Şehrin Ortasında Sayfiye Köşesi: Bakucha Vineyard Hotel
Üzüm bağlarının ortasında konumlanan Bakucha Vineyard Hotel & Spa, huzur ve sadeliğin yanı sıra gastronomi, kültür ve doğa alanlarında da misafirlerine beklentilerinin ötesini sunmayı vadediyor.
GÜNCELLEME TARİHİ: 23 Haziran 2025
Kuzey Trakya’nın el değmemiş coğrafyasında, doğanın kucağında keyifli bir yaşam alanı sunan Bakucha Vineyard Hotel, şehrin karmaşasından uzaklaşmak isteyenlere huzurlu ve bilinçli bir kaçış imkanı sunuyor. Hamitabat ve Çeşmekolu köyleri arasında yer alan Arcadia Bağları’nda konumlanan bu özel tesis, doğa ile bütünleşmiş sade yaşam felsefesini esas alan bir anlayışla misafirlerini bekliyor. Bakucha, sadece konaklamak için değil; yavaşlamaya, nefes almaya, doğayla yeniden bağ kurmaya ihtiyaç duyan herkes için alternatif bir deneyim vadediyor. 200 hektarlık bir alana yayılan üzüm bağları, ormanlık alanlar, bostanlar ve meyve bahçeleriyle çevrelenmiş tesis, konuklarını adeta zamanın yavaş aktığı bir evrene davet ediyor.

Bakucha’nın mimarisi, gösterişten uzak olmasının yanı sıra kendine has bir ruha sahip. Mimarisinde ve dekorasyonunda doğal malzemelerin öne çıktığı yapıların her detayı, çevresel uyumu ve konforu gözeterek planlanmış. Tesiste yer alan 26 odanın her biri, muhteşem doğa manzarası ve kendine ait açık alanları ile misafirlere ihtiyaç duydukları kişisel alanı sunuyor. Sessizliğin dinlendirdiği, temiz hava ve doğanın ruha; mevsimsel tatların damaklara hitap ettiği tesiste, sıcak renkler, doğal dokular ve doğrudan gün ışığı alan mekanlarla ruh, beden ve zihin bütünlüğünü elde etmeye yardımcı olunuyor.

Bakucha’nın temelinde; yalnızca keyifli bir konaklama değil, doğayla uyumlu bir yaşam pratiği oluşturma arzusu da yer alıyor. Arcadia Bağları çatısı altındaki bu proje, uzun yıllardır sürdürülebilirlik prensipleriyle yönetiliyor. Kimyasallardan arındırılmış topraklarda, mevsimine uygun yöntemlerle üretilen ürünler doğrudan mutfağa ulaşıyor. Otelde sunulan yemeklerin büyük bölümü tesisin kendi bostanlarında yetişen sebze ve meyvelerle hazırlanıyor. Bölgedeki üreticilerle kurulan yakın iş birliği hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de karbon ayak izini azaltıyor. Misafirler dilerse hasat etkinliklerine ya da doğa temelli atölyelere katılarak bu döngünün parçası olabiliyor.




