Bugün 5 günlük protein+sebze diyetime bir gün ara verdim ve yine saf proteinlerle beslendim. Ve bugünümün kral yemeği tabii ki akşam yemeğimdi:) Ben somona bayılırım. Geçen hafta asıl saf proteinli zamanımda yemek çok istedim ama nasip bugüneymiş…
Annemin enfes somon tarifini hemencecik sizlerle paylaşıyorum…
Somonları fırına vermeden önce sütlü sosun içinde akşamdan ya da sabahtan bekletiyoruz. Balıkların bu sosun içinde en az 3-4 saat kalması gerekiyor. Ne kadar çok kalırsa o kadar güzel olurmuş, piri öyle söylüyor?
Yağsız sütün içine çok az zeytinyağı ve çok az tuz koyuyorsunuz, balıkları da içine koyup buzdolabında zamanınız ne kadar ise bekletiyorsunuz. Daha sonra balıklarınızı iyice süzüyorsunuz fakat o sütlü sosunuzu dökmüyorsunuz. Onunla hala işimiz var… Fırın tepsisinin dibine çok az sıvı yağ sürüp bir soğan ile bir limonu dilimliyorsunuz balıkları üzerlerine diziyorsunuz. Üstlerine de o sütlü sostan elinizle serpiştiriyorsunuz. Ayrıca o kalan sütün içine çok az salça koyuyorsunuz ki resimdeki kızarıklığı ve güzelliği verebilsin… Ve doğru fırına veriyorsunuz. 200 derecede pişirdikten sonra resimdeki görüntüyü mideye indirmenin keyfini ise doyasıya yaşayabilirsiniz? Özgürsünüz!
Eğer saf protein gününüzde değilseniz ve normal protein+sebze günündeyseniz ise içine brokoli, havuç, domates, biber vb. her şeyi koyabilirsiniz… Damak tadınıza göre bir düzenleme yapmakta da özgürsünüz…
Biz bu haliyle midemize indirdik, yanında bir iki salatalık turşusu ile…
Bol bol sıvı tüketmek insanı biraz zorluyor tabii. Hele ben normalde günde 1-2 bardak suyla geçiştirirken birden 1 litreden fazla sıvı tüketmeye başlayınca lavabo olmayan bir yerde olduğumda kendimi çok tehlikeli bir yerde gibi hissediyorum. WC'ler bu aralar en çok ziyaret ettiğim yerler. Ama hiç şikayetçi değilim, kendimi çok hafif ve çok zinde hissediyorum.
Sabah yataktan kendimi kazıyarak uyanmıyorum, yorgunluk ve şişkinlik hissetmiyorum. Vücudumdaki değişimleri gördükçe tartıdaki ideal kilomu göreceğim günü iple çekiyorum.
Bu arada yürüyüşe başlamadım fakat evde kendim her gün 200 mekik ile 200 şınav çekiyorum. Kendimi yormadan dinlene dinlene… Ayrıca güvendiğim bir markanın selülit kreminden aldım. Yarından itibaren onu da kullanmaya başlayacağım. Kilo verirken aynı zamanda sıkılaşmak 2. önemli kural…
Yarın sabah ki kilomu merak ediyorum… Ama kendimi diyette gibi hissetmemem ve hayatımdan memnun olmam beni çok mutlu ediyor… Zorlanmadan kilo vermek hayal değilmiş artık buna eminim.
Sizde hala bahaneler uydurmaya devam ediyorsanız, artık bundan vazgeçin! Geç kalmış sayılmazsınız bana yetişebilir, belki de beni geçebilirsiniz, belli mi olur;)
Gözde
Annemin enfes somon tarifini hemencecik sizlerle paylaşıyorum…
Somonları fırına vermeden önce sütlü sosun içinde akşamdan ya da sabahtan bekletiyoruz. Balıkların bu sosun içinde en az 3-4 saat kalması gerekiyor. Ne kadar çok kalırsa o kadar güzel olurmuş, piri öyle söylüyor?
Yağsız sütün içine çok az zeytinyağı ve çok az tuz koyuyorsunuz, balıkları da içine koyup buzdolabında zamanınız ne kadar ise bekletiyorsunuz. Daha sonra balıklarınızı iyice süzüyorsunuz fakat o sütlü sosunuzu dökmüyorsunuz. Onunla hala işimiz var… Fırın tepsisinin dibine çok az sıvı yağ sürüp bir soğan ile bir limonu dilimliyorsunuz balıkları üzerlerine diziyorsunuz. Üstlerine de o sütlü sostan elinizle serpiştiriyorsunuz. Ayrıca o kalan sütün içine çok az salça koyuyorsunuz ki resimdeki kızarıklığı ve güzelliği verebilsin… Ve doğru fırına veriyorsunuz. 200 derecede pişirdikten sonra resimdeki görüntüyü mideye indirmenin keyfini ise doyasıya yaşayabilirsiniz? Özgürsünüz!
Eğer saf protein gününüzde değilseniz ve normal protein+sebze günündeyseniz ise içine brokoli, havuç, domates, biber vb. her şeyi koyabilirsiniz… Damak tadınıza göre bir düzenleme yapmakta da özgürsünüz…
Biz bu haliyle midemize indirdik, yanında bir iki salatalık turşusu ile…
Bol bol sıvı tüketmek insanı biraz zorluyor tabii. Hele ben normalde günde 1-2 bardak suyla geçiştirirken birden 1 litreden fazla sıvı tüketmeye başlayınca lavabo olmayan bir yerde olduğumda kendimi çok tehlikeli bir yerde gibi hissediyorum. WC'ler bu aralar en çok ziyaret ettiğim yerler. Ama hiç şikayetçi değilim, kendimi çok hafif ve çok zinde hissediyorum.
Sabah yataktan kendimi kazıyarak uyanmıyorum, yorgunluk ve şişkinlik hissetmiyorum. Vücudumdaki değişimleri gördükçe tartıdaki ideal kilomu göreceğim günü iple çekiyorum.
Bu arada yürüyüşe başlamadım fakat evde kendim her gün 200 mekik ile 200 şınav çekiyorum. Kendimi yormadan dinlene dinlene… Ayrıca güvendiğim bir markanın selülit kreminden aldım. Yarından itibaren onu da kullanmaya başlayacağım. Kilo verirken aynı zamanda sıkılaşmak 2. önemli kural…
Yarın sabah ki kilomu merak ediyorum… Ama kendimi diyette gibi hissetmemem ve hayatımdan memnun olmam beni çok mutlu ediyor… Zorlanmadan kilo vermek hayal değilmiş artık buna eminim.
Sizde hala bahaneler uydurmaya devam ediyorsanız, artık bundan vazgeçin! Geç kalmış sayılmazsınız bana yetişebilir, belki de beni geçebilirsiniz, belli mi olur;)
Gözde
