Şahika Koldemir ile 2010 sonbahar makyaj trendi

Oyuncu Şahika Koldemir ile 2010 sonbahar dönemi makyaj trendlerini keşfederken makyaj taktiklerini de öğrendik. M.A.C. uzmanı Dilek Dinç tarafından yapılan makyajın adı ise: "Red Velvet"

Özlem YILMAZ

Fotoğraflar: Recai KÖMÜR

23 yaşındayım ve  Mersin doğumluyum. Güzel Sanatlar, Müzik mezunuyum. Müziği çok seviyordum ve hala çok seviyorum ancak okulu bitirdiğimde müzikle ilgili bir meslek yapmak istemediğimi fark ettim. Yine de sanatla uğraşmak istiyordum. Oyunculuk yapmak istediğimi anladığımda ise hemen eğitimime başladım.

Hangi dizi ve filmlerde rol aldın?

Çok var ancak en bilinenleri Pers Narko Terör, Bir Varmış Bir Yokmuş, Yasak Elma, Zoraki Başkan, Sensiz Yaşayamam isimli dizilerde oynadım. İki yıldır da sinema filmi çalışması içindeyim: “Fetih 1453”. Burada, Fatih Sultan Mehmet’in eşini oynuyorum: “Gülbahar Hatun”. Bambaşka bir Şahika Koldemir izleyeceksiniz bu filmde ve gerçekten muhteşem bir yapıt olacak.

Peki, kendini beş yıl sonra nerede görmek istiyorsun?

Beş yıl öncesiyle şimdi arasında kendimde büyük değişiklikler görüyorum. Beş yıl sonra da kendimi güzel projelere imza atmış, kaliteli işler yapmış, daha çok gelişmiş bir oyuncu olarak görmek istiyorum.

Setler ve iş dışında neler yapıyorsun?

Branşım olan, flüt çalıyorum. Yeteneksiz olduğumu düşündüğüm halde resim yapmayı çok seviyorum ve resim dersleri alıyorum. Moda’da yaşıyorum ve sahilinde bisiklete binmek vazgeçilmezlerimden. Moda’yı çok sevdiğim için fazla da dışına çıkmıyorum. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum.

Peki ya alış-veriş?

Özellikle alış-veriş yapmak için dışarı çıkmıyorum. Örneğin Beyoğlu’nda dolaşırken herhangi bir mağazaya girip alış-veriş yapıyorum.  Ve bundan çok keyif alıyorum.

Koyu renk saçlarını, açık renge boyamışsın. Ancak son dönemlerin dizi ve filmlerinde bayan oyuncularda, özellikle de başrol oyuncularda eskinin tersine, koyu renge dönüşü gözlemliyoruz. Bu akımın nedeni nedir sence?

Son yıllarda genellikle eski dönem dizileri çekiliyor ve o dönemin karakterleri genellikle koyu renk saçlı. Yönetmenler ve yapımcılar sarışın istemiyorlar, daha doğal görünümlü oyuncular istiyorlar. Şu an için böyle bir projem olmadığı için saçlarımın rengini açtım. Kendimi biraz da sarışın görmek istedim. Tabii “Fetih 1453”de yine koyu renk saçlıyım.

Cilt bakımı ve makyajla aran nasıl?

Setlerde sürekli makyaj yapıldığı için cildim çok havasız kalıyor, çok yoruluyor. Set çıkışında hemen cildimi temizliyorum ve iş dışında makyaj yapmamaya dikkat ediyor, dinlendirmeye çalışıyorum. Jeller ve pilingler çok önemli benim için. Haftada iki gün mutlaka maske yapıyorum. Tonik olarak ise gül suyu kullanıyorum; her sabah yüzümü mutlaka gül suyuyla yıkıyorum. Gece ve gündüz kremlerimi de aksatmıyorum. Benim için makyajdan daha çok cilt temizliği çok önemlidir.

Biraz özele girip Emre Kınay’la olan ilişkinizi sormak istiyorum. Nasıl tanıştınız? Nasıl gidiyor ilişkiniz?

Emre’yle Sensiz Yaşayamam’ın setinde tanıştık. Ben onun baldızı, o benim eniştem rolündeydi. “Baldız baldan tatlıdır” deyimi hala aramızda yaptığımız bir espiridir. Her şey yolunda. Şu anda Muğla’da, sette. Ben de sete başlıyorum şimdi. Fırsat buldukça görüşüyoruz. Gayet güzel gidiyor.
 
Peki karşı cins anlamında aklında yarattığın belli bir süper karakter var mı? Ya da olmazsa olmaz dediğin özellikler var mı?

Süper karakter mutlaka var, ancak böyle biri maalesef yok, keşke olsa... Olmazsa olmazlarımdan bahsedeyim en iyisi…  Özellikle sorumluluk sahibi olması çok önemli, yaşamışlığı, görmüşlüğü çok önemli. Zaten bu özelliklere sahip olan bir erkeğin duruşunda bile farklı bir karizma oluyor ve bu da beni çok etkiliyor. Fiziksel özellik olarak ise, sanırım sarışın erkeklerden çok fazla hoşlanmıyorum ve kesinlikle baby face olmamalı.

Ve şimdi M.A.C. makyaj uzmanlarından Nihal Dinç ile 2010 sonbahar makyaj trend ve taktiklerini Şahika Koldemir eşliğinde öğreneceğiz...

2010 sonbahar trendi: "Red Velvet"

2010 sonbahar trendi olan "Red Velvet"de ten ve göz makyajı geri planda kalıyor; dudaklar ise göz dolduruyor.

Öncelikle makyaj altı bazı olarak Prep Prime Skin kullanıyoruz. Prep Prime Skin, fondöten öncesi kullanıdığımız transparan bir üründür. Cildi çok daha dingin gösteriyorve poli-silikon içeriyor. Işığın geri yansımasını sağlıyor. 187 numaralı fırçayla sürüldüğümüzde komejen ve dağılımı çok daha başarılı bir şekilde elde ediyoruz.

Göz çevresine de bazı sürdükten sonra fondötene geçiyoruz. Fondötende, örtücü özelliği oldukça gelişmiş bir ürün kullanıyoruz: Prolong Wear. Aynı zamanda cilde doğal görünüm veriyor, kişinin kendi cilt görünümünden uzaklaşmasına asla izin vermiyor. Bu ürünü göz çevresinde de kullanabiliyoruz.

Editör izlenimi:

Yaptığımız en büyük hatalardan biri, yüzümüzde maske gibi duran fondötenler kullanmamız. M.A.C. uzmanı Nihal Dinç'den öğrendiğimiz kadarıyla bunun nedeni; ya yanlış kullanım ya da cildimize uygun olmayan fondöten seçimi. Cildimize uygun fondöteni uzman yardımıyla seçtiğimiz ve uygun fırça ile uyguladığımız taktirde bu görüntüden uzak kalmış oluyoruz. Fondötenin yapısı doğru seçilse de renk seçimi çok önemli. Tenimizden 3-4 ton koyu renkli fondöten tercihinde maske görünümü veriyor.

Sonuç:

Cildin doğal görünümünden uzaklaşmadan naturel saten görünümlü muhteşem bir cilt elde edildi.

Göz çevresine ise yine daha küçük bir fırçayla Prolong Wear Consider kullanıyoruz.

Editör izlenimi:

Yaptığımız hatalardan bir tanesi de göz çevresine uyguladığımız, tenimizden çok daha açık renklerdeki aydınlatıcı ürünler. Bu kullanım doğal görünümden tamamen uzak, yapay bir görünüm izlenimi veriyor. Buradaki amaç göz çevresinin tenimizden çok daha açık renkte görünmesi değil, kusurların kapanması yönünde olmalı.

Kalıcılığı arttırmak için Prep Prime toz pudra kullanıyoruz. Tüm gün boyunca makyajınızın sabit kalmasını sağlıyor. Özellikle yağlı ciltler için vazgeçilmemesi gereken bir ürün.

Editör izlenimi:

Ciltteki rengi dengeliyor, daha canlı ve sağlıklı bir görünüm elde ediliyor.

Göz makyajı için öncelikle her makyajda Paint pot, Paint trail far bazları uyguluyoruz. Bu ürünler göz üzerindeki makyajın kalıcılığını sağlıyor. Ayrıca göz kapağının katlandığı bölgede göz farınız birikir ya da kullandığınız eye-liner, kalem göz kapağınıza bulaşır ve hoş olmayan bir görüntü oluşur. Bu far bazları bu görüntülerin oluşmasını engelliyor ve göz makyajınızı sabitliyor.

Editör izlenimi:

Bu bazlar muhteşem! Üzerine sürdüğümüz farın rengini de daha net ortaya çıkarıyor. Ve gün sonunda bile göz makyajımız taptaze kalıyor!

Far bazı üzerine farımızı uyguluyoruz. Trende uygun olarak gözlerin daha geride kalması gerekiyor. Bu nedenle çok fazla renk vermeyen farlarımızdan birini seçiyoruz Gölgeyi ise 224 numaralı fırçayla tam kaş altındaki kemiğin altına uyguluyoruz. Arka planda kalacak gözlerde hat olarak görünen hiçbir şeyi istemediğimiz için kirpik diplerine kalem yerine yine far fırçamızla farımızı uyguluyoruz. 

Editör izlenimi:

Bir çoğumuz gölge yapamamaktan şikayetçi. Bu nedenle de çoğu zaman göz vurgulu makyaj yapamıyoruz. 224 numaralı fırça bu konuda tam bir hayat kurtarıcı.

Yine konsept olarak çok renkli yanaklar istemiyoruz. Trende uygun olarak daha temiz bir görüntü elde etmeliyiz. Allığımızı daha çok kontör amaçlı kullanıp, üzerine highlight yapıyoruz.

Allığı elmacık kemiği altındaki boşluğa uyguluyoruz.  Uygulama boşluktan hafif yukarı doğru olmalı, asla burun hizasından aşağı kaymamalı; aksi halde yüzü aşağı çekecektir. Bu görünümü büyük bir fırçayla elde edemezsiniz. Ya kontör fırçası ya da küçük bir fırçayla uygulamalısınız.

Editör izlenimi: 

Bu işlem yüzü daraltıyor. Yüzünün geniş olmasından şikayet edenler ya da kilo problemi olduğunu düşünenler bu uygulama biçimiyle çok daha ince bir yüz şekli elde edebilirler.

Elmacık kemiklerinin ise belirgin ve dışarıda görünmesini istiyoruz. Bu nedenle elmacık kemiklerinin üzerine açık renkteki Highlight Powder'ımızı uyguluyoruz.

Editör izlenimi:

İşte Sophia Loren yanakları!

Göz pınarlarının olduğu bölgeye de küçük bir fırçayla high light uyguluyoruz ve parlak bir görünüm elde ediyoruz.

Dudak makyajı için ise öncelikle dudak kalemiyle çerçeve çiziyoruz. Özellikle koyu renk rujlarda mutlaka dudak kalemi kullanıyoruz.

Çünkü hiçbir ruj dudak kalemi kadar düzgün hat oluşturamaz.

Dudak içini de kalemle boyuyoruz: Bu dudak makyajının daha kalıcı olmasını sağlıyor. Ve ruj olarak dudak fırçasıyla M.A.C.’in kendi kadar ünlü olan bir ürününü uyguluyoruz: Russian Red.

Editör izlenimi:

Çizgiyi dudak içeriden dudak dışına doğru uyguladığımız taktirde taktirde daha düzgün bir hat oluşuyor.

Yanlış çizilen çizgiler için Chrome Graphic Pencil kullanıyoruz. Biz ise şimdi, geçmiş ancak iz kalmış sivilcelerin kapatılması için kullanacağız. Aynı zamanda son olarak dudak kenarına uyguladığımızda da dudağı daha boyutlu gösteriyor.

Editör izlenimi:

Hepimizin yapmış olduğu dudak kenarındaki kalem ya da gözdeki eye-liner hatalarında silgi gibi kullanabilecek hayat kurtaran bir ürün “Chrome Graphic Pencil”

Maskaramızı kirpik dipinden Z’ler çizerek uygulularken dolgunluk vermiş oluyoruz.

Sonrasında kirpik uçlarını tarayarak uyguladığımızda ise kirpik boyunu uzatmış oluyoruz.

Editör izlenimi:

Kirpiklerin topak topak bir görünüm almasını istemiyorsak mutlaka iyi taramamız gerekiyor.

Son olarak kaş far uyguluyoruz. Kaştan bir ton açık ya da saç dip rengi olmalı.

Bu trend tam da biz, zamanını planlayan, her şeyin pratiğine ihtiyaç duyan ve geliştiren çalışan iş kadınlarına göre! İki, üç renk far uygulaması da yok!

Eyeliner’ımı yamuk sürdüm, düzelteyim derken her yere bulaştırdım; hadi sil baştan derdi de yok!

Kolaylıkla yapacağımız 2010 Sonbahar trendi olan bu makyaj stiliyle hepimiz çok rahat edeceğiz! :)

:x