Obezite şıklığı alarm veriyor
ÜNLÜ STİLİ

Obezite şıklığı alarm veriyor

Moda dünyasının yeni ilgi alanı şişman kadınlar. Obez mankenler ve yeni sezon kıyafetleriyle bir de çıplaklığı birleştiren moda çekimleri şimdiden ciddi eleştirilere maruz kalıyor: Moda yeni bir canavar daha mı yaratıyor?

GÜNCELLEME TARİHİ: 26 Nisan 2010

Yılların sorunudur, genç kızların modanın kötü emellerine alet edilmesi. 2010 Pirelli takviminin çekimlerini de gerçekleştiren süper fotoğrafçı Terry Richardson'ın yaptığı gibi, yeni tanınmaya başlayan manken kızların çıplaklığa zorlanması veya onlara istemedikleri pozlar verdirilmesinden bahsetmiyorum. Ben dev bir klişeden; kilo sorunundan söz ediyorum. Yıllar yılı genç kızların sıfır bedenin de altında görünmeye zorlandığı, moda haftalarında mankenlere yemek verilmediği, kemiğinin üzerinde bir gram et bulunan mankenlerin iş alamadığı konuşuldu durdu. Başta Karl Lagerfeld olmak üzere birileri bunun kıyafeti taşımak için 'şart' olduğunu savunurken, bir diğer grup Kate Moss'un başlattığı anoreksik şıklığın genç kızlara kötü örnek olduğunu iddia etti. Defilelerin kulisine sağlıklı sandviçler konuldu, 'podyuma 36 bedenin altında kız çıkarmıyoruz,' denildi, kıyafetlerin daha büyük üretileceği söylendi. Ama hiçbir şey zayıflık takıntısının önüne geçemedi. Kızlar zayıflamaya, modacılar bedenlerin ölçülerini küçültmeye devam etti. Eskinin 36 bedeni yeni moda dünyasında 40'a denk hale geldi. Kompleksler büyüdü, her gün hatta her öğünden sonra tartıya çıkan kadınların sayısı arttıkça arttı. Kilo vermek kadınların hayattaki en büyük amacı haline gelmişken de tatminsiz moda dünyası gözünü şişman kadınlara dikti. Bir iddiaya göre kilo verme yolunda sağlığını rafa kaldıran kadınların sağlıksız ölçülerde şişmanlama zamanı geldi.

Madalyonun diğer yüzü

Son zamanlarda klasik şıklıktan sıkılan moda dünyası ciddi bir arayış içine girmiş, fotoğraf çekimlerinde koltuk değnekli mankenlerden makyajsız oyunculara kadar pek çok sıradışı tema işlemişti. Ama bunların hiçbiri ticari kaygılar taşıyan mecralara kadar inmemiş, tek bir konu üzerinde bu kadar inatla durulmamıştı. İngiliz modacı Mark Fast, podyumda şişman modeller kullandı. Ardından Amerikan V dergisi şişman mankenlerle bir dergi çıkarttı. Onu İtalyan Vogue izledi ve Vogue Curvy yani Kıvrımlı Vogue adlı bir ek verdi. Belki bunların hepsi sanatsal bir arayış, modanın aykırı yüzüydü. Art arda gelmeleri bir tesadüftü ya da belki Anna Wintour'un 60 Dakika adlı programda şişmanlar için söylediği 'Küçük evlere benziyorlar,' sözüne tepkiydi. Ama modada şişmanlık teması Fransız Elle dergisinin kapağına taşındığında durum değişti; şişmanlık bir anda moda oluverdi. Elle'in de kapağına taşıdığı şişman manken Tara Lynn'li çekimler, sayısı hiç de azınmayacak bir grup kadın (ve erkek) tarafından alkışlandı. Ne de olsa İngiliz Guardian gazetesine göre Fransa'nın yüzde 51'i şişmandı. Le blog de Big Beauty ve The Curvy Fashionista gibi kendilerini şişman kadınlara adayan bloggerlar, çekimlerden gururla söz etti, onlara yorum yapanlar Lynn'in güzelliği ve zarafetinden ağlamak istediklerini anlattı.

Fakat madalyonun başka bir yüzü daha var. Dünya basını şişmanlık modasını sayfalarına taşırken birileri de işin arkasındaki psikolojiyi sorgulamaya başladı. Aslında obezite de aşırı zayıflık kadar tehlikeli değil mi?

Estetik görüntüyü estetik operasyonla karıştıran Ebru Şallı'nın şişman kadınlara bakış açısından farklı olarak, eleştirilerin merkezi sağlık. Vücutlarında, özellikle de bel bölgelerinde ciddi bir yağlanma olan bu genç kadınların sağlıklarının ve yaşam kalitelerinin kırmızı alarm verdiğini görmek için özel bir gözlüğe gerek yok. Kilo almamak için midesini pamukla dolduran anoreksik kızlar kadar, her sorunlarını yemek yiyerek çözmeye çalışan obez kadınlar da ruhsal ve bedensel olarak sağlıksız. Ve evet, kadınları bu kadar radikal bir inceliğe özendirmek de aşırı kilonun estetik olarak kabul edilebilir olduğunu düşündürmek de yanlış. Şişmanlığın şıklığın bir parçası olabileceğini anlatmak ucuz bir çaba. Sonunda birilerinin sağlıklı yaşama şansları modayla ellerinden alınmış olmuyor mu? Dikkatinizi çekerim dolgunluk, balık etlilik, fazla kilolu olmak değil sözünü ettiğim, şişmanlık! Modanın kimseye karşı sorumluluğu olmadığı doğru ama çoğunluğa yaranmak için yanlış mesajlar vermek de biraz ucuz olmuyor mu?

Ayşe Ferhangil