Arcadia'nın İlham Veren Hikayesi
Yeni otel yatırımıyla sürdürülebilir turizmde yeni bir sayfa açan Zeynep Arca Şallıel, Arcadia çatısı altında doğayla uyumlu üretim modelini büyütüyor.
GÜNCELLEME TARİHİ: 23 Haziran 2025

Girişimcilik dünyası, her geçen gün yeni başarı hikayeleriyle şekilleniyor. Özellikle kadın girişimcilerin yarattığı sosyal ve çevresel farkındalık projeleri giderek daha fazla dikkat çekiyor. Bu isimlerin başında gelen Zeynep Arca Şallıel, babası turizmci Özcan Arca ile birlikte kurduğu Arcadia markasıyla yalnızca kaliteli yerel ürünler üretmekle kalmıyor; doğaya saygılı tarım, sürdürülebilir konaklama ve yaşam felsefesiyle yepyeni bir girişim modeline de öncülük ediyor. Şallıel, Arcadia’yı, “İçinde tarım, tarımsal ürünleri dönüştüren bir üretim, ağırlama, gastronomi ve turizmi içeren multidisipliner bir yaşam alanı” olarak tanımlıyor.
Yeni Nesil Sürdürülebilir Butik Otel Zinciri
Arcadia’nın altında konumlanan Bakucha Vineyard Hotel, lüksün yeniden tanımlandığı bir başka örnek. Şallıel’in tabiriyle, ‘lüks’ artık gösteriş değil; doğallık, sadelik ve israftan uzak gerçek tatlarla iç içe bir yaşam. Bakucha’nın artık bir sürdürülebilir butik otel zinciri olmaya hazır hale geldiği görüşünde olan Şallıel, bu yönde aksiyon almaya da başlamış. Trakya’da doğayla bütünleşik konaklama deneyimi sunan Bakucha’nın, önümüzdeki üç yıl içinde ikinci lokasyonunun açılması hedefleniyor. Küçük ama ‘etkili’ kalma ilkesiyle örtüştüren bir işletme yapıları olduğunun altını çizen Şallıel, “Babam ile bu yola çıkarken çok büyümekle ilgili hedefler koymadık. Her zaman küçük, yani bir KOBİ olarak kalacağız. Devleşmeyeceğiz” diyor.
Doğayla Birlikte Yaşam Felsefesi
Arcadia’nın en dikkat çeken yönlerinden biri de doğayla birlikte yaşama, yani "kohabitasyon" yaklaşımı… Bu çerçevede bağ alanlarında 120’ye yakın kuş türü gözlemlenmiş durumda. Bunlardan bazıları —örneğin şah kartalı, küçük kerkenez gibi— nesli tükenme tehlikesi altındaki türler. “Toplantı odamızın adı bile ‘Kırlangıç Yuvası’… Çünkü her yıl oraya gelip yuva yapan kırlangıçlar bizimle yaşıyor” diye konuşan Şallıel, bu doğal çeşitliliği belgelemek için iki doğa fotoğrafçısıyla bir buçuk yıl süren bir çalışma gerçekleştirdiklerinden söz ediyor. Kuşlar özelinde başlayan bu arşivleme projesi bir sergiye dönüşmüş bulunuyor. Şimdi hedef, bu hikayeyi Türkçe ve İngilizce bir coffee table kitabı ile kalıcı hale getirmek. Şallıel kitapla ilgili “Bu bir kuş kitabı değil sadece; ‘birlikte yaşayarak üretmek mümkün’ün kitabı olsun istiyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.




