyyar satıcılar da bir yolunu bulup plajda yerlerini alıyordu. Ben de Türkiye misali ciddi bir pazarlık sonucu renkli bir battaniye sahibi oldum.
Kaldığımız tatil köyü küçük bir koyda yapılmış ve güzel gün batımlarıyla bana Kuşadasını hatırşattı, R2'da hep Antalya'ya benzetti. Özledik sanırım yine Türkiye'yi. Günde en az 2 düğüne sahit oluyorduk, kumsal düğünleri oldukça popülerdi Amerikali çiftler arasında ve açıkcası insanın tekrar evlenesi geliyor bu düğünleri gördükçe.
Donuk duruşlarıyla ara ara karsılasabileceğiniz iguanalar da önemli bir Meksika tatili detayı eğer bu sürüngenlerden çok korkuyorsanız. Ama zararsız ve kendi hallerinde hayvanlar, bir süre sonra alışıyorsunuz.
Neyse ben sözü daha fazla uzatmayayım, çektiğim fotoğraflar anlatsin geri kalanını.
Muchos Besos!
Harika bir tatilden hemen sonra bir ofise tıkılmış olmak hiç de keyifli değil. Aklım hala o güzel sahilde, sesiyle uyuduğum dalga seslerinde,yelkenli ile denize açıldığımız günde, leziz yemeklerde, romantik günbatımlarında ve de sizi kendi evinizde gibi hissettirmek için elinden geleni yapan calışkan ve sıcak Meksika insanlarında. R2 ile birlikte mini bir tatille kendimizi ödüllendirmeye karar verdiğimizde nereye gideceğimizi biliyorduk. Meksika! Geçen yıl yine bu zaman Meksika'nın Caribbean kıyılarına gidip hayran olmuştuk ve bu tatilde yine Meksika'da farklı bir yer deneyelim dedik. Bu kez Pasifik okyanusu kıyısında sevimli bir downtown ve 68 km'lik Banderas koyu boyunca konuşlanmış tatil köyleri ile ünlü, Amerikalılar ve Kanadalılar arasında çok popüler olan Puerto Vallarta'ya gittik.
Yediğin içtigin senin olsun gördüklerini anlat misali olmayacak pe
k, çünkü yediğimiz deniz ürünü ve geleneksel Meksika yemekleri inanılmazdı. Yüzgeçlerim çıkmadan döndüm ancak ceviche, grill edilmiş taze balık ve istakoz keyfinin tadı hala damağımda. Ceviche, pişirilmeden sadece marine edilerek hazırlanan ciğ balık ya da herhangi deniz ürünü karışımı bir deniz salatası da olabiliyor. Benim en favorim coconut sütü ve lime ile marine edilmiş ahtapot ve karisdesli cevicheydi. Meksika mutfağina has taze yapılmış guacamole, salsa ve mısır chips üçlüsü, tamales ve taco'lar da vazgeçilmez tadlardandı. Denediğimiz en farklı yiyecek sarımsak ve tereyağı sosuyla sunulan salyangozdu, gerçi Fransızlara özgü bir yemek ama napalım bize de Meksika'da yemek kısmet oldu. Görünümüne bakmayın şiddetle tavsiye ediyorum.Bir elimde moda dergim, bir elimde frozen mango margaritam, umrunda mı dünya şeklinde plajda keyif yaparken bir yandan da plaj modasını takip ettim elbette. Plajın en favori gözlük stili wayfarer' ler, aksesuarlarda hasır sapkalar, hasır plaj çantaları, mayo ve bikinilerde çizgili ve puantiyeli bikiniler ve de sahildeki mutlu ve çakır keyif insanlar… Battaniye ve gümüş takı satan seyyar satıcılar da bir yolunu bulup plajda yerlerini alıyordu. Ben de Türkiye misali ciddi bir pazarlık sonucu renkli bir battaniye sahibi oldum.
Kaldığımız tatil köyü küçük bir koyda yapılmış ve güzel gün batımlarıyla bana Kuşadasını hatırşattı, R2'da hep Antalya'ya benzetti. Özledik sanırım yine Türkiye'yi. Günde en az 2 düğüne sahit oluyorduk, kumsal düğünleri oldukça popülerdi Amerikali çiftler arasında ve açıkcası insanın tekrar evlenesi geliyor bu düğünleri gördükçe.Donuk duruşlarıyla ara ara karsılasabileceğiniz iguanalar da önemli bir Meksika tatili detayı eğer bu sürüngenlerden çok korkuyorsanız. Ama zararsız ve kendi hallerinde hayvanlar, bir süre sonra alışıyorsunuz.
Neyse ben sözü daha fazla uzatmayayım, çektiğim fotoğraflar anlatsin geri kalanını.
Muchos Besos!
