Babalar ve kızları arasındaki büyük aşk

Babalar, kızların hayatındaki ilk erkeklerdir. Zor, katı ya da ‘ters’ bile olsalar, yerleri hep ayrı olur... Evlendikleri erkekle babaları arasında büyük benzerlikler olması da bu hayranlığın uzantısıdır... Bebek dergisi, ‘babalar ve kızları arasındaki aşk’ı enine-boyuna araştırdı.

Sabah

CESARET VERİR

Baba, “Bir şey olmayacak” der ve kızını düşmeyeceğine inandırır. Dengede durmak, tırmanmak, koşmak, zıplamak gibi cesaret gerektiren hareketler bu sayede çocuk oyuncağına dönüşür. Baba güven duygusu aşılayarak “Başarabilirsin. Başaramazsan bile ben arkandayım, seni tutarım” der.

İLTİFAT EDER

Eşine bile sarf etmediği güzel sözleri kızına söyler: “Yeni elbisen çok yakışmış, çok güzel görünüyorsun.” Sadece yetişkin kadınlar değil, küçük kızlar da hayranlık belirten sözler duymaktan hoşlanırlar. Bu sayede, babasının küçük kızı “Kız olmak ne güzel!” diye düşünür, sevinir, mutlu olur.

NAZINI ÇEKER

Kızlar, babanın anneden farklı olmasını büyüleyici bulur. Baba farklı kokar ve davranır, verdiği his başkadır. Kızına yumuşak davranır, onun nazını çeker. Kızı “İstiyorum ama!” diye ısrar ettiğinde veya “Yoruldum artık” diye suratını astığında, kalbi hemen yumuşamayacak baba yok gibidir.

KORUYUCUDUR

Karanlık, garip sesler, hayaletler, tüyleri diken diken eden hikayeler onu etkilemez. Babalarının yanında olması çocuklara büyük güven duygusu verir: “Babam beni koruyor!”

YUMUŞAKTIR

Oğullarına karşı daha sert ve meydan okurcasına tavır takınan babalar, kızlarına karşıysa daha yumuşak ve toleranslıdır. Yelkenleri daha çabuk indirirler... Birkaç şirin bakış ve çocukça cilve yapması yeter!

İDEAL SEVGİLİ İMAJINDA ETKİN ROLÜ VAR

Kız çocukların erkeklerden beklentilerine baba modeli şekil verir. Kızlar, babaları aracılığıyla erkeklerin nasıl canlılar oldukları ve kadınlarla nasıl iletişim kurdukları hakkında bilgilenir.

Babayla kızı arasındaki ilişkinin, kızının ileride eşinde arayacağı özellikler ve kendini ne kadar kadınsı hissedeceği üzerinde etkisi vardır. Elbette bu, babaların süper erkekler olduklarını ve her zaman örnek alınmaları gerektiğini göstermez.

ANNE-BABA AYRILIRSA

Babaların da ters davrandığı zamanlar olur. Herkes gibi babalar da bazen adaletsiz davranabilirler. Bu durum kız çocuklarına, ‘her şeyin her zaman istedikleri gibi olamayacağı’ gerçeğini öğretir...

Babasız büyüyen kızlar ne yapar peki? Anneyle baba ayrılmış dahi olsa, baba kızının yaşamında yer almaya devam eder. Bu mümkün değilse; dede, dayı, amca da iyi bir örnek olabilir.

KEŞİF YAPSIN DİYE SERBEST BIRAKIR

Çoğu baba, kendi başına bir şeyler başarması isteğiyle kızını serbest bırakır. Annelere nispeten babalar, hayatı keşfederken kızlarına karşı daha rahat davranır.

Birçok baba, duvarın üstünde dengede durmak ya da salıncakta takla atmak gibi tehlikeli oyunlardan endişelenmez. Çünkü aslında kızlarına çok güvenir, bağımsız olmalarını ve kendi ayakları üzerinde zorlanmadan durmalarını görmek isterler.

Uzmanlar, baba modelini ‘sıkı anne-çocuk ilişkisini pozitif bozucu faktör’ olarak tanımlarlar. Anne güvenlik üzerinde dururken, baba çocuğu serbest bırakır ve cesaretlendirir, çocuğun dünyayı keşfetmesine önayak olur.

EMRE KINAY VE DURU DİZİ SETLERİNDE BİLE AYRILMAYIZ

Bu yıl 6 yaşına basan kızım Duru’yla birbirinden ayrılamayan iki sevgili gibiyiz! Özel hayatım bir yana, işimin içerisinde de mümkün olan her an kızımın yanımda olmasını istiyorum. O yüzen rol aldığım dizilerin setlerine kızımı da götürüyorum.

Kızımın adını verdiğim bir tiyatrom da var. Onun mutluluğu için her şeyi yaparım. Birlikte en çok oyun oynamayı, şarkı söylemeyi, sinemaya gitmeyi ve bisiklete binmeyi seviyoruz. Duru’nun büyüdüğünde benim gibi tiyatrocu olmasını istiyorum. Böylece birlikte çalışabiliriz!

YILMAZ VE DENİZ KIZIM BANA ‘AŞKİTOM’ DİYOR

7 yaşındaki kızımla tam bir baba-kız aşkı yaşıyoruz. Annesiyle ayrı olduğumuz için üç yıldır Deniz’i cumadan alıyorum, pazar akşamına kadar üç günü birlikte geçiriyoruz. Cumartesi günü baleye, pazar günü de baleye, çıkışta da piyano kursuna gidiyor. Fırsat buldukça çocuk tiyatrosuna götürüyorum. En büyük keyfi de, evde kendine ait koskoca bir odası olmasına rağmen benim göğsüme yatıp uyumak. Ben ona kızım diyorum ama o bana aşkitom diyor. “Okulda dört tane çocuğa âşığım” diye anlatıyor bana, şu sıralar bu durum kafamı bozuyor biraz...