New York’ta Ekim
MODA HABER

New York’ta Ekim

New York’ta sonbahar yılın en iyi dönemlerinden biri.

GÜNCELLEME TARİHİ: 28 Eylül 2023

New York'ta sonbahar yılın en iyi dönemlerinden biri. Artık yaz sıcağından erimiyoruz, yavaş yürüyüşler yeniden keyifli hale geliyor, Central Park gibi şehir parklarında vakit geçirmeye yöneliyoruz ve en güzeli de yapraklar dans etmeye başlıyor. Parlak renkler, serin havayı içimize çekerken adımlarınıza enerji katıyor.New York'ta sonbahar yapraklarını nerede göreceğinizi merak ediyorsanız kırmızılar, sarılar ve turuncularla dolup taşan şehrin dört bir yanındaki parklara bakabilirsiniz. 31 Ekim'de New York'ta destansı bir Cadılar Bayramı'na hazır olun çocuklar ve hortlaklar! Şehir korkunç perili evler, Cadılar Bayramı partileri ve balkabağı etkinlikleri ile dolu. New York'un yaratıcı ve ürkütücü alayı olan Village Halloween Parade, Greenwich Village'daki en iyi Cadılar Bayramı etkinliklerinden biri!Her yıl 50.000'den fazla zombi, gulyabani, cadı, canavar, robot, Jedi, dev kukla ve geceleri ortaya çıkan daha birçok varlık, kostümlü bir şenlik gecesi için sokaklara çıkıyor. Çok eğleneceksiniz; kaçırmayın. The International Fine Print Dealers Association, bu sonbaharda, önde gelen baskı ve baskı resim fuarının 30. edisyonunu gerçekleştirmek üzere New York'taki Javits Center'a geri dönüyor. IFPDA Baskı Fuarı, eski ustalardan çağdaşlara kadar dönemleri ve tarzları kapsayan, baskı ve baskı resim sanatına adanmış en büyük uluslararası sanat fuarı. Koleksiyonerler ve küratörler için de olmazsa olmazlar arasında. Mutlu sonbaharlar!

Ayşe Sarıoğlu

Judy Chicago : Herstory

Judy Chicago: Herstory, Judy Chicago'nun altmış yıllık kariyerini ve sanatçının resim, heykel, enstalasyon, çizim, tekstil, fotoğraf, vitray, iğne işi ve baskı resim alanlarındaki katkılarının tamamını kapsıyor. Geleneksel müze araştırmasının sınırlarını genişleten sergi, Chicago'nun çalışmalarını benzersiz bir Dördüncü Kat enstalasyonunda yüzyıllar boyunca diğer kadınların çalışmalarıyla diyaloğa sokuyor. "Kadınlar Şehri" başlıklı sergide, Simone de Beauvoir, Hildegard of Bingen, Artemisia Gentileschi, Zora Neale Hurston, Hilma af Klint, Virginia Woolf ve Frida Kahlo'nun da aralarında bulunduğu seksenin üzerinde sanatçı, yazar ve düşünürün üretimleri yer alıyor. Müzenin üç katını kaplayan "Herstory", 1960'lardaki minimalizm deneylerinden ve 1970'lerdeki devrimci feminist sanatından, çevreyle yüzleşmeye odaklandığı 1980'ler ve 1990'lardaki anlatı serisine kadar Chicago'nun pratiğinin tamamını gözler önüne seriyor. Felaket, doğum ile yaratılış, erkeklik ve ölümlülük... Feminist metodolojisini katıldığı ve tarihleri sık sık silinen birçok sanat hareketi içinde bağlamlandıran "Herstory", Chicago'nun Amerikan sanatı üzerindeki muazzam etkisini sergiliyor. Öte yandan kadın sanatçılara yer talep eden bir kültür tarihçisi olarak onun kritik rolünü de vurguluyor.

Sergi, 14 Ocak 2024 tarihine dek New Museum'da görülebilir.

Henry Taylor : B Side

Henry Taylor: B Side, çağdaş sanatçı Henry Taylor'ın kariyerini inceleyen ilk sergi. Resim, çizim, heykel ve enstalasyonlarını kapsayan bu retrospektif, benzersiz estetiği, sosyal vizyonu ve özgür deneyleriyle bilinen sanatçıyı kutluyor. Taylor'ın arkadaşları, akrabaları, sokaktaki yabancılar, sporcular, politikacılar ve sanatçılardan oluşan figüratif çalışmaları, birden fazla dünyayı kapsayan bir hayal gücünü sergiliyor. Deneyimlerinden yola çıkan çalışmaları, yakından inceleme ve keskin sosyal eleştiri yoluyla temel bir empatiyi aktarıyor. Henry Taylor: B Side, 1980'lerin sonlarından günümüze kadar 130'dan fazla eseri bir araya getiriyor. Bu çeşitlilik içinde Taylor'ın siyahilerin koşullarına duyduğu ilgi espri, neşe ve endişe gibi nosyonları odak noktasına geliyor.

Tematik olarak düzenlenen Henry Taylor: B Side, sanatçının bazı önemli konularını öne çıkarıyor. Bunların arasında aile üyeleri ve sanat camiası, Los Angeles'tan sokak manzaraları, siyaset ve müzik dünyasının ikonları (Eldridge Cleaver, Barack ve Michelle Obama ve Jay-Z portreleri gibi) ve çoğu zaman ırkçılıkla yürek parçalayan karşılaşmalar, polisiye ve Amerikan tarihi yer alıyor. Sergide, resimlerin yanı sıra Taylor'ın asamblaj heykellerinden bir seçki, Camarillo Devlet Akıl Hastanesi'ndeki (sanatçının 1990'ların başında Kaliforniya Sanat Enstitüsü'nde öğrenciyken çalıştığı yer) hastaların nadiren görülen erken dönem çizimleri ve "boyalı nesnelerin" büyük bir bölümü, geri dönüştürülmüş sigara paketleri, mısır gevreği kutuları ve diğer günlük destekler üzerinde yapılan gözlemlerine işaret ediliyor.

Sergi, 28 Ocak'a kadar Whitney Museum'da izleyici ile buluşuyor.

Rirkrit Tiravanija : A Lot of People

Pratiğinin başlangıcından bu yana, Rirkrit Tiravanija (Tayland, d. 1961) için kritik materyal, "birçok insanın" varlığı olmuştur. Bu, mevcut herkese ve herkese açık bir davet anlamına gelen kasıtlı olarak geniş ve kapsayıcı bir terimdir. Bugüne kadar gösterilen en kapsamlı sergisi Rirkrit Tiravanija: A Lot of People, sanatçının kırk yıllık kariyerinin izini sürüyor. İlk kurulum ve film deneyimlerinden kağıt, fotoğraf, efemera, heykel ve yeni üretilen "gösterilere" kadar 100'den fazla eseri içeriyor. Retrospektifte, Tiravanija'nın bir göçmen olarak Batı merkezli sanat dünyasında hissedilir bir "ötekilik" duygusuyla yaşadığı deneyimlere değinen, nadir görülen erken dönem çalışmalarının yanı sıra küresel siyaseti ve gündelik haber döngüsünü ele alan daha güncel seriler de bulunuyor. Sergi boyunca belirli aralıklarla planlanan beş katılımcı işin yeniden sahnelenmesinin yanı sıra çeşitli interaktif çalışmalar da karşınıza çıkıyor. Etkinlikler, MoMA PS1'de sahaya özel canlandırmalarla yeniden sahnelenecek; bu, sanatçının durumsal performanslarının sunulması ve yeniden değerlendirilmesine yönelik bir deney niteliğinde. Bir heykeltıraş, film yapımcısı, gezgin, işbirlikçi ve akıl hocası olarak uygulamalarını inceleyen A LOT OF PEOPLE, Tiravanija'nın birbirleriyle karşılaşmaları için "insanları bir araya getirme" ve "daha az şey ama daha kullanışlı kılma" çabalarının çarpıcı karmaşıklığına genel bir bakış sunuyor.

Sergi, 4 Mart 2024 tarihine kadar MoMA PS1'da izleyici ile buluşuyor.

Nijideka Akunyili Crosby :

Coming back to see Through, again

Nijerya'da doğan Akunyili Crosby, 1999'da Amerika'ya taşındı. Çalışmaları da melez kültürel geçmişini ve deneyimlerini yansıtıyor. Crosby, metodik olarak katmanlı kompozisyonlarında, hayatındaki kişilerin, yerlerin ve konuların resmedilmiş tasvirlerini, kişisel görüntü arşivini, Nijerya dergileri ve diğer kitle iletişim kaynaklarından elde ettiği fotoğraflarla birleştiriyor. Ortaya çıkan eserler ise çağdaş yaşamın kişisel ve sosyal boyutlarını canlandıran ve Afrika diasporik kimliğinin inceliklerini çağrıştıran duvar halıları. Bu sergide de birden çok yer ve zamansallık, tek kompozisyonlar içinde bir arada varoluyor. Crosby'nin 2012'de başladığı The Beautyful Ones serisinden iki yeni eseri de izleyiciyle buluşuyor. The Beautyful Ones serisinde, sanatçı aile albümlerinde rastladığı veya memleketi Nijerya'ya yaptığı gezilerde gözlemleyip fotoğrafladığı çocukları konu alıyor. Resimleri savunmasızlık, umut ve belirli bir öz farkındalık ile çerçeveleniyor. Ganalı yazar Ayi Kweh Armah'ın siyasi yönü güçlü, kişisel idealizm ve yolsuzluklara odaklanan 1968 tarihli klasik romanı The Beautyful Ones Are Not Yet Born'dan esinlenen Akunyili Crosby'nin canlı tuvalleri, seçtiği konuların katmanlı yapısıyla örtüşüyor.

Sergi, 28 Ekim tarihine kadar David Zwirner Galeri'de görülebilir.

InherItance

Galerinin iki katını kaplayan Singing Leaf, Anderson Barbata'nın yaklaşık otuz yıllık zengin üretimini ön plana çıkarıyor. Sergilenen eserler arasında fotoğraf, çizim, kolaj, tekstil, video, enstalasyon ve heykelin yanı sıra çok sayıda işbirlikçiyle başlatılan bir dizi sosyal projeden karma medya belgeleri yer alıyor. Serginin hikayesi 1992'de başlıyor. O yıl, Anderson Barbata, Venezüella Amazon'a gidiyor ve burada Yerli Yanomami, Ye'Kuana ve Piaroa toplulukları onun çeşitli kağıt yapım projeleri başlatma teklifini kabul ediyor. Yerli lifler ve boyalardan yapılan kağıt kullanılarak Yanomami ile birlikte üretilen "Shapono", topluluğun ilk toplu konutunun gelişimini anlatıyor. Böylece kağıt - özellikle el yapımı olan- hem tercih edilen bir araç hem de hikaye anlatma aracı olarak Anderson Barbata'nın pratiğinin merkezinde yer alıyor. Takip eden on yılda Anderson Barbata, Amazon ile New York ve Mexico City'deki stüdyoları arasında yoğun bir şekilde seyahat ederek çalışmalarını Yanomami, Ye'Kuana ve Piaroa topluluklarıyla yaptığı işlerle paralel olarak yaratıyor. 2001'den beri sanatçı zanaatkarlarla işbirlikleri başlatarak uygulamalarını sosyal alana doğru genişletti.

Sergi, 28 Ekim 2023'e kadar Malborough Galeri'de devam edecek.