Bazaar Sergi Rehberi Haziran 2025
KÜLTÜR & SANAT

Bazaar Sergi Rehberi Haziran 2025

Figürlerle anlatılan hikâyeler, katman katman açılan yüzeyler ve resimle varoluş arasındaki ince bağlar bu ay İstanbul’un sergi rotasını belirliyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 2 Haziran 2025

Yazar: Ece Büyükçolpan

 

Transparan

Nerede? Galeri/Miz

Ne Zaman? 14 Mayıs – 14 Haziran 2025

Doğa ile insan arasındaki görünmeyen sınırlar… Zamanla silinen izler, katman katman açılan yüzeyler… Filiz Piyale Onat, Galeri/Miz’deki yeni kişisel sergisi “Transparan” ile bu sınırları hem estetik hem de düşünsel bir derinlikle sorguluyor. Küratörlüğünü Öykü Demirci’nin üstlendiği sergi, sanatçının özgün doğa diliyle izleyiciyi sessizliğin ve geçişliliğin içinden geçen bir deneyime davet ediyor.

Onat’ın işleri, ilk bakışta zarif ve sakin manzaralar gibi görünse de, derinlemesine bakıldığında insanla doğa arasındaki kırılgan ilişkiye dair yoğun bir içsel gerilim barındırıyor. Sanatçının küçük ölçekli, çoğunlukla insan yapımı üç boyutlu unsurları bu manzaraların içine gömerek kurduğu kompozisyonlar; bireyin doğadaki yalnızlığına, izsizliğine ve kimi zaman neredeyse silinmiş varlığına işaret ediyor. Bu sessizlik, basit bir dinginlik değil; varoluşsal bir düşünme alanı olarak karşımıza çıkıyor.

Transparan bu anlamda, yalnızca görsel değil, düşünsel olarak da çok katmanlı. Serginin temel kavramı olan “transparanlık”, bir yandan fiziksel yüzeylerin geçirgenliğini araştırırken, diğer yandan insanın içsel dünyasıyla doğa arasındaki o ince, neredeyse görünmez eşiklere odaklanıyor. Doğa burada bir arka plan değil; zamanın izlerini taşıyan bir hafıza, insanın kendini yeniden tanımladığı bir zemin haline geliyor.

Sergi boyunca izleyici, görünür olanla görünmeyen, geçmişle şimdi, iç ile dış arasında uzanan kırılgan katmanlarda gezinmeye davet ediliyor. Onat’ın dünyasında doğa, sabit değil; akışkan, geçirgen, meditatif bir alan. Ve serginin sonunda, izleyiciye fısıldanan o soru hâlâ yankılanıyor: İnsan da doğa kadar transparan olabilir mi?

Transparan, Salı – Cumartesi günleri, 11:00 – 19:00 saatleri arasında Galeri/Miz’de görülebilir.

 

Sıradışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikâyesi

Nerede? Pera Müzesi

Ne Zaman? Süresiz sergi

Pera Müzesi, 20. yılını sıradışı bir ustanın izini süren, tarih ve estetik arasında köprü kuran çarpıcı bir koleksiyon sergisiyle kutluyor. “Sıradışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikâyesi”, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında üretim yapan, ancak bugüne dek büyük ölçüde gölgede kalmış bir çini ustasını gün yüzüne çıkarıyor: Minas Avramidis.

Kütahya’nın çok kültürlü dokusu içinde yetişen Avramidis, geleneksel teknikleri kişisel bir anlatı diliyle buluşturduğu üretimleriyle dikkat çekiyor. Sergi, yalnızca bir zanaatkârın değil, aynı zamanda bir hikâye anlatıcısının izini sürüyor. Onun seramik yüzeylere taşıdığı dramatik kompozisyonlar, çini sanatında nadir rastlanan bir figürlü anlatım geleneğini yeniden canlandırıyor. Bu yönüyle sergi, seramiği yalnızca dekoratif bir nesne değil, anlam ve duygu taşıyan bir anlatı mecrası olarak ele alıyor.

Minas’ın en dikkat çekici yapıtlarından biri olan Genovefa serisi, serginin merkezinde yer alıyor. Dört sahneden oluşan bu dramatik seramik tabaklar, sadakat, sabır ve bağışlamayı odağına alan Karamanlıca bir tefrikadan esinle üretilmiş. Figürlerin ifade gücü, renklerin dramatik kullanımı ve kompozisyonlardaki sinematografik kurgu, Avramidis’in hem teknik hem de anlatı açısından ne kadar rafine bir dil geliştirdiğini gösteriyor.

Sergide ayrıca, 2025 yılı başında Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na bağışlanan Sotiris Christidis taşbaskıları ile Genovefa serisinin arasındaki diyalog da ilk kez gözler önüne seriliyor. Bu iki üretim grubu arasındaki bağ, yalnızca görsel benzerliklerde değil, anlatının seramikle nasıl iç içe geçebileceği sorusunda da kendini gösteriyor.

Sıradışı Minas, izleyiciyi yalnızca ustalıkla yapılmış eserlerle değil, Kütahya’dan Atina’ya, Selanik’ten Kudüs’e uzanan kültürel bir hafızanın içine çekiyor. Çiniciliğin sosyal ve kültürel katmanlarını görünür kılan bu sergi, ustalığın ötesinde, hayal gücü ve yeniliğin gücünü hatırlatıyor.

Ve belki de en önemlisi: Seramik yüzeylerdeki o sessiz figürler aracılığıyla, zamanın içinden bugüne ulaşan bir hikâye anlatılıyor. Dingin ama derin; sıradan değil, sıradışı.

Sıradışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikâyesi, Salı – Cumartesi günleri saat 10:00 – 19:00 arası, Cuma günleriyse “Uzun Cuma” kapsamında 18:00 – 22:00 arasında ziyaret edilebilir.

 Jorinde Voigt: 365 Mevsim

Nerede? Dirimart Pera

Ne Zaman? 30 Mayıs – 29 Haziran 2025

Berlinli sanatçı Jorinde Voigt, Dirimart’taki üçüncü kişisel sergisinde izleyiciyi renk, hareket ve duyumsal sezgiyle örülü bir içsel yolculuğa davet ediyor. “365 Mevsim” başlıklı sergi, sanatçının 2023’ten bu yana üzerinde çalıştığı ve ilk kez görücüye çıkan yağlıboya eserlerini merkezine alırken; Voigt’un alametifarikası haline gelmiş paslanmaz çelik heykelleri ve büyük ölçekli kağıt işleri de bu bütünsel deneyime eşlik ediyor.

Voigt’un pratiği yıllardır müzik, felsefe ve fenomenolojiyi aynı potada eriten bir temsil diliyle tanımlanıyor. Mürekkep, suluboya, kolaj ve heykel gibi çok katmanlı mecraları ustalıkla kullanan sanatçı, bu kez bakışını dış dünyadan içe çeviriyor. Yağlıboyayı tercih ederek, resimle kurduğu ilişkiyi daha bedensel, daha doğrudan bir düzleme taşıyor. Voigt için bu yeni dönem, adeta bir içsel ritim arayışı; doğayla eşzamanlı bir varoluşun imgesel kaydı.

Serginin en etkileyici yönlerinden biri, yağlıboya resimlerin taşıdığı sezgisel ağırlık. Gök kubbeden yansıyan mavi, bir ağacın yeşili ya da suyun yüzeyinden süzülen ışık; Voigt’un tuvaline sadece bir doğa görüntüsü olarak değil, dönüştürülmüş bir deneyim olarak yansıyor. Renkler, bilinçli bir tercihle değil, doğadan devralınan birer armağan gibi kullanılıyor. Sanatçı, bu yaklaşımını “doğanın vericiliğine saygı duymak” olarak tanımlıyor: Tasarlamaktan çok, dinlemeye odaklı bir üretim süreci…

Çağımızın kopukluk, hız ve aşırı uyarana dayalı yapısına karşılık, 365 Mevsim bizleri bir durmaya, bakmaya ve hissetmeye davet ediyor. Bu sergi, yalnızca estetik bir deneyim değil; aynı zamanda bir şifa alanı. Voigt’un çalışmaları şu soruyu fısıldıyor: “İçsel bir sürekliliğe ulaşmak, yeniden bir bütünün parçası gibi hissedebilmek için sudan neler öğrenebiliriz?” Bu sorunun cevabı, belki de sergi salonundaki o sessiz titreşimlerde gizli.

Jorinde Voight'un 365 Mevsim adlı üçüncü kişisel sergisi, Salı-Cumartesi günleri 10:00 – 19:00; Pazar günleri ise 12:00 – 19:00 saatleri arasında Dirimart Pera’da görülebilir.