Özge Ulusoy : "Akıllı kadından kaçan erkek aptaldır"
Şamdan/Röportaj: Öykü Yazıcıoğlu/Fotoğraflar: Serkan Şentürk
Son dönemde adeta bir Özge Ulusoy fırtınası esiyor her yerde. Yaptığı başarılı işlerin yanı sıra Hacı Sabancı ile yaşadığı ilişkiyle de gündeme gelen Ulusoy ile verdiği çok özel pozlar eşliğinde hayata, ise ve aska dair keyif i bir sohbet gerçekleştirdik.
Geçen yıl katıldığı ‘Survivor’ adlı yarışmadan sonra bir dönüm noktası yaşadı Özge Ulusoy. Geçmişte yaşadığı talihsizlikleri, yanlış seçimleri ve hataları, yaptığı başarılı islerle geride bıraktı. Bir nevi ‘sil baştan’ yaşamaya başladı aslında hayatını. Üstelik hayat bu kez onun yüzüne fazlasıyla güldü, çünkü hem is hem de ask hayatında mutluluğu yakaladı. Özge Ulusoy ile geçen bu sürede hayatında nelerin değiştiğini, nelerden ders aldığını, Braun Silk epil7’nin marka sözcüsü olmasını, gelecekteki planlarını ve özel hayatını konuştuk. Ulusoy, İstanbul’un en popüler eğlence mekanlarından Sortie’de, Samdan Plus’a çok özel pozlarda verdi.
Son zamanlarda bir Özge Ulusoy fırtınası esiyor adeta; her yerde sizi görüyoruz, nedir bunun sebebi?
Dokuz yıldır modellik yapıyorum ve bir anda şöhret olmadım aslında. Biriktire biriktire, adım adım oldu her şey. Modellik yaptım, diziler çektim en sonunda da ‘Survivor’ geldi; zaten ‘Survivor’ hayatımın dönüm noktası oldu. Her zaman sunu söylüyorum; bu mesleğe ilk girdiğim sene patlayıp, şöhret olsaydım bu kadar uzun soluklu bir şey olmayacaktı. Simdi ise daha sağlam adım atarak ve bunun ne demek olduğunu bilerek ilerliyorum. Küçük yaşta şöhret olsaydım, bunun değerini bilemeyecek ve daha çabuk harcayacaktım. Simdi sindirmiş bir şekilde yasıyorum ve bir şımarıklık yaratmıyor bende şöhret. Keyfini sürüyorum isimin.
Kaç yasındasınız?
29 yasındayım, modelliğe 20yasında başlamıştım.
Hani herkesin hayatında inişli çıkışlı dönemler olur ya sizin de?
Hayatınızda böyle bir dönem oldu. Hata yaptınız, yanlış kararlar verdiniz.
O dönemde ne hissettiniz, umudunuzu yitirdiğiniz oldu mu yaptığınız hatalardan dolayı?
Genelde hayata pozitif bakan bir insanım. Bu mesleğe başladığımda daha pesimist bir tarafım vardı ama zaman içerisinde bunun bana bir faydasının olmadığını anladım. Hayatımın döneminde de beni gerçekten çok iyi tanıyan insanlardan büyük destek aldım, çünkü içimi biliyorlardı. Olayın benim dışında farklı geliştiğini, farklı yansıtıldığını biliyorlardı. Dolayısıyla hiç benim o ‘düşme’ durumumu yasamama izin vermediler. Ben sadece o dönemi kendime ders alarak, iyi bir şey çıkararak devam ettim hayatıma. Önemli olan, yapılan hatalardan ders çıkarmak. Her hatamdan ders alıp, ona göre hayatımı devam ettirmeye çalışıyorum.
O dönemden çıkardığınız en büyük ders neydi?
İnsanları tanımak... Ben bu konuda ne yazık ki herkesi kendim gibi zannediyorum. Çok çabuk güveniyordum insanlara. Herkesin psikolojik olarak iniş çıkışları oluyor, o sırada etraftaki insanlara dikkat etmek gerektiğini öğrendim. Zaten o olaydan sonra yanımda olan insanlarla hayatıma devam ediyorum.
Özge Ulusoy : "Akıllı kadından kaçan erkek aptaldır"
Yeni arkadaş edinmeksizin için kolay mıdır yoksa eski dostluklarla yetinenlerden misiniz?
Bu yaşa kadar geldim, çocukluktan ve moda camiasından gelen arkadaşlıklarım var. Onlar kalıcı olanlar, daha fazla arkadaşa ihtiyacım yok. Dostluk kolay bulunan bir şey değil. Bunca yıl dostlarımı biriktirdim ve onlarla çok fazla sınavdan geçtim. Biz birbirimizi test ettik. Eğer hala hayatımdalarsa yeni insana gerek yok diye düşünüyorum.
Nasıl bir dostsunuz?
Ben iyi bir dostum bunu biliyorum, çünkü çok arkadaşımdan duyuyorum bunu. İyi ve kötü günlerinde yanlarında olurum ve iyi bir dert dinleyiciyimdir. Bazen kendime veremediğim aklı karsımdakine verebilirim.
Dostluk ve arkadaşlıklarınızı ne olursa bitirirsiniz?
Bitirdiğim dostluklarım oldu, onları da hep zarar gördüğüm noktada bitirdim. Gerçekten beni üzmüş bir sedye, beni umursamadıklarız aman bitirdim. Örneğin bir insandan çok zarar görmüşüm ve onlar bunu fark etmeyip, o kişiyle görüşmeye devam ediyorlar. İşte o zaman bitiririm. Tabii bu su demek de değil; benim görüşmediğim biriyle onlarda görüşmesin... Mesela hiçbir yakın kız arkadaşımın eski erkek arkadaşlarıyla konuşmam ve selamlaşmam bile. Bu bir prensip, yanlış anlaşılabilir çünkü. Onlar anlaşamayıp birbirlerini kırmışlardır sonuçta. Benim arkadaşımı kıran bir insan beni de kırmış sayılır.
29 yasında olduğunuzu söylediniz, kendisinizi nasıl bir dönemde hissediyorsunuz?
Şu an, hayatımın en mutlu dönemi diyebilirim. Kendimi çok mutlu hissediyorum. İnşallah uzun yıllar sürer ama tabii ki mutluluk şekil değiştiriyor. Mesleğimden, geldiğim yerden çok mutluyum. İleride kuracağım aileden çok mutlu olacağım. Allah mutluluğumu daim etsin diye dua ediyorum hep. Yoğunlaştığım şey kariyerim ve o konuda da güzel adımlar attığımı hissediyorum.
Televizyonda ‘Bugün ne giysem’ adlı programda görev alıyorsunuz, başka projeler de var mı?
Şu an bir sinema filmi çekiyorum, bu ikinci filmim olacak. Bir devam filmi; ‘Romantik Komedi2’. Çok içinde olmak istediğim bir projeydi. Bir dizi ve bir de televizyon projesi daha var görüştüğüm, hangisi bana daha uygunsa birini kabul edeceğim. Ayrıca ‘Bugün ne giysem’ de devam edecek. Çok sevdiğim bir proje o zaten. Modaya uygun giyinmek de para gerektiren bir şey ama zevk öyle bir şey değil. Bu program modayı halka yakınlaştırdı.
Sizin için bir kadının güzel ve iyi giyinmesinin kriteri nedir?
Zevkli olması gerekiyor. Tabii ki modayı takip etmek gerekiyor ama insanlar bana“Sen zayıfsın, ne giysen yakışıyor” diyorlar. Tamam, fiziksel özellikler büyük avantaj ama zayıf olup çok kötü giyinen insanlar da var. Bunun biraz zevkle alakası olduğunu düşünüyorum. Bir kadının iyi giyinmesi için zevkli olması gerek, bu doğuştan gelen bir şey.
Özge Ulusoy : "Akıllı kadından kaçan erkek aptaldır"
Son dönemde sizi sunuculuğa yönelmiş olarak görüyorum. Örneğin şuan sunduğunuz programda niye jüri üyeliği yerine sunuculuk yapıyorsunuz? Üstelik modanın içinden birisiniz.
İstemezdim, çünkü insanları eleştirmek benim yapıma uygun değil. Oradaki her jüri üyesinin belirli bir durusu ve karakteri var. Benim naif, sakin bir tarafım var. Ben arka odada hazırlanırken eğer bir şeyleri beğenmiyorsam onu söylemek için 40 dereden su getiriyorum.
Kariyerinizi oyunculuk üzerine mi kurmak istiyorsunuz yoksa sunuculuk üzerine mi? Nasıl bir planlama var kafanızda?
Aslında onun tam kararını verebilmiş değilim, çünkü iki taraftan da talep geliyor. Bunu biraz kadere bırakıyorum sanırım.
Bu dönemde hem is hayatınız hem de ask hayatınız iyi gidiyor. Genelde böyle durumlar nadir olur. Bu sansı neye bağlıyorsunuz?
Bence ikisinin mutluluğu birbirini destekliyor. İs hayatımda o kadar mutlu ve pozitiftim ki bana dönüsü her konuda iyi oldu. Çok kolay bulunan bir şey değil ve Allah herkese nasip etsin. Birinin enerjisi öbürünü de etkiledi. Bence zaten hayatındaki insan senin başarınla da gurur duyuyor olmalı.
Hacı Sabancı ile bir süredir mutlu bir birliktelik yaşıyorsunuz. Ne kadar oldu ilişkiniz başlayalı, nasıl gidiyor?
Bir yıl olmak üzere ve her şey yolunda, çok mutluyum. Çok iyi anlaşıyoruz.
Evliliğe nasıl bakıyorsunuz?
Tabii ki ileride evlenmek ve aile kurmak istiyorum. Hiçbir zaman bunun için kafamda yas sınırı olmadı ama çocuk sahibi olmak istiyorum. Su an kariyerimle ilgili planlarım var. Henüz evlilik için erken.
Özge Ulusoy : "Akıllı kadından kaçan erkek aptaldır"
Aşık olduğunuzda o kişiyi hayatınızın merkezi yapar mısınız? Nasıl bir aşıktır Özge Ulusoy?
Tabii ki de her insanda olduğu gibi o kişi de benim hayatımın merkezinde oluyor ama bu karşındaki insana bağlı. Eğer karsındaki insan senin hayatının merkezinde olduğunu biliyorsa ve sana o şekilde değer veriyorsa inanın bu paha biçilmez bir şey. Eğer değmiyor ve aynı özeni karşı taraftan görmüyorsan zaten bitiyor ve yok oluyor. İlişkilerde her şey karşılıklı, önemli olan hayatındaki öncelikleri belirlemen. Örneğin işimle ilgili bir şeyde benim kabul etmeyeceğim bir şey varsa karşımdaki insan da kabul etmeyecek demektir. O nedenle ben kendimden ödün vermiş olmuyorum, zaten kendime göre seçim yaptığımda ona göre de yapmış oluyorum. İlişkilerimde taktik yapmam, oyun oynamam. Olduğum gibiyimdir hep. O oyunları yapamadım hiç, çünkü eninde sonunda iş ilerledikçe o yöntemlerin hiç biri kalmıyor ve sen olduğun gibi, çıplak bir şekilde kalıyorsun.
Bazıları bir ilişkiye başladığı zaman tamamen ona konsantre olur ve arkadaşlarına vakit ayırmamaya baslar. Sizde de durum öyle mi oluyor?
Hayır, onu hiç yapmadım, zaten etrafımda ‘yakın arkadaşım’ dediğim, toplasam beş ya da altı kişidir. O insanlar da suna her zaman anlayış gösteriyorlar; bir erkek arkadaş, ilişki durumu varsa tabii ki de öncelik onda oluyor. Yakın arkadaş dediğin bir sene bile görüşemesen o senenin sonunda buluştuğunda kaldığın yerden devam edebilmektir.
“Askın ömrü üç yıldır” derler, bu söze inanıyor musunuz?
İnanmıyorum yani annem ve babam hala evli ve birbirlerine aşıklar. Bence aşk sekil değiştiriyor.
Örneğin sizin ilişkiniz bir seneye yaklaşmış, hala aynı heyecanı duyuyor musunuz?
Evet, hala aynı heyecanı duyuyorum.
Karşı taraftan bu duyguyu hissettiğiniz için hala diri duruyor ilişki, öyle mi?
Evet, bu karşılıklı bir alışveriş, karşılıklı bir adım atma. Bir taraf hep duruyor ve adım atmıyorsa bu iş olmaz. Bir takım şeyleri paylaşabilmek lazım. İki taraf da birbirine aynı değeri verebiliyorsa bunun kıymetini bilmek lazım. Çünkü hepimiz ilişkiler yaşıyoruz, kimisinde biz, kimisinde de karsı taraf daha çok veriyor. Ortadaki kıymeti bilmeyince elde bir şey de kalmıyor.
Sevgilinizin ailesinin sizi istemediği yolunda haberler çıktı, bu haberler sizi yormuyor mu?
Hayır, hiç birine kulak asmıyorum. İlk başlarda üzülüyordum ama artık üzülmüyorum, çünkü benim ne yaşadığımı ben ve karşımdaki kişi biliyor. O yüzden de dışarıdan insanların ne düşündüğü ile ilgilenmiyorum. Karşılıklı güveni sağlayabildik biz. Çoğu şeyi yanlış biliyorlar zaten. Bildikleriyle de kalsınlar, kimseye açıklama yapmak gibi bir derdim yok. Yapılan yorumlara kulak asmıyorum, çünkü kendi düşündükleri gibi yazılıyor her şey. Bir de söyle bir algı oluştu bende;‘Bülent Cankurt yazmıyorsa doğru değildir’. Bu böyle biliniyor ve gerçektende o ne yazıyorsa doğru çıkıyor. Bir sürü magazin yazarı var ama işini çok iyi yapanlar da var her meslekte olduğu gibi. Magazinciler işlerini yapıyorlar, bizim onlara kızmak gibi bir sansımız yok, çünkü ünlü olduğumuz için is yapıyor ve seviliyoruz. Tabii ki bunun ters tarafıca var; magazinle iç içe olmak gibi. Bunu istemeyen bu isi yapmaz, inzivaya çekilir.
Özge Ulusoy : "Akıllı kadından kaçan erkek aptaldır"
Bir ilişki yasarken karsı tarafta tahammül edemediğiniz şey nedir?
Sanırım sinirli olması, çünkü ben sinirlerim alınmış gibiyimdir. Bir de bencil insana tahammülüm yok, çünkü hayatımda hiç bencil olamadım. Karşımdaki kendini düşündüğü kadar beni de düşünmeli. Çünkü ben düşünüyorum.
Karşı tarafı çok düşündüğünüz için pişman olduğunuz oldu mu hiç?
Oldu ama pişman değilim, çünkü ondan da bir şey öğrendim. Zamanında birine fazla değer verdiysem pişman değilim, sadece artık kime değer vereceğimi öğrendim. Değer vermemem gereken insanın kim olduğunu anladım. Hata yapmak, bazen yanlısı seçmek, kötü bir duruma düşmek... Bunlar insanlara mahsus. Önemli olan bir daha gidip aynı hatayı yapmamak, ders almak.
Artık estetik yası oldukça düştü, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Estetik müdahalelere karsı değilim. Elimizde böyle bir fırsat varken yaslandırmayı geciktirebiliyorsak ne mutlu bize ama bunu yapmanın da bir dozu var. Zamanı gelince ben de kendime ufak müdahaleler yaptıracağım. Ne kadar erken başlarsanız o kadar ihtiyaç duyuyorsunuz çünkü.
İleride kendinizi nerede görüyorsunuz?
Kendimi iyi bir aile kurmuş ve başarılı bir kariyer yapmış olarak görmek istiyorum. Bu işe başlamadan önce Pınar Altuğ ve Ceyda Düvenci bu piyasada ve bu isi yapıyorlardı. Hep kaliteli isler yaptılar, magazinin de içinde oldular ama dozajı oldu. Kalıcılık bu benim için ve onları örnek alıyorum
Özge Ulusoy : "Akıllı kadından kaçan erkek aptaldır"
En son birine ne zaman hediye aldınız?
Floransa’daydım geçtiğimiz hafta, anneme burada beğendiği ve bulamadığı bir bluzu aldım.
Size en son ne zaman hediye geldi?
Tülin diye tasarımcı bir arkadaşım, geçtiğimiz günlerde bana bir kolye hediye etti.
Vücudunuzda en sevmediğiniz yer neresi?
Ayak parmaklarım. Bale geçmişim dolayısıyla deforme oldukları için biraz saklamaya çalışıyorum.
Günlük tutar mısınız?
Tutmam. Hikâyeler yazardım küçükken. Hayal gücümü kullanıp çocuk hikâyeleri yazardım. Belki ileride onu hayata geçirebilirim.
Hayranı olduğunuz sanatçı kim?
Popüler kültürden Madonna. Birde Burhan Doğançay diyebilirim.
Sanat ve cemiyet hayatında sizce en güzel giyinen kadın kim?
Hande Ataizi’nin tarzını çok beğeniyorum, bir de Begüm Sen’in tarzını seviyorum.
Kaç çocuğunuz olsun istersiniz?
Üç olsun isterim, ama onu kaldırabilecek gücü verirse hayat bana...
‘Dünyanın en iyi su altında çalışan epilatörü’ olarak lanse edilen Braun Silk- epil 7’nin bu yıl ki marka sözcüsü oldunuz. Bize bu iş birliğini anlatır mısınız?
Braun Silk-epil 7’nin yüzü olmam için teklif geldiğinde, güzelliğin pürüzsüz bir ciltten geçtiğine inanan bir kadın olduğum için heyecanla kabul ettim. Çünkü son dönem hedeflerim arasında Braun gibi hem uluslararası arenada kendini kanıtlamış bir markayla çalışmak, hem de doğrudan kadınlarla ilgili bir projede yer almak vardı. Braun Silkepil7 dünyanın en iyi suda çalışan epilatörü iddiasının, hakkını verecek kadar başarılı bir ürün. Bu proje sayesinde hem B- kadınları ile birlikte güçlü bir sosyal medya topluluğunu oluşturduk hem de bu sayede bakımına özen gösterdiğim pürüzsüz bacaklarımın sırrını tüm kadınlarla paylaşabildim.
Özge Ulusoy : "Akıllı kadından kaçan erkek aptaldır"
Marka sözcüsü olmanızdaki en önemli etken neydi?
Hem modellik, hem sunuculuk, hem oyunculuk yapıyorum. İşim gereği her daim bakımlı ve kusursuz görünmek zorundayım. Kendine bakan, spora ve sağlığına düşkün bir model olarak bu projenin sözcüsü olmak gurur verici. Bu işbirliği kapsamında Braun Silk-epil 7’nin marka yüzü olarak, ürünün birçok alandaki tanıtım faaliyetinde yer alıyorum. Kendime has pratik çözümlerim, güzellik tavsiyelerim var. Bunları B- Kadınları platformu aracılığıyla tüm B- Kadınları ile paylaşma fırsatım oluyor. Ayrıca sezon trendleri, ask, moda ve ilişkiler üzerine belirlediğimiz ‘hashtag’lerleB-Kadınları platformu aracılığıyla tweetler atıyorum. Merkezi platform Facebook üzerinde olmakla birlikte Türkiye’deki tüm popüler sosyal platformlarla daha önce örneği görülmemiş bir entegrasyon gerçekleştirdik.www.b-kadinlari.com üzerinden bizim açtığımız ‘hashtag’ler altında Facebook, Twitter, Instagram ve FourSquare’deki tüm içerikleri derliyor ve gösterebiliyoruz. Şu ana kadar uygulamayı 35 bin kadın ziyaret etti. B- Kadınları kendilerini rahatça ifade edebilecekleri bu platformu sahiplenerek adım adım genişlemesini sağladılar. Projenin dijital alanda temsilcisi olan Puccaile de güzel bir ikili oluşturduğumuzu düşünüyorum.
Sosyal medya’nın en bilinen isimlerinden biri olan Pucca ile de bir işbirliği yapıp kitap çıkarıyorsunuz sanırım...
Evet, Pucca ile birlikte B-Kadınları platformundaki paylaşımlardan yola çıkarak bir el kitabı hazırlığı içerisindeyiz. Dijitalde başlattığımız bu projeyi yine dijital bir kitap hazırlayarak finalize etmeyi planlıyoruz. Böylece tüm B- Kadınları‘Akıllı Kadının El Kitabı’ ismindeki bu dijital kitaba ulaşabilecek.
Kadınlara, sizinki gibi göz alıcı bacaklara sahip olmanın sırrını verebilir misiniz?
Yer aldığım projelerin yanı sıra bacaklarımın güzelliği insanların dikkatini çekiyordu. Bir model olarak cilt sağlığı, bakımı hakkında doğru bilgiler ile kadınlara ulaşıyor olmak kariyerim adına da bir şans oldu. Göz alıcı görünmenin birinci kuralı pürüzsüz bir ciltten geçiyor. Ben de kadınlara bacaklarının haftalarca pürüzsüz olmasını sağlamak için tasarlanan ve rahatlıkla kullanılabilen Braun Silk-epil7’yi hem dijital platformda hem de TV, yazılı basın ve mağaza içi kanallarda tanıtıyor ve öneriyorum. Göz alıcı bacaklara sahip olmak için pürüzsüz bir cildin yanı sıra en önemli sırlarım ise sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve bol su tüketimi diyebilirim.
“Su an, hayatımın en mutlu dönemi diyebilirim. Kendimi çok mutlu hissediyorum. İnşallah uzun yıllar sürer ama tabii ki mutluluk şekil değiştiriyor. Mesleğimden, geldiğim yerden çok mutluyum. İleride kuracağım aileden çok mutlu olacağım. Allah mutluluğumu daim etsin diye dua ediyorum hep.”
Özge Ulusoy : "Akıllı kadından kaçan erkek aptaldır"
“Bu mesleğe ilk girdiğim sene patlayıp, şöhret olsaydım bu kadar uzun soluklu bir şey olmayacaktı. Şimdi ise daha sağlam adım atarak ve bunun ne demek olduğunu bilerek ilerliyorum. Küçük yasta şöhret olsaydım bunun değerini bilemeyecek ve daha çabuk harcayacaktım.”
Bencil insana tahammülüm yok, çünkü hayatımda hiç bencil olamadım. Karşımdaki kendini düşündüğü kadar beni de düşünmeli. Çünkü ben düşünüyorum.”
“İleride evlenmek ve aile kurmak istiyorum. Hiçbir zaman bunun için kafamda yaş sınırı olmadı ama çocuk sahibi olmak istiyorum. Şu an kariyerimle ilgili planlarım var. Henüz evlilik için erken.”
“Tabii ki de her insanda olduğu gibi sevdiğim kişide hayatımın merkezinde oluyor ama bu karşındaki insana bağlı. Eğer karsındaki insan senin hayatının merkezinde olduğunu biliyorsa ve sana o şekilde değer veriyorsa, inanın bu paha biçilmez bir şey.”
“İlişkimiz hakkında çıkan kötü haberlerin hiçbirine kula kasmıyorum. İlk başlarda üzülüyordum ama artık üzülmüyorum, çünkü benim ne yaşadığımı ben ve karşımdaki kişi biliyor. O yüzden de dışarıdan insanların ne düşündüğü ile ilgilenmiyorum. Karşılıklı güveni sağlayabildik biz.”
“Yanındaki kadının sadece güzel ama akılsız olduğunu bilen ama kadını sadece yanında göstermek için taşıyan erkeklerin güvensiz olduğunu düşünüyorum. Kız sadece güzel diye yıllarca bir adam aynı kadınla çıkıyorsa onda bir eksiklik vardır. Hatta bazı erkekler de kadın akılı ve eğitimli olunca uğraşmak istemiyorlar.”




