"Yaşlı bir ruhla dünyaya geldiğime inanıyorum"
MCD ve Oflaz Medya Grubu Başkan Yardımcısı Esra Oflaz Güvenkaya, sağlıklı ve dingin hayatın sırlarını aktarmak için bir kitap yazmak istediğini söyledi: "Bildiklerimi aktarmak ve ilham yaratmak istiyorum..."
GÜNCELLEME TARİHİ: 16 Ocak 2013
Gülru İncu / Şamdan Plus
Cemiyet hayatının en güzel, en hoş kadınlarından biri bence Esra Oflaz Güvenkaya. İş hayatındaki başarısının yanı sıra her zaman şıklığı ve zarafetiyle sayfalarımıza yansıyan MCD ve Oflaz Medya Grubu Başkan Yardımcısı olan Esra Oflaz Güvenkaya'nın başka özellikleri olduğunu da öğrendim. Örneğin Esra Hanım'ın, görünenin dışında çok ruhani bir boyutu olduğu, geçmiş ve bugünle yaşadığı hesaplaşmalarını karma felsefesinin üzerinden yaptığı ve mistik yanının çok güçlü olduğu pek yazılıp çizilmemiştir. Çocukluğundan beri 6. hissinin kuvvetli olduğunu, şifacılığının kendisiyle paralel ilerlediğini ve karma felsefesine inandığını söyleyen Esra Hanım, "Pek çok eski hayatımı da gördüm ve nedenlerini anladım. Bu konuda şanslı olduğuma inanıyorum. Ancak tüm bunların ağır bedeller sonucunda olduğuna da inanıyorum" derken artık bu özel yeteneğini kullanmayı öğrendiğini söylüyor.
MTV'den dolayı müzikle uzun yıllar haşir neşir olduğunuzu biliyorum. Peki, Esra Hanım kendisiyle baş başa kaldığında ne tür müzik dinler, hangi müzisyenleri sever?
Çok değiştim son zamanlarda. Zamanım da çok daraldı; iş, ev, aile, eş, çocuk derken kendime ayırabildiğim zaman git-gide azaldı. Tabii bunların yanında müzik dinlemeye ayırdığım zaman da... Ancak şimdi farklı ruh hallerime göre müzik dinliyorum. Hüzünlü ve üzgün olduğumda klasik müzik, tutkulu olduğumda Astor Piozalla tangoları, muzip zamanlarımda acid caz, ruhani zamanlarımda sufi ve Bektaşi müzikleri, yorgun olduğumda lounge ve chill out , neşeliysem Karayip reg-gae'leri ve biraz da Adele...
Annelik her kadının hayatında yeni bir sayfa açar ama aktif olarak iş hayatının içinde olan kadınlar için herhalde çok daha farklı anlamlar taşıyor. Annelik neler değiştirdi hayatınızda?
Annelik hayal edebileceğimden çok daha fazla şey değiştirdi hayatımda. Karşılıksız sevgi kanallarımın inanılmaz derecede açıldığını, saf mutluluk kavramının gerçek anlamına oturduğunu, özveri, tolerans ve bağışlamanın yeni yerlerini aldığını gördüm. Bir tevekkül geldi üzerime. Bir de evlilik beni çok değiştirdi, mutlu etti. Kocam için de şükrediyorum.
Daha önce de konuşmuştuk ya; siz karma felsefesine inanan bir insansınız. 6. hissinizin de çok güçlü olduğunu söylemiştiniz. Tüm bunları hayatınıza nasıl yansıtıyorsunuz?
Evet, çocukluğumdan beri 6. hissim kuvvetliydi. Duru görülerim, şifacılığım benimle paralel ilerledi. Allah çok güçlü bir şekilde hep hayatımda yer aldı. Karma felsefesine inancım var, pek çok eski hayatımı da gördüm ve nedenlerini anladım. Karmam hem geçmiş hayatlarımda, hem de bugünkü hayatımda büyük acıların yer almasına sebep oldu. Zaten sevdiğim bir laf vardır; "Acıların barınmadığı insanların, kumda ayak izleri olmaz" diye. İşte bunların hepsi, zincirleme tüm bu acılar, karmalar da beni bugünlere getirdi ve yarınlara taşıyacak. Pek çok duru görüm oldu ve bunları dinlemeyi, gerekirse önlem almayı, hayatımı bunlara göre yönlendirmeyi öğrendim.
"Çocuklar doğdukları andan itibaren anne-babalarının hayatına yön verir" derler. Almila hayatınıza neler kattı doğumuyla?
Almila; Bektaşi inancında 'kutsal amaç' demek. Ben Almila'nın hayatımızdaki misyonunun sevgi, inanç, umut ve birlik olduğuna inanıyorum.
"İş hayatında mükemmeliyetçi, kontrolcü bir insanım" demiştiniz, Almila söz konusu olunca da bu kurallar geçerli mi?
Evet, iş hayatında mükemmeliyetçi ve kontrolcü bir insandım. Son yıllarda bu da değişiyor. Almila'nın da hayatıma girişinin etkisi olduğuna inanıyorum. Çünkü sevgi blokajları ve endişelerin mükemmeliyetçiliğe ve kontrolculüğe sebeb olduğunu fark ettim. Fark ettiğim noktada da düştü. Şimdi çok daha esnek, tolerasyonu daha yüksek ve teslimiyetçi bir işkadını olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Elimden gelenin en iyisini yapmak yetiyor artık bana.
Tüm bu yaşam felsefeleriniz ışığında kızınıza neler öğretmek istiyorsunuz hayata dair?
Almila'yı da bugüne kadar öğrendiklerimin ışığında bilinçli yetiştirmeye çalışıyorum. Kendisiyle ve hayatla mutlu olmayı, endişe duymamayı, şükretmeyi, hayatın bir hediye olduğunu anlamasını ancak sorumluluklarımız içinde en iyisini yapması gerektiğini, merhameti, samimiyeti, birbirimize ve kendimize karşı ne pahasına olursa olsun dürüst olmayı öğretmeye çalışıyorum.
Sağlıklı yaşama çok önem veriyorsunuz. Klasik sporun yanı sıra meditasyon ve yoganın da sağlıklı bir beden oluşumunda ciddi önemi var sanırım...
Evet, son 20 senedir, sağlıklı fiziksel ve ruhsal yaşam hep hayatımın içinde. Çünkü bizler hem fiziksel bedenimiz, hem kalbimiz, hem de eterik bedenimiz yani auramızdan oluşuyoruz ve tümüne iyi bakmalıyız. Detoks programlarını her sene en az iki kere uyguluyorum ve vücudumu tam sebze sıvı detoksu ile arındırıyorum. Sporu mutlaka en az haftada iki, en fazla üç kez yapıyorum. Kinesis, pilates, ağırlık ve kardio ile dönüşümlü tabii. Meditasyon, enerjiler ve şifa da hayatımda hep var. Son zamanlarda ise haftada bir kere de yoga ekledim. Yoga iç organların egzersiz yapmasına, enerjinin daha dengeli akışına, meridyenlere çok faydalı oluyor. Bir de esnemeye büyük faydası var. İş hayatımda maalesef stres oranım çok yüksek, yoğunluğum çok fazla ve bunun vücuduma etkilerini de bu yollarla absorbe edebiliyorum. Zihin, ruh, kalp ve bedenin dengede olmasına çalışıyorum, bu da zor zanaat, gün be gün çaba istiyor ama pes etmiyorum.
Detoks için nerelere gidiyorsunuz, neler yapıyorsunuz?
Detox için senede en az iki kere D Life'a veya Life Co'ya gidiyorum. Son zamanlarda Ayşegül Çoruhlu'nun 'Alkali Diyet'ini uyguluyorum ve çok faydasını gördüm. Yakın arkadaşlarımın hepsine birer adet kita¬bını hediye ettim.
"Artık hayatımda dharmaya girdim" dediniz, bundan bahseder misiniz? Karmayı biliyoruz ama nedir dharma?
Bu hayatımdaki karmamda bir işkadını oldum, bir eş oldum, bir anne oldum ama hep spiritüel yani ruhani tarafım oldu. Bir de insanın karmasında ilerlerken dharmasına ulaşması var. Ben insanın dharmasını bu hayatta olma misyonu olarak tanımlıyorum. Son zamanlarda geldiğim noktada, kendi ruhumun ve kaderimin gözünün içine bakacak cesareti topladım ve dharmamın yani hayatımın asıl misyonunun bazı insanlara bildiklerimi, anladıklarımı, tecrübe ettiklerimi aktarmak ve onların hayatında bir fark, bir gerçeklik, bir ilham yaratmak olduğuna inandım. Bu dharmamı da bir kitap yazarak gerçekleştireceğim, buna karar verdim. Bunu yaparken de benim hayatımda yer alan bazı gizler ortaya çıkacak ama herkesin hayatında gizler yok mu sanki, bir faydası olacaksa neden olmasın?




