Kate Middleton’ın Kanser Teşhisine İlişkin Tüm Detaylar
ÜNLÜ STİLİ

Kate Middleton’ın Kanser Teşhisine İlişkin Tüm Detaylar

Galler Prensesi sessizliğini bozdu.

GÜNCELLEME TARİHİ: 23 Mart 2024

Yazar: Sinem Aydınoğlu

Haftalardır süren “Kate nerede?” haberleri dün gece itibariyle son buldu. Ocak ayında karın ameliyatı olduktan sonra inzivaya çekilen Galler Prensesi, tüm dünyaya kanser olduğunu açıklamak zorunda kaldı.

“Zorunda kaldı” çünkü başta İngiliz basını ve ardından tüm dünya çeşitli spekülasyonlarla prenses hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. Belki bu iddiaları körükleyen bir fotoğraftı ama yine de süreç hiç iyi yönetilmedi. Tüm bu karmaşanın sonucunda durumun toparlaması adına Kate sıkıla sıkıla kanser olduğunu açıklamaya mecbur oldu. Peki, ciddi bir hastalık ile mücadele ederken böylesi bir açıklama gerekli miydi? Bu sorunun cevabı için sürecin en başına dönmek gerekir.

Photo: Getty Images

Kate Middleton Ameliyat Oldu

Kate Middleton ocak ayında “planlı” bir karın ameliyatı oldu. Kraliyet tarafından yapılan açıklamalarda planlı olmasının özellikle belirtilmesi acil bir durum olmadığını göstermekti. Üstelik Kensington Sarayı ameliyatın ardından Galler Prensesi’nin 10-14 günlük iyileşme sürecini hastanede geçireceği, tam anlamıyla iyileşmesinin Paskalya’dan önce gerçekleşmeyeceği ve bu nedenle de katılması gereken etkinliklerde bulunamayacağı bildirisini yayınlamıştı.

Bu noktaya kadar durum anlaşılır bir durumdayken ne oldu da Kate Paskalya’dan önce oldukça zor bir açıklama yaptı? Bu sorunun cevabı, Kraliyet Ailesi’nin tüm hareketlerini halk ile paylaşmasında yatıyor. En çok karşılaştırılan durumsa doğum sonrası hastane çıkışı fotoğrafları oldu. Doğumun hemen ertesi günü fotoğraf verilebiliyor ama 14 gün sonra hastane çıkışı fotoğrafı verilemiyor. İlk fitil burada ateşlendi ve süreç sorgulanmaya başlandı. Sonrasıysa çorap söküğü…

Photo: Getty Images

Kate Middleton’ın Fotoşoplu Fotoğrafı

Her ne kadar hastane çıkışı fotoğrafı verilmemesi anlaşılabilir bir durum gibi görünse de uzun süre halkın karşısında olmaması soru işaretlerini artırdı. Ta ki “Anneler Günü” paylaşımına kadar.

Kraliyet belki merakları gidermek, biraz olsun halkı ve basını oyalayacak bir hamle yaparken dikkatleri daha fazla üzerine çekeceğinden bihaber fotoğrafı basına servis etti ve kızılca kıyametle bizzat tanıştı.

Photo: Kensington Sarayı

Çok kısa sürede fotoğraftaki fazlaca oynamanın fark edilmesi, basının kraliyetten oynanmamış fotoğrafı istemesi, karşılıklı inatlaşmaların sonucunda süreç, Galler Prensesi Kate’in özür dilediği mesajın yayınlanmasına kadar ilerledi.

İşte bu noktada kraliyet; her zaman olduğu gibi görmezden geldiği belki de kabul edemediği gerçekle tekrar yüzleşmek zorunda kaldı. Tıpkı Diana gibi Kate de halk tarafından kraliyetteki en sevilen kişi. Halkın çoğunluğu Diana’nın ölümünden sonra tüm oklarını kraliyete çevirdi. Artık işlevini yitirdiği, kraliyetin sonlanması gerektiği fısıltıları duyulmaya başlamıştı. Üstelik fısıltılar yıllar içinde o kadar büyüdü ki geçen süre içerisinde kraliyetin yeni bir kana ihtiyacı oldu. Her ne kadar Kate ve William sevgili olsa da kraliyet tarafından net olarak onaylanan bir ilişki değildi. Hatta o zamanlar Kate’e “Bekleyen Kate” lakabı dahi takılmıştı. Fakat vaziyet kötüleştikçe halka yeni bir nefes olması için Kate ve William’ın nişanı duyuruldu ve halkın sempatisi tekrar kazanıldı.

Photo: Getty Images

İşte bu nedenle halkın böylesine sevdiği bir kraliyet mensubunu bile isteye hedeflerin ortasına atmak süreç yönetimi için en büyük yanlışlardan biriydi. Apar topar yayınlanan özür açıklamasının ona ait olmadığı düşüncesi fazlasıyla konuşulur oldu ve artık ok resmen yayını terk etti.

Fotoğraf çekmek, bunu hobi olarak yapmak başka, fotoğrafı editlemek çok başka. Hepimiz çok çok iyi biliyoruz ki kıyafetlerini dahi kendi giymeyen kraliyet üyelerinin “kendi” fotoğraflarını editlemesi, sosyal medyaya “kendi” telefonlarından yayınlaması pek mümkün değil. Kate için o çok mütevazi yapabilir, düşüncesi bu noktada geçersiz kalır. Çünkü en başta, her bildirinin defalarca kontrol edildiği bir yapı buna izin vermez.

Sonrasında Kate iki kez arabada görüldü, bir kez de videosu yayınlandı ama spekülasyonlar asla durmadı. “Kate değil!”, “Yapay zeka”, "Kate’in dublörü” gibi birçok olasılıkla Kate Middleton’ın kaybolması sorgulanmanın ötesine geçerek dünya gündemine oturdu. Aralarında Kim Kardashian ve Blake Lively’nin de dahil olduğu – ki haberin duyulmasından ardından Blake özür mesajı yayınladı – esprili sosyal medya postları paylaşıldı.

Süreci asla yönetemeyen kraliyete “Kate nerede?”, “William prensesi aldatıyor.”, “Kate prensi terk etti.” “William yüzüğünü takmıyor.” soruları yöneltildi. İngiliz basını karşı atak olarak Kate’in de aldattığı haberlerini yaydı. Tepkiler büyüdükçe cevaplanmaz hale geldi ve belki de Galler Prensesi Kate Middleton kanser olduğunu saklamak isterken açıklama yapmak zorunda kaldı.

Videoda oldukça zorlandığı görülen Galler Prensesi Kate’in böylesi bir açıklama yapması çok üzücü de olsa bulunduğu konum itibariyle bazı durumları göğüslemek zorunda olduğunun da göstergesi. Kate Middleton; hastalığı ile ilgili yayınlanan videoda, ilk başta kanser olmadığının düşünüldüğünü fakat teşhisin ameliyattan sonra konulduğunu belirtiyor. Çocuklarına açıklamasının zorluğuna ve bu süreçte biraz alana ve mahremiyete ihtiyacı olduğunu da özellikle belirtiyor.

Photo: Getty Images

Kate Middleton Kanser Olduğunu Açıkladı

İşte Kate Middleton’ın kanser olduğunu açıkladığı videonun tam metni:

“Bu fırsattan yararlanarak, ameliyattan sonra iyileşme sürecimde tüm harika destek mesajlarınız ve anlayışınız için şahsen teşekkür etmek istedim.

Tüm ailemiz için inanılmaz derecede zor birkaç ay oldu, ama benimle titizlikle ilgilenen harika bir sağlık ekibim vardı ve buna çok minnettarım.

Ocak ayında Londra'da büyük bir karın ameliyatı geçirdim ve o sırada durumumun kanser olmadığı düşünülüyordu. Ameliyat başarılı oldu. Ancak ameliyat sonrası yapılan testlerde kanserin mevcut olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle tıbbi ekibim bana önleyici kemoterapi almamı önerdi ve şu anda bu tedavinin erken aşamalarındayım.

Bu tabii ki büyük bir şok yarattı ve William ve ben, ailemizin küçüklerinin iyiliği için bu süreci özel olarak yönetmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.

Tahmin edebileceğiniz gibi, bu süreç zaman aldı. Büyük bir ameliyattan iyileşip tedavime başlayabilmem zaman aldı. Ancak en önemlisi, her şeyi George, Charlotte ve Louis'e onlar için uygun bir şekilde açıklamak ve onlara iyileşeceğime dair güvence vermek zamanımızı aldı.

Onlara da söylediğim gibi iyiyim ve zihnimde, bedenimde ve ruhumda iyileşmeme yardımcı olacak şeylere odaklanarak her geçen gün daha da güçleniyorum.

William'ın yanımda olması da büyük bir teselli ve güvence kaynağı. Sizin tarafınızdan gösterilen sevgi, destek ve nezaket de öyle. Bu, bizim için çok şey ifade ediyor.

Photo: Getty Images

Tedavimi tamamlarken bir aile olarak biraz zamana, alana ve mahremiyete ihtiyacımız olduğunu anlayacağınızı umuyoruz. İşim bana her zaman derin bir mutluluk duygusu verdi ve mümkün olduğunda geri dönmeyi sabırsızlıkla bekliyorum, fakat şu an için tamamen iyileşmeye odaklanmalıyım.

Bu süreçte kanserden etkilenen tüm insanları da düşünüyorum. Bu hastalıkla karşı karşıya kalan herkes, hangi durumda olursa olsun lütfen inancını veya umudunu kaybetmesin. Yalnız değilsiniz.”

Bu açıklamayla tüm dünya suçlama aşamasından üzülme dönemine geçiş yaptı. Canlı yayınlanan bir mesaj olmadığı halde açıklama esnasında prensesin oldukça sıkıntılı ve zorlayıcı konuştuğu görülüyordu. Böylesi stresli bir süreci bilfiil yaşarken, tüm dünya ile paylaşmak zorunda kalmak, üstelik de açıklamaları ekran karşısında ifade etmenin oldukça meşakkatli bir yolculuk olduğu da bir gerçek…