Polisiye roman denince: Esmahan Akyol
Tango İstanbul, Esmahan Aykol'un yeni romanının adı. Biz okumaya başladığımız andan itibaren elimizden bırakamadık; o kadar merak uyandırıcı ve gerçek ki, kendinizi romanın baş kahramanı "Kati Hirşel"e çok yakın hissetmekten ve olacakları merak etmekten a
GÜNCELLEME TARİHİ: 15 Ocak 2013
Elif Öksüz / Cosmopolitan
Sizi ilk defa okuyacak olanlar romandan ne beklemeli?
Romanımın baş kahramanı "Kati Hirşel", meraklı komşu gibi bir kadın. Her şeyi soruşturuyor. Hemen ahbaplığa başlıyor; cinayet çözmeye dair esas bilgisi ise okuduğu polisiyelerden edinilmiş. Tango İstanbul'da çeşitli romanlara gönderme olmasının nedeni de bu.
Romanın adı neden Tango İstanbul?
Türkiye olarak bir Doğu'ya, bir Batı'ya, bir Orta Asya'ya yüzümüzü dönüyoruz. Tango İstanbul, bu halimize vurgu yapıyor. Kapaktaki figür de romanın adı gibi bunu anlatıyor. Üstünde tango kıyafeti, altında dansöz giysisi, jartiyer olan bir kadın.
Romanlarınızın içinde İstanbul mekanları var. Romanı yazarken buralarda çok mu gözlem yaptınız?
Romanlarımın geçtiği semtlerde uzun uzun araştırma yapmayı seviyorum. Kitabı yazarken Nişantaşı sokaklarında epey zaman geçirdim.
Aslında avukatmışsınız. Roman yazmaya nasıl başladınız?
Berlin'de hukuk doktorası yaparken roman yazmaya başladım. Üniversitedeki tek tük Türk öğrenciden biriydim ve Türkler'e karşı olan önyargılardan müthiş derecede bunalmıştım. Profesörlerim, bana sürekli "Türkiye'de başınızı örtüyordunuz, burada mı açtınız" ya da "Türkiye'de içki içmeniz yasakmış" gibi sorular soruyordu. İlk romanım olan 'Kitapçı Dükkanı'nda maktulün bir Alman olması tesadüfi değil. Almanya'daki ilk birkaç senenin sonunda bir Alman'ı neredeyse öldürecek kıvama gelmiştim. Ama katil ruhlu biri sayılmam, kurgusal bir metin aracılığıyla bu arzumu tatmin ettim.
Hikayelerin içindeki kişileri nasıl yaratıyorsunuz? Arkadaşlarınızdan mı etkileniyorsunuz?
Bu romanda ilk kez gerçek hayatta karşılığı olan karakterler kurguladım. Okuduklarınız arkadaşlarım değil ama medya şöhretleri. Yani romanı okuyacak olanlara tanıdık gelecek şahsiyetler.
Romanlarınız dokuz dile çevrilmiş. Yabancı okurlarınızdan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Kati Hirşel serisinin ikincisi 'Kelepir Ev', ve üçüncüsü 'Şüpheli Bir Ölüm', İtalya'da çok satanlar listelerine girdi. Hangi milletten olursa olsun yabancı okurların yaptığı ortak yorum, bu romanların İstanbul'a gelme isteği yaratıyor olması. Bazı Alman okurlarım, Kati Hirşel romanlarını birnevi İstanbul rehberi gibi kullandıklarını söylüyor çünkü romanlardaki mekanların çoğu gerçekten var olan sokaklar, caddeler veya kafeler. Keşfetme isteği doğuruyor.
Bir romanınız filme çevril-seydi kimin başrolde olmasını isterdiniz?
Alman Iris Berben'i "Kati Hirşel" olarak hayal edebiliyorum.
Roman yazılacak en güzel yerler neresi?
Çalışma odam ya da bir kafe. Tek ihtiyacım bir masa, sandalye ve kağıt-kalem.
Sevdiğiniz roman karakteri?
Agatha Christie'nin dedektif karakteri "Miss Marple"ı çok seviyorum. Nedeni ise "Kati Hirşel"le arasındaki benzerlik elbette.
Yazar olabilmek için alınması gereken bir eğitim var mı?
Tek gereken bol bol okumak; okumayan birinin roman yazması mümkün değil.




