Cavit Çetin Güner ve oğlu
RÖPORTAJ: Işıl Evrim AKGÜN FOTOĞRAFLAR: Ergun CANDEMİR/BEBEĞİM
“Oğlumu kucağıma aldığımda; kendimi dünyayı devirebilecek kadar güçlü hissettim”
Çocukluk yıllarından beri baba olmayı hayal eden oyuncu Cavit Çetin Güner, 24 yaşındayken bu düşüne kavuşmuş. Ali Demir’in doğumuyla birlikte kendini daha güçlü hissetmeye başladığını belirten başarılı oyuncu, oğluna vadedebileceği en önemli şeyin koşulsuz sevgisi olduğunu söylüyor. Biz de Cavit Çetin Güner’le babalık üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Oldukça genç yaşta evlenmiş ve çocuk sahibi olmuşsunuz…
Bence evlilik için genç bir yaş değil, geç bile oldu. Bana kalsa 17 yaşımda da evlenirdim ya da doğru kadını bulsaydım çoktan baba olmuştum diyebilirim. Çocukları çok seviyorum.
Bir bebeğiniz olmasına nasıl karar verdiniz?
Ben küçüklükten beri çocukları çok severim. Hep benim de bir bebeğim olsun isterdim zaten. Ama anne olabilecek bir kadından olması için özen gösterdim. Türkü Hazer (Ali’nin annesi)’den önce başka bir kız arkadaşım vardı, çocuğuma annelik yapar diye düşünmüştüm ama o istememişti. Türkü, zaten çocuk isteyen ve anneliğine güvenebileceğim biriydi. Ona evlenme teklif etmedim, çocuk yapmayı teklif ettim, kabul etti.
Cavit Çetin Güner ve oğlu
Oğlunuzu kucağınıza aldığınız an ne hissettiniz?
Doğmadan önce, küçücük bir bebeği kucağıma nasıl alacağım diye düşünüyordum ama Ali Demir tombul doğdu. Hemen aldım kucağıma ve o an dünya karşıma gelse devirebilecek kadar güçlü hissettim kendimi.
Babalık duygularınızı nasıl tarif edersiniz?
Babalığa sorumluluk gözüyle bakmıyorum. Freud’a sormuşlar: “Çocuğumuz oldu sizce nasıl yetiştirmeliyiz?” diye, “Nasıl yetiştirirsen yetiştir, yanlış yetiştireceksin.” demiş. Şartsız ve koşulsuz sevgi duyuyorum. Benim çocuğuma vadedebileceğim tek şey sevgi. Benim babam, ne doğduğum günü bilirdi, ne de kaçıncı sınıfa gittiğimi. Geleneksel yapıdan dolayı bizim ailede çocukları öyle kucağına alıp sevmezlerdi. Ama babamın beni sevdiğini hep bilirdim. Ve iyi ki babamdı... Babamdan gördüğüm babalığı göstereceğimin garantisini veririm ve fazlasını vermek için elimden geleni yapıyorum.
Cavit Çetin Güner ve oğlu
Birlikte nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Ali Demir, Ekim 2010 doğumlu. Onunla içinde şiddet olmayan eğlenceli oyunlar oynuyoruz. Tabi içgüdüsel olarak saç çekme, özellikle altını değiştirirken oyuncak atma gibi dönemleri oluyor ama genelde bütün işlerimizi oyunla yapıyoruz. Ali’nin tabanca, ok, kılıç gibi oyuncakları yok, şiddetten uzak, hatta haberi bile yok. Savaş malzemesine, cephaneye ihtiyacı yok çünkü biz ona barışı öğretiyoruz.
Ebeveynlerinin ayrı olması sizce bir çocuğu nasıl etkiler?
Açıkçası normal olan bu değil elbette ama eğer evde anlaşmazlık, uyumsuzluk varsa öyle bir ortamda yetişmesinden daha doğru bir karar bence. Uzmanların dediğine göre 3 yaşından önce yapılan ayrılıklarda çocuk düzeni böyle algılıyor ve yadırgamıyor. Ama illaki hayatın bir yerinde soracak “Neden siz de diğerleri gibi beraber değilsiniz?” diye… Şu an her şeyi anlatıyoruz, o gün de böyle yapabileceğimizi düşünüyorum.
Cavit Çetin Güner ve oğlu
Ali Demir isminin bir hikayesi var mı?
İsim konusuna çok takılmadık, doğduktan sonra koyduk. Hatta babamın adını koymayı düşündüm ama hayatta olmadığı için bana hüzün verdiğine karar verip koymadım. Yine çocuğum gibi sevdiğim kız kardeşim Ali ismini koydu. Ben de karakteristik özelliği için Demir adını koydum, güçlü olsun diye… Hem Türkü’nün ölen amcasının ismiydi, anlamlar kattık kendimizce.
Geçtiğimiz yıllarda okul dizilerinde öğrenci rollerinde oynarken şimdi baba rollerinde oynamaya başladınız. Bunda baba olmanızın etkisi var mı?
Ha ha yok! Ben daha önce gay rolünde de oynadım yine olsa yine oynarım. Ben oyuncuyum. Rol gereği şu an bıyığım var ama hala liseli genci de oynayabilirim.




