İşçinin pantolunu, işçinin ölüm tuzağı
ÜNLÜ STİLİ

İşçinin pantolunu, işçinin ölüm tuzağı

GÜNCELLEME TARİHİ: 6 Ekim 2010

Konuya zaten aşinasınız.Fakat...

Adı: Muhteşem
Soyadı: KOT
Gerçekten de adı ve soyadı bu. Muhteşem KOT.
1940' lı yıllarda Fransaya gidiyor.
Hindistan'da yetişen indigofora bitkisinden elde edilen indigo boyasıyla boyanan ve 15. Yüzyıl'da İtalya'nın Cenova ve Fransa'nın Nîmes kentinde üretilen pamuklu kumaş yani "Denim" türünü görüyor.
Mavi –"Blue" ve Cenova - Genova adının kısaltılarak kullanılması ile "Jean".
Yani Mavi Cenova, ya da kısaca Blue jeans.

Denim kumaşı Türkiye' de üretmeyi başarıyor. 1992 yılında da fabrikayı kapatmak zorunda kalıyor. Başkaca fabrikalar açılıyor. O yıllarda Türkiye kot kumaşı üretiminde dünya devi oluyor. Ünlü pantolon üreticilerine kumaş üretiyor.
Geriye kalan şey ise, KOT.Amerikalı amelelerin iş için giydiği pantolonlar, o gün bu gündür Muhteşem Beyin soyadı ile anılıyor.***Bizim kuşağımız bilirler. Bu pantolonu ele geçirmek çok zordu. Ele geçirince de deniz suyuna batırılır, kumlarda debelenilir, taş ile zımparalanılır, üst üste bir çok kez yıkanır tazecik pantolonun canı çıkartılırdı.
Bunun tek amacı ise, panotolona eskitilmiş etkisi vermekti. Dizlerin yırtılması, iskeletinin çıkartılması ayrı bir mevzu.
Bu işlemleri yapmak yerine dükkânlardan eskitilmiş kot almak, müşteri talebi olduğunu gören pantoloncular derhal arz etmeye yönelerek işin kolayı buldular.
Kum püskürtmek.
***
Ancak bu kum bildiğiniz Klopatra kumsalından getirilen kum değil.
Granit, kum tozu, ponza taşının karışımı. Araba lastiği şişiren makine ile Mavi-Cenova'nın istenilen yerine püskürtülürler. Bu işlem, penceresiz, hava akımı olmayan, yerlerde gerçekleştirilir ki kum yeniden kullanılabilsin.
Bu kum Silika içerir.
Kum karışımının içeriği olan kristaller çok ufak, soluma ile çiğerlere yerleşiyor. Bir daha da çıkmıyor. Öksürük, aksırık derken kanser hastalığına kadar uzanan, işçilerin hayatını ömür boyu sağlık sorunları ile karşı karşıya bırakan Silikozis hastalığının pençesine atılmış oluyorlar.
2005 yılından bu yıla, ülkemizde 600 işçide bu hastalık teşhis edilmiş. Ölenlerin sayısı 50 kişiye yaklaşmış Bu işkolunda 10.000 işçi çalışıyor, kontrolden geçenlerin sayısı ise sadece 5.000.
Madenlerde, dökümhanelerde, tünel ve yol yapımı, seramik gibi işkollarında çalışan işçilerin, silikozis hastalığına yakalanma olasılığı çok fazladır.

Kot kumlama işçilerinin, slikozis hastalığına yakalanmalarına neden olduğu için, kumlama işlemi Mart 2009'da Türkiye'de yasaklanıyor.
*** Sadece yasaklanıyor.

Ucuz işgücü isteği,
Sağlıksız, Denetimsiz, Vergisiz, Kaçak tezgahlar, Sigortasız çaresiz işçiler,
Pantolon üreticilerinin ucuza mal etme isteği.
Bugün, Slikozis'in açığa çıkmasıyla yurt dışına kaçan (elbette tamamı değil) yerli, yabancı para gücü Bengladeş, Mısır ve Hindistan' a göç etmişler.
Ucuz olanın kanını emmeye devam.
Liberalizm.
***

Biz de bitti mi?
Yooo. Kumlamaya devam.

www.soneroztaskin.net