29. İstanbul Film Festivali Rehberi
3-18 Nisan tarihleri arasında 29. kez düzenlenecek olan Uluslararası İstanbul Film Festivali, dünyanın dört bir yanından gelen ödüllü filmleri, yarışmaları, konukları ve yan etkinlikleriyle şehirde bir kez daha farklı bir hava estirecek. Sinema dergisi, Nisan sayısında her sene merakla beklediğimiz bu renkli festivalin kaçırılmaması gereken 40 filmini seçip derledi.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
36 Dağ Manzarası (36 vues du Pic Saint Loup) Nevi şahsına münhasır filmleriyle azımsanmayacak bir hayran kitlesi kazanmış olan Jacques Rivette, Venedik'te Altın Aslan için yarışan yeni filmi "36 Dağ Manzarası"nda bizleri bir kez daha şaşırtıyor. Başrolleri Sergio Castellitto ve Jane Birkin tarafından paylaşılan film, seyircileri garip bir yolculuğa davet ediyor. Ustanın filmlerini kaçırmamaya yeminli hayranları, "36 Dağ Manzarası"nın festival çerçevesindeki gösteriminde başrol oyuncusu Jane Birkin ile de buluşma imkanına sahip olacak.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Ajami Yılın sürpriz filmlerinden "Ajami" Cannes, Londra, Selanik ve Montpellier gibi önemli festivallerden ödülle dönmüştü. Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar'a da aday gösterilen yapım, mütevazı bütçesine rağmen son derece etkileyici hikaye yapısıyla dikkat çekiyor. Bir intikam cinayetiyle başlayan film, yanlış kişinin öldürülmesiyle trajik sonuçlara varan olaylar zincirine odaklanıyor. "Ajami"de rol alan oyuncuların tamamı amatör ve gündelik hayattan simalar.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Akıntıya Karşı (Contracorriente) Ocak ayında düzenlenen Sundance Film Festivali'nden Seyirci Ödülü ile dönen "Akıntıya Karşı", Peru'da deniz kıyısında geçen alışılmadık bir hayalet öyküsü olarak tanımlanıyor. Evli bir balıkçının içinde yaşadığı toplumun baskılarına rağmen bir erkekle yaşadığı aşkı anlatan film, özellikle oyuncularının performanslarıyla övgü topluyor. Festivalde Uluslararası Yarışma'ya seçilen "Akıntıya Karşı"nın Sundance'deki başarısını İstanbul'da da tekrar edip edemeyeceğini göreceğiz.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Akvaryum (Fish Tank) Daha önce yine İstanbul Film Festivali'nde gösterilen "Kırmızı Sokak" ın genç yönetmeni Andrea Arnold, bu son derece rahatsız edici ve kasvetli filminin ardından şimdi de İngiltere'de yaşayan 15 yaşındaki hip hop aşığı Mia'nın öyküsüyle geliyor karşımıza. Tek hayali bir dans yarışmasını kazanmak olan ancak ailesi ve arkadaşlarıyla sorunlar yaşayan Mia, bir de annesinin eve getirdiği yeni erkek arkadaşıyla mücadele etmek zorunda kalır. Zira bu adam hem bir baba figürü, hem de bir seks sembolüdür kendisi için.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Amerika'nın En Tehlikeli Adamı (The Most Dangerous Man in America: Daniel Ellsberg and the Pentagon Papers) En İyi Uzun Metrajlı Belgesel dalında Oscar adayı olan bu film, güncelliğini hâlâ koruyan, Amerika'nın yakın geçmişindeki bir skandalı ayrıntılı şekilde gözler önüne seriyor. 1971'de, Vietnam Savaşı strateji uzmanlarından Daniel Ellsberg, savaşın yıllarca sürdürülen yalanlara dayandığı sonucuna varır ve New York Times'a 7 bin sayfalık çok gizli belgeler sızdırır. Bu gelişme, önce Watergate Skandalı'na, oradan da Başkan Nixon'ın istifasına ve savaşın bitmesine kadar uzanan zincirleme bir reaksiyon başlatacaktır.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Ana (Madeo) Kendisine tüm dünyada haklı bir şöhret getiren modern ve politik canavar filmi "Yaratık"ın yönetmeni Bong Joon-ho, ilk filmi "Cinayet Günlükleri"ndeki sulara geri dönüyor ve yine gizemli bir cinayet öyküsü anlatıyor. Zihinsel engelli oğlu işlemediği bir suçtan ötürü hapse atılınca, oğluna son derece düşkün bir anne, cinayeti aydınlatmak üzere detektifliğe soyunuyor. "Yaratık"ta canavar filmi modelini kullanarak politik göndermelerde bulunan yönetmen bu kez de polisiye türü üzerinden toplumsal yozlaşmayla ilgili bir film yapmış.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Annemi Öldürdüm (J'ai tué ma mère) Festivalin Altın Lale için yarışan filmlerinden "Annemi Öldürdüm", genç yönetmen Xavier Dolan'ın imzasını taşıyor. Otobiyografik özellikler taşıyan bu filmde eşcinsel genç bir erkeğin annesiyle yaşadığı sorunları anlatan Dolan, geçtiğimiz yıl boyunca eleştirmenlerin övgüsüne boğuldu ve pek çok önemli festivalden ödüllerle döndü. Bu yılki Oscar yarışında da Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde ülkesi Kanada'yı temsil eden ama beş aday arasına giremeyen "Annemi Öldürdüm", keşfe meraklı sinemaseverler için festivalin kaçırılmayacak filmlerinden.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Ayrılık (Die Fremde) İlk gösterimi bu yılki Berlinale'de gerçekleşen ve geçtiğimiz ay Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali'nde başrolündeki Sibel Kekilli'ye En İyi Kadın Oyuncu ödülü getiren "Ayrılık", İstanbul'da Akbank Galaları çerçevesinde seyirciyle buluşuyor. Türk asıllı Alman bir kadının, Türkiye'de yaptığı evlilikte maruz kaldığı şiddetten kaçarak tekrar Almanya'daki ailesine sığınma çabasını anlatan "Ayrılık", gelenekler ve töreler altında ezilen insanların dramını perdeye taşıyor. Feo Aladağ'ın yönettiği filmin en büyük kozuysa başarılı grup oyunculuğu.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Bahar Sarhoşu (Chun feng chen zui de ye wan) Çin'in sıradışı yönetmeni Lou Ye, bu kez saplantılı ve erotizm dolu bir filmle karşımıza geliyor. Birçokları tarafından fazlasıyla cesur bulunan yapım, modern ve pornografik bir "Jules ve Jim" öyküsü olarak da görülebilir. Jiang Cheng, özel dedektif Luo Haitao ve güzel genç kadın Xiaoxue, kendilerini üçlü bir tutku öyküsünün başrolünde bulurlar. Kimi zaman kıskançlıklarla kimi zamanda şehvetle dolu bu hikaye, 2007 baharını onlar için unutulmaz kılacaktır. Film geçtiğimiz yıl Cannes'da En İyi Senaryo ödülünü kazanmıştı.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Ben ve Orson Welles (Me and Orson Welles) Amerikan Bağımsız Sineması'nın en üretken ve dikkat çekici isimlerinden Richard Linklater bu sefer tiyatronun büyülü dünyasına dalıyor. Genç Richard Samuels'ın Orson Welles yönetimindeki Mercury Tiyatrosu'nda geçirdiği bir haftayı konu alan film, hem bir olgunlaşma hikayesi olarak, hem de bir dehanın bilinmeyen yönlerini sergileyerek kendisini ilgiyle izlettiriyor. Filmin başarısında tahmin edebileceğiniz gibi grup oyunculuğunun da büyük etkisi var. Özellikle Welles'i canlandıran Christian McKay'in performansı kesinlikle görmeye değer.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Beyaz İnsan (White Material) Günümüz sinemasının en özgün yönetmenlerinden Claire Denis ile zor rollerin büyüleyici oyuncusu Isabelle Huppert'i biraraya getiren "Beyaz İnsan" festival programının hemen öne çıkan filmlerinden. Claire Denis'nin Afrika'da çektiği ve farklı şekillerde varolma mücadelesi veren beyaz bir aile ve Afrikalı bir erkeğin yollarının kesişmesini anlattığı filmi, geçtiğimiz Eylül ayında Venedik'te Altın Aslan ödülü için yarışmış ve daha sonra pek çok önemli festivalin programında yer almıştı.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Boşluk (Enter the Void) Geçtiğimiz Cannes Film Festivali'nde tamamlanmamış bir kurguyla görücüye çıkan ve eleştirmenlerden farklı tepkiler aldıktan sonra Altın Palmiye yarışından da eli boş dönen son Gaspar Noé marifeti nihayete ermiş haliyle karşımızda. Öznel kamera kullanımı ve uzun süresiyle kimilerini irrite eden, bir kesimiyse özel efektleri ve cesaretiyle kendisine hayran bırakan "Boşluk", kuşkusuz sinemada yaşanması gereken bir deneyim. Filmdeki grafik şiddetten ve seks sahnelerinden rahatsız olmayacak seyirciler, festivalin olay filmini de kaçırmayacaktır.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından (Exit Through the Gift Shop) Geçtiğimiz Berlin Film Festivali'nde yarışma dışı olarak gösterilen "Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından", ünlü İngiliz graffiti sanatçısı Bansky'nin imzasını taşıyor. Sanatçı kendisi üzerine çektiği bu ironik ve son derece eğlenceli belgeselde, kimliğini gizli tutma yönündeki ısrarını sürdürüyor. "Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından" Bansky'nin etrafındaki gizemi çözmese bile, bu ilginç sanat dalı üzerine eğlenceli bir seyirliğe dönüşüyor. Biz de bu belgeseli tüm dünyada takipçileri olan Bansky'nin hayranları yanında tüm sinemaseverlere öneriyoruz
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Gözleri Tamamen Açık (Einaym Pkuhot) Kimilerince "Brokeback Dağı"nın İsrail'de geçen versiyonu olarak tanımlanan "Gözleri Tamamen Açık", son derece tutucu bir çevrede yaşayan bir kasabın, yanına aldığı genç çırağa aşık olması üzerine yaşananları anlatıyor. Hakkında yazılan eleştirilerde çok katmanlı senaryosu ve oyuncularının başarılı performansları kadar, filmin İsrail sinemasındaki tabuları yıktığına da dikkat çekiliyor. Haim Tabakman'ın geçtiğimiz yıl boyunca festival çevrelerinde büyük beğeniyle karşılanan bu ilk uzun metrajı, Genç Ustalar bölümünde gösterilecek.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Greenberg Daha önce "Mürekkep Balığı ve Balina" veya "Kızkardeşim Evleniyor" gibi filmleriyle festivali şenlendirmiş olan Amerikalı senarist-yönetmen Noah Baumbach, bir kez daha artık parçalanmaya yüz tutmuş klasik aile yapısına kamerasını çeviriyor. Karun kadar zengin ağabeyini ziyaret etmek ve bir yandan da hayatının gidişatını gözden geçirmek üzere Los Angeles'a seyahat eden Greenberg'in öyküsünü anlatan filmde Ben Stiller başrolde. Filmin senaryosunda Baumbach'ın eşi Jennifer Jason Leigh'in de imzası var.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Hadewijch Festival takipçilerinin gözde yönetmenlerinden Bruno Dumont'un sessiz sedasız çektiği yeni filmi "Hadewijch"in ilk gösterimi Toronto'da gerçekleşmişti. Dumont bu sefer aşırı inancı nedeniyle manastırdan atılan genç bir kızın hikayesini anlatıyor ve seyirciyi karakterinin iç dünyasına davet ediyor. Hakkında söylenenlere bakılırsa, seyirciyi şoke etmek kadar düşündürmek konusunda da işlevsel olan "Hadewijch", tipik bir Bruno Dumont filmi olarak sinemaseverlerin ilgisini hak ediyor.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Henri-Georges Clouzot'nun Cehennemi (L'enfer d'Henri-Georges Clouzot) Geçtiğimiz yılın en çok ses getiren belgeseli tamamlanamamış bir filmi, Henri-Georges Clouzot'nun yönettiği "Cehennem"i konu alıyor. Maddi olanaksızlıklar kadar, peşpeşe gelen aksiliklerin de etkisiyle çekimleri sona erdirilemeyen "Cehennem", yıllar sonra Claude Chabrol tarafından tekrar filme alınmıştı. "Henri-Georges Clouzot'nun Cehennemi" ise orijinal filmden görüntüler ve çekim aşamasıyla ilgili bilgileri seyirciyle paylaşıyor. Ortaya çıkan sonuçsa kuşkusuz her sinemaseverde merak uyandıran, gerçek bir sinefil filmi.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Her Gün Bayram (Chaque jour est une fête) Dima El-Horr'un ilk uzun metrajlı sinema filmi, hapishanedeki kocalarını ziyaret etmek üzere yola çıkan bir otobüs dolusu kadının çölde yolda kalmaları sonrasında gelişen olayları anlatıyor. Savaş kelimesini telaffuz etmeden insanlar üzerindeki etkilerini gösteren, kimi sahnelerinde absürt bir mizaha da yer vermekten kaçınmayan "Her Gün Bayram", festivalin sinemaseverlere sunduğu en parlak keşiflerden birisi. El-Horr'un gerçeküstü sahnelerle gerçekçi anları biraraya getirmekti başarısı özellikle dikkate değer.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Hırs (Resurrecting "The Street Walker") İngiltere'de yaşayan Özgür Uyanık'ın ilk uzun metraj filmi bir mockumentary, yani sahte belgesel. En büyük hayali yönetmenlik olan James'in stajyer olarak çalıştığı prodüksiyon şirketinin deposunda yarım kalmış bir korku filmi bulması ve bu filmi ne pahasına olursa olsun tamamlamayı kafasına koymasını anlatıyor "Hırs". Bu hikaye perdede gördüğümüz şiddetle kurduğumuz ilişki kadar, sinefillerin takıntılarına ve filme dair her objeyi bir fetişe dönüştürmelerine de değiniyor. Ustalıkla kotarılmış olan "Hırs", kesinlikle festivalin keşfe değer filmlerinden.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Hücre 211 (Celda 211) Geçtiğimiz yıl İspanya'da dağıtılan ödülleri adeta silip süpüren 8 Goya'lı "Hücre 211", İstanbul Film Festivali'nde de Sinemada İnsan Hakları Yarışması'nda yer alıyor. Daniel Monzón'un yönettiği bu hapishane filmi, mahkumların başlattığı isyanın iki tarafındaki erkeklerin arasındaki çatışmayı ele alıyor. Özellikle oyuncu performanslarıyla beğeni toplayan bu dinamik film, festivalde bu yılki seyirci gözdelerinden birisi olabilir.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Islık Çalmak İstersem, Çalarım (Eu cand vreau sa fluier, fluier) Şubat ayında Berlin Film Festivali'nden Jüri Büyük Ödülü ile dönen Romanya yapımı "Islık Çalmak İstersem, Çalarım" bir ıslahevinde geçiyor. Film özellikle ilk yarısında amatör oyuncularını başarıyla kullanıyor ve yer yer Dardenne Kardeşler'i anımsatan bir gerçeklik duygusu yakalıyor. Ancak yönetmen Florin Serban filmin sonlarına doğru dram dozunu arttırmak istiyor ve ne yazık ki bu tercih filmi zedeliyor. Yine de "Islık Çalmak İstersem, Çalarım" özellikle başrol oyuncusu George Pistereanu'nun başarısıyla izlenmeyi hak ediyor.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Katliam (Kinatay) Brillante Mendoza'ya geçtiğimiz Cannes Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ödülünü getiren "Katliam", sevgilisiyle evlenebilmek için kolay yoldan para kazanmaya karar veren genç bir adamın içine düştüğü ikilemi anlatıyor. Zira kendisine önerilen para karşılığında bir kadını öldürmesi gerekiyor. İçeriği kadar biçimiyle de seyircileri zorlayan ve farklı tepkiler alan "Katliam", festivalin Mayınlı Bölge bölümünde gösterilecek. Risk almayı seven sinemaseverlerin kaçırmamalarında yarar var.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Kısırdöngü (In the Loop) Gittikçe azalan politik komedi geleneğine saygı duruşunda bulunan "Kısırdöngü", hınzır, sert ve eleştirel tavrıyla dikkat çekiyor. İngiltere ve ABD hükümetlerinin Ortadoğu'da oynadığı oyunlara odaklanan film, bu güç savaşları sırasında yaşananları bizlere yansıtıyor. Savaş karşıtı bir bakanın parti ve devlet politikalarıyla vicdanı arasında gidip gelen yaşamı boyunca karşılaştıkları üzerinden ilerleyen film, müthiş bir taşlamaya dönüşüyor. "Kısırdöngü"nün En İyi Uyarlama Senaryo dalında Oscar'a aday gösterildiğini de hatırlatalım.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Kontrolün Limitleri (The Limits of Control) Jim Jarmusch bir kez daha görsel atmosferiyle etkileyici bir filmle karşımızda. İspanya'da geçen gizemli bir yol hikayesi anlatan "Kontrolün Limitleri", başrollerindeki Gael García Bernal, Hiam Abbas ve John Hurt'ün varlığı, ayrıca yıldız görüntü yönetmeni Christopher Doyle'un çalışmasıyla değerini ikiye katlıyor. Filmde, Sam Peckinpah karakterlerini hatırlatan ancak onlardan çok daha melankolik takılan takım elbiseli gizemli bir yabancının İspanya'nın bir ucundan diğerine yaptığı maceralı yolculuk anlatılıyor.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Koy (The Cove) Bir zamanların ünlü TV yıldızı Flipper'ın eğitmeni olarak tanınan Richard O'Barry, Flipper'ın gösteri sektörüne hizmet verirken yaşamını yitirmesi sonucu kendisini yunusları korumaya adamıştı. Bu yılın Oscar ödüllü belgeseli "Koy"da ise, O'Barry ve aktivist arkadaşları Japonya'da yunusların gösteri ve yemek amacıyla korkunç biçimde katledilmesini hem kayıt altına almak hem de bu olaya karşı duruş sergilemek amacıyla yola çıkıyorlar. Filmin Amerika Senaristler Birliği'nden En İyi Belgesel Metni ödülü aldığını da belirtelim.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Köpek Dişi (Kynodontas) Bu yıl festivalin Mayınlı Bölge bölümünün müdavimlerini epey sevindirecek ve izleyicileri yeni bir hasta ruh keşfetmenin mutluluğu'yla evlerine gönderecek olan son derece rahatsız edici bir filmimiz mevcut: "Köpek Dişi". Komşunun sıradan aile yaşamına hiç görmediğimiz düzeyde sert biçimde yaklaşan ve kimi zaman hayli sadist boyutlara ulaşan, karanlık bir film bu. Birçok festivalde adından söz ettiren bu şoke edici filmde, üç genç kardeşin anne ve babalarıyla yaşadıkları evde geçen gerilimli bir hikaye anlatılıyor.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Köyde Panik (Panique au village) Festivalin bu yıl hayata geçen ve komedi filmlerinden oluşan yeni bölümü Antidepresan'ın en ilginç filmlerinden biri "Köyde Panik". Belçika'da yayımlanan bir çizgi diziden uyarlanan ve gerçek anlamda saçma sapan bir hikayeyi, son derece eğlenceli şekilde anlatmayı başaran filmde, bir Kovboy, bir Kızılderili ve bir atın öyküsünü izleyeceğiz. Stopmotion animasyon tekniğiyle çekilen "Köyde Panik", aynı zamanda yol filmi türüne de göz kırpıyor. Çocuklar kadar yetişkinlere de hitap eden, başarılı bir canlandırma sineması örneği...
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Kötü Polis (The Bad Lieutenant: Port of Call - New Orleans) Bir proje olarak ilk açıklandığında çeşitli tartışmalara yol açan Kötü Polis" ilk olarak geçtiğimiz Venedik Film Festivali'nde görücüye çıkmıştı. Abel Ferrara'nın 1992 yapımı aynı isimli filminin bu yeniden çevrimi Werner Herzog'un imzasını taşıyor. Açıkçası iki filmin hikayesi ve karakterleri arasındaki benzerlik tartışılmayacak boyutta olsa bile, Herzog kendi versiyonunda ortaya farklı bir perspektif koymayı beceriyor. Başroldeki Nicolas Cage ise bu verimli rolde en iyi performanslarından birisini sergiliyor
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Lübnan (Lebanon) Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan ödülünü kazanan Lübnan", özellikle mekan kullanımı üzerine yoğunlaşan bir deneme. 1982'deki Lübnan Savaşı sırasında İsrail ordusu bir bölgeyi araştırmakla görevlendirilir. Film boyunca olup biteni bir tankın içinden göstermeyi tercih eden yönetmen Samuel Maoz, böylece klostrofobik bir atmosfer yaratmayı beceriyor. Her ne kadar bu biçimsel denemeyi sonuna kadar aynı başarıyla sürdüremese bile, "Lübnan" gerek kazandığı ödüller, gerekse farklı yaklaşımıyla festival programında öne çıkıyor.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Nowhere Boy John Lennon'ın üvey kardeşi Julia Baird'in otobiyografik kitabından uyarlanan film, Lennon'ın çocukluk yıllarına odaklanıyor. Yönetmenliğini, aslen kavramsal sanat ve fotoğrafçılıkla ilgilenen Sam Wood'un üstlendiği yapımda, hüzünlü Liverpool kentinde büyüyen yalnız, hayata atılmaya çalışan genç Lennon'ın yaşamına balıklama dalıyoruz. Lennon'ın hayatla nasıl başa çıktığına, ailesiyle olan sorunlarından kaçışın tek yolunu müzikte buluşuna şahitlik ediyoruz. Filmin özellikle İngiltere'de epey ses getirdiğini belirtelim.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Orman Perisi (Nang mai) Yeni Tayland sinemasının, David Lynch'ten açıkça etkilenmiş temsilcilerinden olan Pen-Ek Ratanaruang, son iki filmi "Ploy" ve "Hayalet Dalgalar"da olduğu gibi bu kez de gerçeküstücü bir yaklaşımla şehir yaşamına çeviriyor kamerasını ve şehirli mutsuz bir çifte odaklanıyor. Bir noktadan sonraysa hikaye fantastik bir boyuta taşınıyor. Bir orman perisi evli çiftten erkeği alıp kaçırınca, ortaya inanılmaz bir aşk üçgeni çıkmış oluyor. Film Bangkok Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Özgürlük (Korkoro) İki yıl once festivalin Sinemada İnsan Hakları Yarışması'nda jüri üyeliği de yapan Cezayir asıllı çingene yönetmen Tony Gatlif, naif ve mütevazı filmlerinin aksine bu kez iddialı bir yapımla karşımızda. II. Dünya Savaşı'nda soykırımdan kaçan Çingene bir ailenin hikayesini anlatan Gatlif, savaş sırasında sadece Yahudiler'e yönelik bir soykırım olmadığına değinen öncü filmlerden birine imza atıyor. Film işgal altındaki Fransa'da geçiyor ve Naziler'den kaçıp, Fransa kırsalına sığınan Çingene ailenin yolculuğunu konu alıyor.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Patenci Kızlar (Whip It) Hollywood'un yönetmenlik koltuğuna oturan oyuncuları kervanına Drew Barrymore da katılıyor. Güzel yıldızın kamera arkasındaki ilk deneyiminde bizlere sunduğu öyküyse komedi tarzında. Film, Texas'ta küçük bir kasabadaki aykırı genç kız Bliss'in hikayesini ele alıyor. Bliss, her şeyin güzellikle ve geleneksellikle ölçüldüğü Texas'taki yaşantısından bunalmıştır ve bir paten yarışması ona aslında hayatı boyunca ne yapması gerektiğini fısıldar adeta. Başrolünde Ellen Page'in yer aldığı film, eleştirmenlerden olumlu tepkiler aldı.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Savaş Sırasında Yaşam (Life During Wartime) Todd Solondz, 1998 yapımı başyapıtı "Mutluluk"un bir nevi devamı niteliğindeki yeni filmiyle huzurlarımızda. Yönetmenin cinsel takıntılarla ilgili bir trajikomedi olarak tanımladığı filmi, Venedik'te kendisine En İyi Senaryo ödülü getirmişti. "Savaş Sırasında Yaşam"ın başrolleri Shirley Henderson, Ciarán Hinds, Allison Janney'e emanet. Konuk oyuncu kadrosundaysa Charlotte Rampling ve Ally Sheedy gibi isimler mevcut. Film, pedofil bir aile babası, kocasından kaçan Joy, Joy'un kız kardeşi Trish ve diğer kardeş Helen'in tuhaf öykülerini anlatıyor.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Surat (Lian) Bu yıl bir kez daha Uluslararası Yarışma'yı şereflendiren Tsai Ming-liang, ünlü Louvre Müzesi'nin yüksek ricası üzerine çektiği bu filminde, fetiş oyuncusu Lee Kang-sheng, Fransız yıldız Jean-Pierre Léaud ve güzellik abidesi Laetitia Casta'yla çalışıyor. Liang, Louvre'a kendine has bir bakış açısıyla alttan alta methiyeler düzdüğü filminde, Salome efsanesi hakkında film çeken Tayvanlı bahtsız bir film yapımcısının başına gelenleri anlatıyor. Filmin oyuncuları arasında Fanny Ardant, Jeanne Moreau, Nathalie Baye ve Mathieu Amalric de var.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Şeylerin Boktanlığı (De helaasheid der dingen) Felix Van Groeningen 2004 yapımı ilk uzun metrajlı filmi "Steve + Sky" ile festival çevrelerinde dikkat çekmişti. Belçikalı genç yönetmenin üçüncü filmi "Şeylerin Boktanlığı" ise geçtiğimiz yıl Cannes'daki ilk gösterimi esnasında kendinden bolca bahsettirdi. Filmin içeriğine uygun şekilde, Cannes sahilinde çırılçıplak bir bisiklet turu yapan film ekibi böylece epey ilgi çekmeyi başarmıştı. Bu zekice pazarlama numarası bir yana, alışılmadık bir olgunlaşma hikayesi anlatan "Şeylerin Boktanlığı" gösterildiği diğer festivallerde de seyirci ve eleştirmenlerin beğenisiyle karşılandı.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Şişme Bebek (Kûki ningyô) Usta Japon yönetmen Hirokazu Koreeda'nın yeni filmi sinemada nadiren benzerini gördüğümüz, alışılmadık bir aşk hikayesi anlatıyor. Gerçek insan boyundaki bir şişme bebeğin birden canlanması ve sahibinden bağımsız bir hayat sürmeye başlamasını konu alan film, bebeğin başka bir adama aşık olmasıyla iyice ilginç bir boyut kazanıyor. Koreeda'dan bekleneceği üzere bu hikayenin mizahi boyutundan çok insani ve dramatik yönüne eğilen Şişme Bebek", biçimiyle, özellikle de görüntü yönetimiyle övgü toplamıştı.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Şok Doktrini (The Shock Doctrine) Kanadalı yazar ve aktivist Naomi Klein'ın, gündelik dilde 'felaket kapitalizmi' olarak anılan uygulamaları eleştiren aynı adlı kitabı, usta yönetmen Michael Winterbottom tarafından perdeye aktarıldı. Klein'ın felaket kapitalizmi olarak isimlendirdiği durum, doğal felaketler ya da savaşla boğuşan ülkelerde, halk bu olağanüstü koşullarla meşgulken serbest piyasa politikalarının yönetime dayatılması ve zorla kabul ettirilmesi. Şili, Rusya, İngiltere, Irak ve ABD'de felaketlerin faturasını sıradan insanlar ödüyor, büyük şirketler ise kâr ediyor. Winterbottom'ın filmi bu gerçeği dile getiren sivri dilli bir belgesel.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Yabani Otlar (Les herbes folles) Fransız Yeni Dalgası'nın yaşlanmayan ustalarından Alain Resnais yeni filmi "Yabani Otlar" ile bir kez daha karşımızda. Geçtiğimiz Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan ve Resnais'ye tüm kariyerine atfedilmiş bir Jüri Özel Ödülü kazandıran "Yabani Otlar", En İyi Film dahil 4 dalda da César'a aday gösterilmişti. Kaybolan bir cüzdanın ileriki yaşlardaki bir kadın ve erkeğin hayatlarını değiştirmesini anlatan film, kuşkusuz Resnais hayranları kadar diğer sinemaseverlerin de ilgisini hak ediyor.
29. İstanbul Film Festivali Rehberi
Yuva (Le refuge) Biraz sosyal gerçekçi, biraz da fantastik bir masal olan Ricky"den sonra, François Ozon tekrar ciddiyetin sularına döndü. Son derece mütevazı bir bütçeyle kotarılan "Yuva", uyuşturucu bağımlısı bir çiftin yaşadığı olayları konu alıyor. Oyuncu performansları kadar Ozon'un sakin ve olgun anlatımıyla da beğeni toplayan "Yuva", kuşkusuz günümüz sinemasının bu yıldız yönetmeninin takipçileri tarafından merakla bekleniyor ve festival programında öne çıkıyor.




