Aşk vampirleri
Bu esrek ruh hali, aşkın simgesidir. Aşk yaşarken yarış otosu gibi hissedersiniz kendinizi; saçlarınız rüzgarda dalgalanıyormuş, çuyormuş gibi… Yarış otonuzun vitesi küçülmeye başladığında, sürat de düşmeye başlar yavaşça… Başta sorun olmayan ufak tefek şeyler can sıkmaya başlar. Armudun sapı, üzümün çöpü günleri başlamıştır. Aşk çözülmeye başlamıştır çünkü. Ne yaparsanız yapın o coşkun ruh hali tükenmeye başlamıştır.
İlişkilerde aşkın yerini süreç içinde dostluk, dayanışma duyguları alır. Eş olma, hayatta destek olma arzusu, elmanın ikinci yarısını bulmuşluk hissiyle bazı ilişkiler uzun yıllar boyunca sürdürülür. Aşk derseniz, artık çoktan geçilmiş bir duraktır, ta ki yenisi gelene kadar. Pek çok kadın, ilişkilerin uzun ömürlü olmasını, aşkın sonsuza kadar sürmesini umutsuzca ister ancak bu elbette ki pek mümkün olmaz. İlişki çoğunlukla başlangıçtan epey farklı pek çok nitelik taşıdığından, itiraf edilmese de aşkın yerini tutmaz. Her umutsuz ev kadınının doğuşunda, büyük bir aşkın mucizevi parmağı vardır. Evli ve çocuklu ama bezmiş pek çok kadının
yola çıkış duygusu, o bir daha asla yaşayamayacağını düşündüğü büyük aşkı tekrar yaşama arzusudur. Ama maalesef, aşk insanı çoğunlukla yolda bırakır. Tabii istisnalar da olabilir; bu biraz da yarış otosunu nasıl kullandığınıza bağlıdır!
Cosmopolitan
Aşk vampirleri
“Bir erkeğe o mükemmel olduğu için aşık olmadığımı keşfettiğimden beri rahatladım. Aşık olduğum erkeklere baktığım zaman garip bir karmaşa gördüm. Bir erkeği hangi özelliğinden dolayı beğendiğimi söylediysem, ilişki sonunda hep tam tersini söylerken buldum kendimi… Sonra düşündüm: Benim meselem ne? Bu erkeklerin ortak yanı nedir? Niye bana hiç uygun olmayan, hatta hayatımda kısa süre kalacağını bildiğim bu erkekleri hayatıma soktum? Kendime baktığımda, duygularımı tanımlamaya çalıştığımda, bütün ilişkilerimin muhteşem ve heyecanlı başladığını ama gerçeğin vasatlığında bittiğini kavradım. Karar verdim, önemli olan bendim. Önemli olan aşktı, değişen aktörler değil. Böylece karşıma çıkan aşkları yaşamaya karar verdim. Hem de ilişki bölümüne geçmeden…” diyor 28 yaşındaki Ayşe.
Aşk vampirleri
Aşksız Hayat Olmaz
Ayşe aşksız bir hayat düşünemiyor; çünkü “Hayata dayanma gücümü bundan alıyorum” diyor. Ona göre aşk, insanın bir beslenme biçimi; tıpkı yemek-içmek kadar önemli ve yaşamsal. Ama bu sizi yanıltmasın. O aşık olmaya değil, aşık olunmaya ihtiyaç duyuyor. “Aşık olmak acı veren bir hal olabilir. Kendinizi uçuyor sanırken, bir bakmışsınız yerdesiniz. Bu tür bir aşk yaşamak istemiyorum. Beni besleyecek bir heyecan istiyorum” diyor.
Bu nasıl bir beslenme biçimi derseniz, anlatalım. Kahramanımız kendini ancak aşık bir erkeğin flörtüyle iyi hissediyor. Aşkın ilk günlerinde bütün erkekleri heyecanlandıran hormonların yoğun akışında, kendini karşısındakinin duygularına bırakıyor. Bir vampirin kan emişi gibi, o da erkeklerin enerjisini, aşkı sunuşunu sonuna kadar emiyor. Bu nedenle en uzun ilişkisi üç ay sürüyor. Aşkın büyüsünün azaldığını hissetmeye başladığında da demir alıp kaçan ilk o oluyor. “Bir erkeği aşksız çekemem. Aşksız bir erkek müthiş sıkıcıdır.
Aşk vampirleri
Kadın avcılar da var
Ayşe tam bir avcı gibi, aşka uygun figürleri bulup, hayatına girmesini sağlıyor. Bu kişi çoğunlukla ilk görüşte kendini belli ediyor. Aşk vampirinin avının tipik özellikleri var: “Öncelikle heyecanlı tipleri seçerim. Çabuk kışkırtılan, kendini avcı sanan tipler son derece uygundur. Onların garip bir kendine güvenleri vardır. Yoğun duygular taşırlar ve bu duyguların karşılarına çıkan kadınları etkileyeceğini bilirler. Bu beni de etkisine alır ancak bir farkla. Beni kendimden çekip alacak bir cazibe merkezi asla oluşturmazlar.
Bu bende mağrur bir duruş gibi algılanır ya da bazen güvensizlik. Bunu gördüklerinde, beni elde etmek için daha da yoğun bir çabaya girerler. Onların heyecanını çoğaltmak için bütün kadınca silahlarımı kullanırım. Bu iki tarafı da heyecanlandırır. Asla özgün ve değişik tiplerle kendimi riske atmam. Çünkü onlar için av olabilirim. Onları cazip bulurum ama durumumu riske atmam. Ava giden avlanır derler ya, işte bu duruma düşmek istemem. Üstelik avcı gibi görünenleri çaresiz bırakmak çok hoşuma gider ve zaten çoğunlukla sıkıcı olur bu tipler. Ben romantikleri severim. Çünkü onların ırmak olması için sizin bir damla yağmur olmanız yeter. Çabuk kışkırtılırlar ama onlardan kurtulmak zor olur. Güçlü erkeklik hormonu salgılayan tipler iyidir. Çünkü kendilerine çok güvenirler ve kadınlar arasında ilgi çekerler. Bu tip biri size yoğunlaşırsa, kendinizi testesteronla kuşatılmış bulursunuz… Bu bir kadını iyi hissettirecek
şeylerin başında gelir. Güçlü bir erkekle yakın olmak da östrojene iyi gelir.”
Aşk vampirleri
Evli Erkeklerle Aşk
Sıradan evli erkekler, aile babaları da Ayşe’nin ilgi alanına bazen giriyor. Yasaklardan beslenen aşkları da olmuş ama yarattığı sıkıntılar yüzünden pek yakınına sokmamaya çalışıyor. “Eğer bir erkekle evlenmeyi düşünmüyor, aşk enerjisini paylaşmak istiyorsanız, evli olması iyidir. Çünkü engelleri vardır ve bu da aşkı besler. Kaçamaklar her zaman heyecanlıdır. İtiraf edeyim, karısı yerine beni tercih ettiğini bilmek hoşuma gider. Ancak riskleri de var elbette. Bir kadının nefret ettiği bir kadın olmak gibi… Bir kadının benden nefret etmesindense bir erkeğin etmesini yeğlerim” diyor. Aşk vampirimiz, aşk enerjisini nasıl yaşıyor ve bu onun hayatında neye karşılık geliyor derseniz, buna da yine kendisi cevap versin: “Bunun bir bağımlılık olduğunu farkındayım. Aşka aşığım diyen kadınlar vardır ya, benim durumum da biraz öyle. Ama ben aşka bağımlıyım sanırım. Beni kınayanlara ise sadece şunu söyleyebilirim.
Aşk vampirleri
Beni kınamak yerine oturup bir erkeğe bağımlı olmanın bir kadının hayatını ne hale getirebileceğini düşünün. Aşıksanız, bir erkekle hayatınızı birleştirmek, onunla daha fazla vakit geçirmek istersiniz. Bu başlangıçta size zararsız gibi görünür. Ancak bir süre sonra, istediğinizi elde ettiğinizde ona yemek pişirirken, mutfakta bulursunuz kendinizi… Önce keyiflidir, göreve dönüştüğünde ise büyük bir can sıkıntısı… Sonra çocuk sahibi olma fikri, nereden çıktığı belli olmadan gündeminize giriverir. Oysa siz belki de hiç böyle bir şeye uygun değilsiniz. Sırf aşık olduğunuz ve erkek istediği için çocuk sahibi olmayı düşünemiyorum bile. Kadınlar da düşünmedikleri için hızla kendilerini böyle bir düzenin içinde buluveriyorlar. Eğer azıcık düşünseler, çocuk konusunda, bir erkekle ömür boyu yaşamak konusunda herkes aynı yerden devam edebilir mi acaba? Birlikte yaşlanmak için aşık olduğumuz erkekleri mi tercih ederdik acaba? Benim bir sürü acabam var.”
Aşk vampirleri
Aşk Güç Veriyor
Aşk, Ayşe’yi ayakta tutuyor. Hayatını bir erkeğe adamak yerine, bütün erkeklere açık. Yoğun duygular, karmaşık hikayeler yaşasa bile, bunu kişiselleştirmiyor. Ona “Nasıl bütün erkekleri aynı görebilirsin? Biri yakışıklı, diğeri çirkin olabilir. Biri iyi eğitimli, diğeri kabadır. Nasıl hepsini aynı kefeye koyabilirsin?” diye soruyorum. Bütün bir erkek toplumundan tek bir duygu çıkarmak, bir hayvan sürüsünden söz eder gibi söz etmek mümkün mü? Hatta bu sizce de biraz haksızlık olmuyor mu? Ayşe’ye göre, pek haksızlık değil. Hatta erkekler bunu fazlasıyla hak ediyor. “Bana erkekleri savunma. Erkek erkektir ve kadından basit bir formdur. Bir tek aşık olduğunda bir kadına layık olmaya, onun kalbini kazanmaya çalışır. Onun dışında keyifli ama biraz egoisttir. Zamanla giderek kabalaşır. Hayatı kendi dünyası üzerinden sürdürür. Kadına tek yaklaştığı yer aşktır. Bir kadın erkeklerin aşkın ilk dönemlerinde yaşadığı cömertlikten yararlanmalıdır çünkü kadının tek şansı budur.” Ayşe’nin evi, küçük hediyeler ve aşk kanıtlarıyla dolu. Minik mesajları saklamış, çiçekleri kurutmuş… “Kafa koleksiyonun var mı” diye soruyorum gülerek… Mavi Sakal masalının karşıtını onunla yazabiliriz… Kırmızı Saç olabilir bu masalın adı. Ayşe’nin saçı kıpkırmızı. Bu rengi, erkekler iç gıcıklayıcı bulduğu için seçmiş. Beyaz tenine de oldukça yakışıyor. Sağlam bir iç çamaşırı ve stiletto koleksiyonu var. Tutkulu kadın imajını sağlama almak için oldukça çaba harcıyor. Feminen bütün özelliklerini vurgulamayı çok iyi biliyor. Belli ki bu onun savaş silahı.
Aşk vampirleri
Sebebi Ne Olabilir?
Aşk vampirliğine ne zaman başladığını merak ediyorum. Ne zaman erkeklere inanmaktan vazgeçtiğini öğrenmek istiyorum. “Yoo, geçmişte kötü bir hikaye yaşamadım aslında” diyor ve anlatıyor: “20’lerimin başında erkeklerle ilişkilerimde saftım. İlişkinin başında hoş olurlar, sonra da torbalarında ne varsa ortaya saçarlardı. Kısa sürede, bütün iyiliklerinin ilişkinin başında kullandıkları bir numara olduğunu öğrendim. Ne yazık ki kötü erkek sevmiyorum ben. Mümkünse benim erkeğim, kur yapan, romantik mesajlar yazan, tatlı dil döken, kibar, incelikli düşünen biri olsun istiyorum. Bütün erkekler, genellikle ilişkinin başında tam da söylediğim gibi davranıyor ama kimi ikinci haftada, kimi birinci ayda orijinaline dönüp, bütün cazibesini yitiriyor. Bunu gördüğümden beri, tek bir erkekle olamayacağımı anladım. Ben aşık erkekleri seviyorum. Aşk bitince ben yokum.”
Sizce arkadaşım Ayşe’nin açık açık söylediği aşk vampirliği, çok mu özel bir durum? İddialıyım, gördüğüm kadarıyla çevremdeki pek çok kadın aslında ona benziyor. “Aşka aşığım” demek de zaten bu vampirliğin ilk adımı olsa gerek… Belki de kadınlar haklı, belki de erkekler bunu hak ediyor. Bilmiyorum. Siz ne dersiniz?




