Hayat bazıları için yaşlandıkça güzelleşir
LIFESTYLE

Hayat bazıları için yaşlandıkça güzelleşir

Yaşlılık denince akla hep kötü şeyler gelir: Kırışık bir cilt, hafıza kaybı ve ölüm. Kaçınılmaz olana dair korkular, yaşlanmanın olumlu tarafını, yani uzmanlaşmayı unutturuyor.

GÜNCELLEME TARİHİ: 15 Mart 2010

1950'lerde doğmuş kuşağa mensup çoğu kişi, emeklilikten sonraki hayatın sadece bir çöküş süreci olmadığını fark ediyor. Hâlâ öğrenecek şeyler, yapılacak işler ve yaşanacak maceralar var.

Akranları emekli olmuş birçok kişi, mesleğinde ilerleme kaydediyor. 69 yaşındaki Plácido Domingo hala şarkı söylüyor, orkestra yönetiyo rve iki operayı idare ediyor. Son 43 yıl içinde gösteri düzenlemekten dolayı defalarca tutuklanan Rus insan hakları savunucusu 82 yaşındaki Lyudmila Alexeyeva, polisleri kışkırtıp rahatsız etmekte uzmanlaştı. Guiness Rekorlar Kitabına dünyanın en yaşlı berberi olarak giren 98 yaşındaki Anthony Mancinelli hâlâçalışıyor ve kendi saçlarını kendisi kesiyor. The New York Times'tan Vincent M. Malozzi'ye konuşan Mancinelli, "Emekli olmak aklımdan bile geçmiyor, çünkü çalışmak beni hayata bağlıyor" diyor.

Ellili yaşlardaki çok sayıda insan, çalışarak dinç kalıyor. Hatta 55 yaş ve üzeri bazı çalışanlar, yeni kariyer peşinde.Indiana eyaletinin Leo şehrinde yaşayan Janet Mitchell, aile içi sorunlarda arabuluculuk yapacak sosyal hizmet görevlilerini, rahipleri ve diğer çalışanları eğitiyor. Mitchell, The New York Times'tan Elizabeth Pope ile yaptığı söyleşide, "Kurslara katılanların yarısı, yaşlı ebeveynleri olan 50'li yaşlardaki insanlar. Gençler bu işte pek inandırıcı olamıyor" diyor.

Yıllar boyunca edindikleri becerilere ve sahip oldukları bağlantılara güvenerek kendi işini kuran yaşlılar da var. Federal Küçük İşletmeler İdaresi rakamlarına göre, kendi işini kuran 55 ile 64 yaşları arasındaki Amerikalıların sayısı, 2000 ile 2007 yılları arasında yüzde 52 arttı. Cinde Dolphin, 55 yaşındayken bir pazarlama şirketi kurmuş. Dolphin, "Hoş zaman geçiriyorum. Çalışma saatlerimi kendim belirleyip, sevdiğim işlere de zaman ayırıyorum" diyor.

Yeni araştırmalar, zihinsel gelişimin ileri yaşlara kadar sürdüğünü gösteriyor. Barbara Strauss, The New York Times'daki yazısında, "Orta yaşlara girdiğimizde beynimiz resmin bütününü, yani ana fikri daha iyi kavrar. Bu yaşlara kadar iyi korunmuş olan bir beyin, hâlâ yeni sinir yolları oluşturabilir. Olayların detaylarını ve anlamını anlayan kişi, böylece önemli olan şeyleri fark etmekte ve çözüm yolları bulmakta, gençlere kıyasla daha hızlı olur" diyor.

Emeklilik yıllarının bir diğer avantajı da seyahate zaman ayırabilmek. Emekliler, Everest Dağı'na tırmanmak, İnka yolunda yürüyüş yapmak, hatta hareket eden bir helikopterin kanadında durmak gibi maceralara giriyor. Yaşlılık konusunda çok sayıda çalışması olan psikolog ve yazar Ken Dychtwald, The New York Times'tan Kirk Johnson'a, "Hayal bile edilemeyecek bir yaşam enerjisiyle dolu olan milyonlarca uzun ömürlü insan var" diyor.

Bakım evindeki yaşlıların bile acıma hissi uyandırmadığını söyleyen psikiyatr Doktor Marc E. Agronin, The New York Times'taki yazısında yaşlılığa bakışın öznel olduğunu vurguluyor. Agronin, "Kendi yaşımızın normal olduğunu düşünürüz. 18 yaşındayken, 50'li yaştakiler bize çok yaşlı gözükür. 50 yaşına geldiğimizde, bu kez 80'li yaşlarla ilgili aynı şeyleri hissederiz" diyor.

Peki, ya 100'lü yaşlardakiler? Agronin'in 100 yaşındaki bir hastası, "Bu kadar yaşlı olduğumu unutmuştum" dedikten sonra tombala oynamaya gidiyor.

Kathlyn Hotynski