İnce detayların ANLATICISI
Bir markayı yalnızca anlatmakla kalmayıp ona sahne hazırlayan iş insanı ARZU DEMIRER, GLOBAL arenada karşılık bulan samimi, RAFINE ve kişisel YARATIM felsefesini paylaşıyor.
GÜNCELLEME TARİHİ: 15 Aralık 2025
Yazı: Bade Çakar
Uzun yıllardır iş dünyasında biri olarak halkla ilişkiler alanında kendi markanızı kurma hikayenizi anlatır mısınız, bu alana yönelmenizi sağlayan motivasyon neydi?
Uzun yıllar Türkiye’nin en önemli ajansını yönettikten ve sektörde 22 yılı geride bıraktıktan sonra kendi vizyonumu hayata geçirme zamanı geldiğini hissettim. Privée PR’ı lüks sektörüne, uluslararası arenada konuşulacak, yaratıcı ve konsantre iletişim programları kazandırmak için kurdum.Benim için iletişim yalnızca görünürlük yaratmak değil; markalara bir ruh, bir sahne ve bir hikaye kazandırmak demek. Privée’nin kuruluş felsefesi tam olarak bu: Daha rafine, daha estetik ve daha kişisel bir dokunuş yaratma arzusu.
30 yılı aşkın deneyiminizin en dönüm noktası olarak gördüğünüz an hangisiydi?
Benim için gerçek dönüm noktası, kurduğum ajansın dünya sahnesine çıkışını görmek oldu. Privée PR’ın Milano’da, Londra’da, Dubai’de ve Paris’te projeler üretmesi; uluslararası markaların Türkiye’den çıkan butik bir ajansa güvenmesi kariyerimdeki en gurur verici eşiklerden biri. Bir Türk ajansın global arenada bu kadar güçlü markalarla aynı masada oturması, doğru vizyonla hiçbir sınırın olmadığını kanıtlıyor. Bu başarının ardında ise çok kıymetli bir ekip sinerjisi var. Yıllardır benimle birlikte yürüyen, çalışkan, yaratıcı, detaylara tutkulu bir ekip. Privée PR’ın ruhunu ve sürdürülebilir başarısını aslında onlar oluşturuyor. Benim için dönüm noktası yalnızca global projeler değil; bu projeleri birlikte hayata geçirdiğim, her biri kendi alanında parlayan bu ekip arkadaşlarımla yarattığımız güç birliğidir.
Markalarla çalışırken en çok hangi kriterler sizin için belir- leyici oluyor?
Markanın kendi değerlerine gerçekten inanması ve samimi olması. Kısa vadeli görünürlük yerine uzun soluklu bir hikaye oluşturma isteği bizim için önemli. Ortak bir duygu ve vizyon paylaşmadan gerçek anlamda etkileyici iletişim yaratmak mümkün olmuyor.
Bir markayı en iyi şekilde tanıtmak için neler gerekiyor?
Doğru konumlandırma, tutarlı bir anlatı ve duygusal bir bağ... Tüketiciler artık yalnızca mesaj duymak istemiyor; markaya kendilerini yakın hissetmek istiyor. Görsel kimlikten içerik diline, yüz seçimine kadar tüm dokunuşların markanın ruhunu desteklemesi gerekiyor.
Kadın lider olarak sektörde yer almak sizin için hangi anlamı taşıyor?
Kadın liderliğinin gücü empati, zarafet ve sezgiden geliyor. Bu sektör, duygu ve aklın birlikte çalışmasını gerektiren bir alan. Kadınların birbirine ilham verdiği, destek olduğu bir ekosistemin parçası olmak benim için çok değerli. Liderliği yalnızca yönetmek değil, yol açmak ve ilham vermek olarak görüyorum.

Yeni nesil medya, dijital etki ve algoritmalar PR stratejile- rinizi nasıl dönüştürdü?
Artık PR sadece medya ilişkilerinden ibaret değil. Algoritmalarla, verilerle ve içerik stratejileriyle iç içe ilerliyor. Yine de ben duygunun yerini hiçbir şeyin alamayacağına inanıyorum. Teknolojiyi duyguyla birleştirdiğinizde gerçek etki ortaya çıkıyor. Influencer haritaları, dijital içerik tasarımları, deneyimsel platformlar ve marka hikayesi birbirini tamamladığında güçlü sonuçlar elde ediyoruz.
Sizin için moda endüstrisinin en cazip yönü nedir?
Modaa kültür, duygu ve sanatın kesiştiği bir evren. Her kolek- siyon bir dönemin ruhunu anlatır, her marka kendi hikâyesini taşır. Bu yaratıcılığın enerjisine dokunmak, markaların dünyasını genişletmek ve o hikâyeyi kitlelere aktarmak benim için en heyecan verici kısmı.
“Zamansız stil” sizin için ne demek, profesyonel dünyada stilin rolü nedir?
Bana göre zamansız stil abartısız ama unutulmaz olmaktır. Stil yalnızca giyim değil, bir duruş, bir ifade biçimi. Profesyonel dünyada ise güven, tutarlılık ve zarafetle eş anlamlı.
Bir moda markasının iletişim stratejisinde “özgün hikâye” ile “kitlesel görünürlük” arasında nasıl bir denge önerirsiniz?
Her şey markanın özünü korumakla başlar. Özgün hikaye samimi anlatıldığında, görünürlük zaten doğal bir sonuçtur. Bizim işimiz bu iki unsuru ustaca harmanlamak: Geniş kitlelere açılırken markanın ruhundan, değerlerinden ve estetik çizgisinden ödün vermemek. Gerçek güç bu dengede saklı.




