Midi etekler bu kış da gardropların incisi

Her yıl iki kez moda haftası oluyor. Dünyanın dört bir yanında. Bir sezona ait bilgileri en az altı ay öncesinden haber alıyoruz. Hemen trendleri incelemeye, bir laboratuar yetkilisi titizliğiyle deşifre etmeye başlıyoruz. Renkler, desenler, kumaşlar, kesimler… Ne moda olacak, neyle ne giyilecek? Alışverişe çıkmadan notlar alıyoruz. Ne de olsa trendy olanın bahtı açık, yıldızı yüksek olurmuş, ocağı sönmez, çatısından güneş ışığı eksilmezmiş. Elbette hemen hemen her sezonda, bütün bu trendlerin arasında mutlaka bir de "etek boyu trendi" bulunuyor. Kimi zaman mini etekler moda oluyor, kimi zaman maksiler. Ama özellikle birkaç sezondur koleksiyonlarda görülen ve bu kış da varlığını sürdüren bir trend var: Midi boy etek ve elbiseler. Yani etekler dizden aşağı dökülecek, ama ayak bileğine ulaşmayacak. Yeşilçam filmlerinde örneklerini bolca görebileceğimiz gibi etekler iki arada bir derede kalacak. Belki o filmlerdeki gibi vatkalı gömlek altına kloş etek giymeyeceğiz, belki bize daha fazla mutluluk ve özgüven verecek bir tarz benimseyeceğiz ama gardrobumuzda mutlaka bir midi etek bulunacak. Eğer istersek tabii.

Bu trende bu kış koleksiyonlarında kimler yer vermedi ki? Alexander McQueen için Sarah Burton'un tasarladığı bele oturan elbiseler, vücudu sararak ya da bacakların etrafında uçurarak dökülen etekleriyle ne kadar zarif. Nina Ricci'nin parlak ve tüllü kumaşlardan etekleri modern şehirli kadın şıklığını ne kadar güzel yansıtıyor. Ya da Mugler için Nicola Formichetti'nin tasarladığı kabarık omuzlu o futuristik beyaz elbiseye ne demeli? Tasarımcılar midi boy giysiler hazırlamayı çok seviyorlar çünkü bunlar onların yaratıcılıklarını konuşturmaları ve yeni dikiş teknikleri denemeleri için en ideal seçenekler arasında yer alıyorlar.

Şimdiden "Eyvah!" dediğinizi duyar gibiyim, "midi etek ve elbiseler her şeyle giyilmez ki!" Hele eteğiniz dizin hemen altında biten zarif midilerden değil de ayak bileğinden bir karış yukarıda biten tuhaf parçalardansa işiniz daha zor. Öyle ya, bilekten dize kadar genişleyerek yükselen megafon gibi botlarla birlikte midi etekler bir stil faciasına yol açacaktır, hele püsküllü botlarla, eğer bir Paleolitik Çağ şıklığına bürünüp nostaljik tatlar yakalamak sizin için bir sorun değilse, yan yana bile getirmemelisiniz. Bunları diz üstü çizmelerle giymek de çizmenin özelliği kaybolacağı için anlamsız. Belki ayak bileğinde biten bootielerle biraz katlanılabilir, ama yine de bacağın çok az bir kısmı açıkça kalacağı için fazla zarif durmayacaktır. Midi etek ve elbiseleri giyerken botlarınız mümkün olduğunca dar olsun. Ama birbirinden zarif ayakkabılar her zaman bu boydaki giysiler için en ideal seçenek. Tokalı ya da tokasız, topuklu ya da topuksuz, açık ya da kapalı. Seçim size kalmış.