Türkiye'nin yeni jön adayı 'Fırat Çelik'

“Türkler burada olduğu gibi Avrupa’da da hep başkaları için yaşar, sürekli ‘Komşu ne der, toplum ne der’ diye düşünür. Paris’teki Türkler 20 yıl önce geldiklerinde nasıllarsa hâlâ öyleler.”

Aşk Masalı adlı dizinin kadrosuna nasıl dahil oldunuz?

O kadar çok proje geldi ki, bu piyasadaki herkesi kısa sürede tanıdım. Sonra Most Productions’dan Gül Oğuz’la tanıştım, Aşk Masalı dizisinin projesini beğendim ve kabul ettim ama ne yazık ki dizi çok uzun soluklu olmadı. Dizi sektöründe çalışma koşulları çok ağır, üstelik rating kaygıları da gerilim yaratıyor.

Matthew McConaughey’e olan benzerliğiniz size avantaj sağladı mı?

Aslında yüzlerimiz benziyor ama vücutlarımız çok farklı. O, günde sekiz saatini spor yaparak geçiriyor. Benden daha iri biri. Özellikle Paris’te beni yolda durduranlar çok oluyor. Bunun dışında benzerliğimizin bana herhangi bir etkisi olmadı.

Modayı takip eder misiniz?

Marka hastası değilim. Ama “cool casual” tarzı seviyorum. Üzerimdekiler bir bütün olarak şık olabilir ama hiçbiri tek başına dikkat çekici değildir. Alışverişe her zaman değil, sadece sezon başında giderim. Her şeyimi tek seferde alır, yıl boyunca rahat ederim.

Paris’te tasarımcı arkadaşlarım var, onların dükkanlarını da takip ederim. İkinci el giyinmeyi çok seviyorum. Aldığım giysilerin yeni gibi görünmesini hiç istemem. Kiliwatch, Paris’teki en favori alışveriş adresimdir.

Aksesuar kullanmayı çok severim. Mesela şapka hayat kurtarıcı bir aksesuardır benim için. Takım elbise pek giymem, giysem bile içine spor bir tişört giyerim.

Bakımınıza zaman ayırır mısınız?

Belli bir yaştan sonra cilt bakımına daha fazla önem vermek gerekiyor. Kız kardeşim estetik sektöründe çalıştığı için şanslıyım, zaman zaman cildime uygun ürünleri verir, onları düzenli kullanırım. Haftada bir cilt bakımı yaptırırım. Sephora’dan aldığım peeling ürünlerini arada bir kullanırım. Saçlarım için özel hiçbir şey yapmadım. Kesimim özel, burada da iyi kesen birini buldum, ona gidiyorum. Doğallık her zaman için iyidir.

Burada hiç Türk kız arkadaşınız oldu mu?

Evet, oldu ama burada kızlar ilişkiyi hemen ciddiyete doğru götürmek istiyorlar. Benim ve karşı tarafın beklentileri genelde farklı oluyor.

Her şeyi üstlerine alınıyorlar. Mesela geçenlerde bir arkadaşımın İngiltere’de yaşayan kız arkadaşı gelmişti, etrafımıza bakınca buradakilerle aynı olmadığımızı gördük. Zihniyetlerimiz farklı. Şu an hayatımda kimse yok, evimin dekorasyonuyla ilgileniyorum.

Beraber yaşadığınız kız arkadaşınızla ayrılma sebepleriniz nelerdi?

Özgürlüğüme çok düşkünüm, kısıtlanınca duramıyorum.Bazı insanlar beş dakika yalnız kalamazlar hemen arkadaşlarını ararlar, ben öyle değilimdir. Bu dünyada kimse kimseye ait değildir. Herkes yalnızdır. İlişkiler bittiği anda her iki taraf için de hayat devam ediyor.

Kadınlarla ilgili en büyük keşfiniz nedir?

Çok güzel yaratıklar ama aynı zamanda tehlikeliler. Kadınları dinlemek çok önemli, bencil olmamak lazım.

Bir kadında en çok neye tahammül edemezsiniz?

Kaprisli ve burnu havada olmasına. Genelde Türk kızları ilgi gösterince öyle olabiliyor.

Evlilik kavramına bakışınız nasıl?

Benim için evlilik formalite icabı yapılır. Arkadaşlarıma bakıyorum, evlenip bir sene sonra ayrılıyorlar. Artık şartlar çok zorlaştı. Kimse birbirini çekemiyor.

Tabii ailemi sevindirmek için bir gün evlenmek isterim ama tüm bunlar için zamana ihtiyacım var. Bu hayatta bencil yaşamak istemediğim için ileride bir çocuğum olmasını da istiyorum.