Banu Yentur'dan Haremlique İstanbul'un stil ilkeleri
LIFESTYLE

Banu Yentur'dan Haremlique İstanbul'un stil ilkeleri

Haremlique İstanbul’un ortak kurucusu Banu Yentur, beachwear koleksiyonları A La Mer’in hikayesini ve markanın stil ilkelerini paylaştı.

GÜNCELLEME TARİHİ: 30 Mayıs 2018

Güneş Uysalefe
Fotoğraflar Serkan Eldeleklioğlu

Özellikle moda platformunda farklı örneklerde gördük; bir ülkenin kimli- ğini taşımak, kültüründen ve doğasından ilham almak, otantik yerine folklorik tasarımlarla sonuçlanabiliyor. Haremlique Istanbul'un en büyük başarısı, etnik Türk motiflerini yorumlarken bu imaj tehdidine yenik düşmeden modern ve özgün kalabilmiş olması. Bahsi geçen estetik dengeyi kuran iki isimden biri, markanın Caroline Koç ile ortak kurucusu olan Banu Yentur. İki vizyoner ve kreatif iş kadını, en son Mers markasıyla işbirliğine giderek, gümüş üzeri altın kaplama mücevherlerden oluşan bir kapsül koleksiyona imza atmışlar. Haremlique Istanbul'un ev tekstili ve aksesuar markasından biraz daha fazlasına dönüşümünde A La Mer beachwear koleksiyonu da gündemde. Desenleriyle Ege ve Akdeniz'den izler taşıyan kaftan ve tunik gibi parçaların hikayesini Yentur'dan dinledik.

Bir markanın DNA'sında ülkesinin yer alması zengin bir içerik sağladığı kadar, doğru kimlik yaratmayı zorlaştırabilir de. Siz Haremlique'in stilini nasıl inşa ettiniz, nasıl tarif ediyorsunuz?

En başından beri Türkiye'nin kendi özelliklerini daha fazla öne çıkarması gerektiğine inandık. Ürünlerin kalitesi, özgün tasarım ve işlevsellik, üzerinde durduğumuz en önemli unsurlar oldu. Yaşadığımız coğrafyanın önemli değerlerine sahip çıkarak, gizemli bilinirliğini artırarak, dünün bugünde şekillenmesini düşünerek ürün gruplarını oluşturduk. Bir Türk markasının ve Türk ürünlerinin çok farklı uluslar tarafından kullanılarak dünyaya yayılmasını hedefliyorduk ve 'Made in Turkey' etiketi bizim için çok önemliydi. Markanın koleksiyonunu; yaşadığımız coğrafyanın içinden seçtiğimiz detayların kendi zevkimiz doğrultusunda rafine edilerek günümüze uyarlanmış hali olarak ifade edebiliriz.

Giyim koleksiyonları da hazırlamaya başladınız. Bu tasarım kulvarına giriş yapmaya nasıl karar verdiniz?

Ev tekstilinin devamında, o evde, o zevkte yaşayan insanların ev kıyafetlerini de tasarlama fikri ile başladı süreç. Ardından sayfiye kıyafetlerini koleksiyona ekledik. Bodrum, Çeşme ve Miami'de A la Mer plaj koleksiyonumuzun ağırlıkta olduğu mağazalarımızı açtık. Bu gelişmeler neticesinde koleksiyonumuz aksesuarlarıyla birlikte daha da genişledi.

İlkbahar/Yaz 2018 sezonu için hazırladığınız A La Mer koleksiyonunun ardındaki ilhamı anlatır mısınız?

İlhamımızı her zaman bu toprağın kültürlerinden ve tabiatının sunduğu değerlerinden alıyoruz. Nature Relationship, Colorful Elegance ve Feel Good temaları altında bir araya getirdiğimiz son koleksiyonumuz, kaftan, tunik, gömlek elbise, kimono, pareo ve bu parçaları tamamlayan plaj çantası, clutch, şapka, sandalet ve takılardan oluşuyor. Yüzde yüz keten, koton, ipek-koton, viskoz vual, viskoz saten baskılı ve düz kumaşlarla tasarlanan kaftan ve tuniklerimize lacivert, turkuaz, yeşil, pembe, oranj ve sarı renkler hakim. Tasarımlarımız sade kesimlere sahip ancak üzerlerinde çok özel işleme ve aplike detaylarına yer verdik. Aksesuarlarla zenginleştirilip geceye de taşınabilecek birçok parça var içlerinde.

Bu koleksiyon plaja yönelik ancak pijama gibi ev giyimine ait parçaların gittikçe sokağa taştığını, dış giyime dönüştüğünü görüyoruz. Siz Haremlique olarak bu trendin bir parçası olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Haremlique Istanbul hiçbir zaman bir trend markası olmadı, olmayacak da... Zamansız tasarımlardan oluşan, yalın kullanımlara sahip bir ürün grubumuz var.

Haremlique'in moda ile ilişkisini siz nasıl gözlemliyorsunuz? Peki, sizin kişisel olarak moda ile aranız nasıl?

Benim de, ortağım Caroline Hanım'ın da modaya bakış açısı markamızın duruşunu ortaya koyuyor aslında. Moda olanın peşinden giden veya moda yaratmayı hedefleyen bir marka değil Haremlique Istanbul. Ama tabii ki koleksiyonlarımızı oluştururken, Haremlique çizgisinin dışına çıkmadan, güncel renk, doku ve siluetleri de dikkate alıyoruz.

Stiliniz için hangi anahtar kelimeleri paylaşırdınız?

Her zaman yalın olmakla birlikte kombinlerime bir detay ile vurgu yapmayı çok severim. Bu hakkımı da genelde aksesuarlarda kullanırım.

Şu sıralar yaratıcı dünyanıza yeni katılan, size heyecan veren yetenek veya eserleri öğrenebilir miyiz?

Josep Font'un ilham dünyası beni memnun ediyor. Hindistan'da yaşayan, uzun yıllar birlikte çalıştığım tasarımcı Peter Dascoli, fotoğrafçı Jorian Jumelet, her zaman beni çok heyecanlandıran bir marka olan Pierre Frey, botanik görsellere yer veren bazı Instagram hesapları ilk aklıma gelenler... Avrupalı Oryantalist sanatçıların bu coğrafyada yaptıkları yorumlara doyamıyorum. Avustralya'dan Zimmermann da ilgimi çekiyor.