Hiç sessiz kalmaz çöp adamlar
Bebeğim ve Biz
Çocukluğun hayatın tasasız, sorunsuz dönemi olduğuna inanmak isteriz, ama korkuları, rahatsızlıkları ve tepkileri ölçmek için konuşmak kadar önemlidir resimler... Hayal panosu…
Sözün tam açılımını hatırlayamayacağım, ama anlamı çok önemli. Bir yol bulamıyorsan, bir yol yaratırsın… Çocuklukta hayal gücünün desteğiyle daha çok şansı olmalıdır insanın. Denediniz mi bilmem, ama çocuklardan aynaya bakıp kendi isimlerini söyleyerek “Seni seviyorum, hem de tüm yaptıklarına, olduğun her şeye hatta yaramazlıklarına rağmen” demelerini isterseniz, bundan hiç kaçınmazlar. Hangimiz aynaya bu kadar kolay bakıp, ismimizi zikredip her şeye rağmen kendimizi sevdiğimizi söyleyebildik… Çocuklarla konuşmak en iyisi ama başka bir yol daha var. Çocuklarla yapmayı en çok sevdiğiniz aktiviteyi hatırlayın. İkinci sınıfa giden kızımın ödevinin parçası olan resimleri yapmak için rüşvet teklif ettiğimi hatırlarım. Kapışırdık, resim yapmak için…
Hiç sessiz kalmaz çöp adamlar
Hatta Ömer’in resimlerine de bulaşırdık. Bütün çocukların aslında Picasso olarak doğdukları sözünü bilirsiniz. Picasso’dan daha tutkulu olduklarına eminim. Resim çizmenin ve resmi okumanın çocuklarla ilişkilerdeki en değerli veriler olduğunda hemfikiriz herhalde. Bu resimler yüzünden başıma gelmedik kalmamıştı. Ömer’in anaokulunda çizdiği aile resmi başıma dert açmıştı. Çocuğun iç dünyasının yaşanan aile sorunları yüzünden nasıl darbe aldığını okumuştu rehberlik servisi… Ya Ali’nin duvarlara çizmekten kaçınmadığı resimlere ne demeli?
Hiç sessiz kalmaz çöp adamlar
Resimler çocukları yansıtıyor
Çocuk odalarının duvarlarını bırakın çocuklar kendi izleriyle kaplasınlar. Daha özgün, özel, içsel bir şey olabilir mi evinizde? Düşekalka çocuklarımızı büyütürken ayağımızın takıldığı engelleri görmek için harita, pusula olur çocuk resimleri… Hiç üşenmediğim bir çocuk etkinliği varsa o da çocuklarımla resim yapmaktır. Dünyadaki en kötü resimden daha kötü resim yapmam büyük talihsizlik olsa da çöp adamların zayıf bedenlerinin ne kadar güçlü anlatımları olduğunu bilirim pek çok anne gibi. Hiç sessiz kalmaz çöp adamlar, kollarının bacaklarının uzunlukları, çarpıklıkları, kafalarının büyüklükleri, ayaklarının altında yamuk yumuk uzanan tek bir çizgi bile bir dünyayı anlatmaya yeter. Keşke eşler de resimlerle anlaşabilse böyle… Mesajları anlamak ve aktarmak için daha sevimli bir yol olabilir mi? Akşam eve geç gelen sorumsuz kocaya ayağının altına bir çizik attırmasak da, üzgün yüz çizerek sitem edebiliriz. Biliyorum “Kim takar?” diyeceksiniz. “Keşke…” diyorum ben de. Ali, her gün beni işe, elimin üstünü damgalamadan yollamıyor. Beklentilerini, geçmiş günün izlerini buluyorum o gülen, ağlayan veya somurtan yüzlerde... Biraz zorlanmış bir yuvarlağın içinde iki nokta, bir kesik çizgi ya da aşağı/yukarı doğru bir dudak çizgisi… Kulaklar ve saçlar için 4-5 yaşlarını beklemek gerekti. Çocukluğun hayatın tasasız ve sorunsuz dönemi olduğuna inanmak isteriz, ama korkuları, rahatsızlıkları, tepkileri ölçmek için konuşmak kadar önemlidir resimler… Hatta daha samimi, direkt ve eğlenceli aktarımlardır.
Hiç sessiz kalmaz çöp adamlar
Hayal Panosu’nda çirkin resim yok
Birkaç gece önce uykudan önceki sohbetin uzadığını fark edip çocukların odasına girdiğimde oğlumu başını yastığa gömmüş ağlarken gördüm. Resim öğretmenini çok sevmesine rağmen, ona karşı çok mahcup olmuştu… Eda öğretmenin, çöp adamlarının bile kötü olduğunu söylemesine içerlemişti. Çok üzgündü. İçimdeki ses ne kadar iyi resim çizdiğini bildiğimi, öğretmeninin yanıldığını söylemek istiyordu. Yıllar önce başıma geleni paylaşmayı tercih ettim. Orta ikinci sınıfta, bir yaprağı bütün detaylarıyla çizmemi isteyen resim öğretmenime sadece bir çizginin olduğu defalarca silinip, karalanmış neredeyse delinmiş bir kağıt verebilmiştim. Ertesi gün azmedip koskoca bir şiiri ezberleyip bir başka konuda yetenekli olduğumu ispata kalkmış, kendimle de savaşıp yüzlerce yaprağı toplayıp bütün müsvedde kağıtlara yaprak resmi çizmiştim. Bugün ağaç, doğa resimlerinde iddialı olmama rağmen, hala çöp adam seviyesinde resim yapabildiğimi söyleyebilirim. Oğluma bütün bunları anlatırken, karikatürü ne kadar sevdiğini hatırlattım. Üstelik resimlerini çok seviyorduk. Kendini öğretmenine kanıtlaması gerekmiyordu. Yanında götüreceği Dila’nın resimlerini belki de hiç göstermeden kendisinin en güzelini yapacağına emindim. Çünkü benim gibi öğretmeni de biliyordu ki Hayal Panosu’nda asla çirkin resim yoktur. Bu bahar daha çok bahar ve çiçek resmi çizelim. Gülen yüzlerinizin bol olması dileğiyle...




