Haftasonu nerede, ne yesek?

CENTO PER CENTO

Erol & Varol Kaynar kardeşlerin sahibi olduğu Eksen Group bünyesindeki İtalyan restoranı ‘Cento Per Cento’ Abdi İpekçi Caddesi’nde İstanbullu lezzet tutkunlarına hizmet vermeye başladı. Londra’daki ünlü İtalyan restoranı ‘Latium’un şefi Marizio Morelli’nin mönüsünü hazırladığı restoranın mimarisine ise Sami Savatlı imza attı.

Şamdan Plus // Sinan Özedincik

Savatlı, doğal deriler, masif ahşaplar ve mozaik kaplamaları, bronz ve sıva yüzeylerle bir arada kullanarak sıcak, samimi ve rafine bir mekan yaratmış.

 İtalyan tarzının tüm inceliğini her ayrıntısında taşıyan mekanda, tavanı kaplayan ahşap kafesler, duvarlarda lake yüzeylerle birleşen ahşap tuğlalar, demir ve bronz detaylar mekanın kimliğini oluşturan mimari detaylar olarak göze çarpıyor.

Cento Per Cento’nun konsepti İtalyan günlük yemek yeme alışkanlıkları üzerine kurulmuş. Ayrıca yeni neslin rahatlık anlayışı düşünülerek mönüdeki başlangıçlar, atıştırmalık porsiyonlarında servis ediliyor.

Bu sayede değişik tatları uygun fiyatlarla deneme fırsatı bulabiliyorsunuz. Mutfak şefi Maurizio Morelli’nin ev yapımı ravioli tutkusunu İstanbul’a taşıdığı çok özel mönüde taze makarnalar, klasik İtalyan ev yapımı tiramisu dikkat çekiyor.

Bir Napoli klasiği olan metre ile pizza ise diğer İtalyan restoranlarından ayrılan başka bir özelliği. 50 santimden başlayan pizzalar büyük ilgi görüyor. Şık, zarif, özgür Cento Per Cento, açılalı daha iki hafta bile olmadan adından sıkça söz ettirmeyi başardı.

Rahat dekoru ve uygun fiyatları Türkiye’deki benzerlerinden farklılık gösteren mekan, kısa zamanda İstanbul’un en iyiİtalyan restoranlarından biri olmaya aday.

İSMİNİ ‘BOUKOLEON SARAYI’NDAN ALDI

Tarihi yarımadada, turistler kadar İstanbulluların da ilgisini çekecek bir balık restoranı açıldı. Sultanahmet’teki ‘Boukoleon Fish Restaurant’ adlı balıkçı, Yeşilköy’deki ‘Eski Ev Balık Lokantası’nın sahipleri Sedat Öztürk, Selami Akkuzu ve Cemal Şeker tarafından İstanbul’a kazandırıldı. Boukoleon Fish Restaurant ismini, bugünkü Cankurtaran ile Kumkapı arasındaki Çatladıkapı mevkiinde, ‘Tekfur Sarayı’ diye de bilinen Bizans sahil sarayı ‘Boukoleon Sarayı’ndan alıyor. Tarihi yapılara meraklı olan restoranın ortaklarından Selami Akkuzu, Yeşilköy’den sonra ikinci şube için yaptığı araştırmalardan sonra Sultanahmet’teki binayı çok beğeniyor ve burada Boukoleon Fish Restaurant’ı açıyorlar.

Dokuz yıldır Yeşilköy Eski Ev Balık Lokantası’nın ortakları olan çıraklıktan yetişmiş Sedat Öztürk, Selami Akkuzu ve Cemal Şeker, tüm deneyimlerini yeni şubelerine aktarmışlar. Restoranın mutfağı ve mönüsü Eski Ev Balık Lokantası’nın yılların verdiği tecrübeyle adından söz ettiren mutfak şefi İsmail Cihan’ın yönetiminde hazırlanıyor. Balık tutkunlarına özel mönüsüyle iki katta hizmet veren restoranın ilk katı 150, teras katı ise 90 kişilik. İspanyolların paella’sının yanı sıra İtalyanlar’ın lezzetli risotto’su da deniz mahsullü yapılıyor. Özenerek yapılan paella masaya büyük bir tavada getiriliyor. Grup yemekleri için ideal olan bu yemeği, mutlaka tatmanızı tavsiye ederim. Restoranın sahipleri, mekanın tarihi kimliğini bir kenara atmayarak duvarlarını, tarihi yerleri betimleyen resimlerle süslemiş.

PARK MANZARALI MEYHANE

Maçka Parkı’ndaki muhteşem konumuyla dikkat çeken Machka Park Meyhanesi; muhteşem mezeleri, dekorasyonu ve dillere desten Machka Fasıl grubu ile konuklarını ağırlıyor. İstanbul yeme içme, eğlence hayatına farklı bir soluk getiren ve eğlenceli geceleriyle dikkat çeken Machka Park Meyhanesi, konukları için lezzetli ve unutulmaz anlar vaat ediyor. Şef Harun Yıldız’ın ustalıkla hazırladığı mezeleri ve gurme lezzetleriyle fark yaratan meyhane, şehrin merkezinde muhteşem Maçka Parkı manzarası eşliğinde yemek yemeğe ve eğlenmeye olanak sağlıyor ve her yaştan insanın keyfine eşlik ediyor. Sektörün önde gelen isimlerinden Uğur Bozkurt’un işlettiği Machka Park Meyhanesi konuklarına muhteşem mezeler ve gurme lezzetlerin yanı sıra, Machka Fasıl Grubu ve Ünsal’ın muhteşem sahne performansı ile unutulmayacak bir eğlence sunuyor. Rahat ve konforlu dekorasyonuyla sıcak bir ambiyansa sahip olan mekan, tadıyla, eğlencesi ile ve asla ödün vermediği hizmet kalitesi ile İstanbul’un favori adreslerinden biri olacak gibi görünüyor.

ARMUTLU’DA ÇOK ÖZEL BİR KAHVALTI

Soğuk kış günlerinin gelmesiyle birlikte sıcacık bir ortamda farkını fark edeceğiniz kahvaltı mönüsü ve güleryüzlü hizmeti ile ‘Farketmez Restoran’ hafta sonları kahvaltı seremonisini sevenleri ağırlıyor. Erkenden yapılan domatesli, zeytinli tazecik ekmekleri, çeşit çeşit peyniri, zeytini, reçeli, balı, pralini, pekmezleri, birbirinden lezzetli Farketmez yapımı olan salam, sucuk, sosis, panchetta, hindi füme, döş, antrkot cherizzo’nun yer aldığı şarküteri tabağı, burada tadabileceğiniz lezzetlerden sadece birkaçı... Sofranıza getirilen taze sebzeleri, özel salataları ile Farketmez Restoran, aradığınız lezzetleri keyifli sabahlar ile birleştirebileceğiniz bir adres.
Ürünlerin doğal-organik ve her şeyin el emeği göz nuru olduğu mekanın kahvaltı mönüsünde bildiğiniz tatları farklı yorumlarla tadacaksınız. Tüm bu kahvaltı çeşitlerinin yanında, isteyene istediği yumurtayı, omleti, krepi yapan işletme, bu kadarla sınırlı kalmayıp kendi yaptıkları taze poğaça, taze donat ve gene sıcak Waffle da servis ediyor. Yine özel ve değişik hazırlanan 16 çeşit zeytinyağlılar kahvaltı mönüsüne ayrı bir renk katıyor. Sıcak ve soğuk büfelerinde Türk geleneksel mutfağının unutulmaz tatlarını barındıran mekan bu lezzetleri kendine özel sunumuyla birleştiriyor.

LEVON PATISSERIE’DEN OPERA PASTASI

Levon Balıkçıoğlu’nun sahibi Levon Patisserie, yeni yılı yepyeni bir tasarım ve tatla karşıladı. Opera Spesiyal adlı bu tat, Fransa’nın ünlülerinden Opera Pastası’nın bir varyasyonu. Pastadan kullanılan kek Joconde, adını Leonardo da Vinci’nin meşhur Mona Lisa’sından alıyor. Levon Balıkçıoğlu özel bir değişiklikle Joconde kekini klasik versiyonundaki gibi bademle yapmak yerine Antep fıstığı tozuyla hazırlıyor ve ev yapımı portakal likörü ile ıslatıyor. Bu özgün yanıyla da damaklarda unutulmaz bir lezzet senfonisi yaratan Opera Spesiyal pastasının üstündeki çikolata detayları da dünyaca ünlü Sidney Opera Evi’ne bir gönderme...

TÜRK LEZZETLERİ...

Swissotel The Bosphorus, İstanbul’un muhteşem Boğaz manzaralı restoranı Cafe Swiss, ocak ayı boyunca her perşembe misafirlerine Türk mutfağının lezzetlerini sunuyor. Boğaz’la baş başa, eşsiz lezzetleri tatmak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat Cafe Swiss Restoran’da. Restoranın zengin açık büfesi Swissotel The Bosphorus İstanbul’un executive şefi Kurt Johnson’ın hazırladığı lezzetlerden oluşuyor. Türk mutfağının en güzel tatlarını her perşembe Cafe Swiss Restoran’da hissedebilir, ailenizle ve dostlarınızla keyifli saatler geçirebilirsiniz.