İspanya'da müslümanlığın izlerini taşıyan bölge: Endülüs

Şamdan

İspanya’da bir dönem Müslümanlığın egemen sürdüğü bölgeyi ifade eden Endülüs, günümüzde en cazip tatil destinasyonları arasında bulunuyor. Birçok ırk ve dinin izlerini taşıyan bölgede, doğal ve tarihi güzelliklerin yanı sıra güneş ve denizin de tadını da çıkarabilirsiniz.

Güney İspanya’nın Sevilla, Cadiz, Cordoba, Malaga, Granada, Huelva, Jaen ve Almeria şehirlerinden oluşan Endülüs, coğrafi açıdan tam bir tabiat harikası. Endülüs aslında, 711-1492yılları arasında İber Yarımadası’nda Müslümanlığın etkisi altında bulunan bölgelere verilen isim. İberya Yarımadası’nda Müslüman Araplar’ın fethettikleri Güney Batı Avrupa’daki bütün topraklar (bugünkü ispanya, Portekiz ve Güney Fransa), ‘Müslüman İspanya’ kastedilerek Endülüs adıyla anılırken, Hıristiyanların1085 yılında başlattıkları Reconquista(Endülüs’ü Müslümanlardan geri alma hareketi) ile birlikte toprak kaybı hızlandıktan sonra sadece İslam hâkimiyetindeki yerler bu isimle anılır olmuştu.

Coğrafi ve kültürel konum itibarıyla Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ile doğrudan ilişkili olan bölgede, Arapça, Berberice, Latince, İspanyolca, Katalanca, Portekizce ve Fransızca olmak üzere yedi dil konuşuluyor. Yedi ırk ve üç büyük semavi din mensupları bir arada yasıyor.

Endülüs’ün hem tarihi zenginliğini hem de muhteşem güzelliğini keşfetmek isterseniz turizm acentelerinin turlarını kullanabilirsiniz. Bu turlarda, genellikle ilk durak Madrid oluyor ve sonra Granada, Sevilla, Cordoba, Malaga ve Cadiz’i içeriyor.

Boğa güreşleri, Flâmenko dansları ve renkli gece hayatı ile ilginç bir tatil merkezi olan Madrid’de Puerto Del Sol, Plaza Mayor, Paseyo de laCastellana, Boğa Güresi Arenası, Gran Via, Plaza de Espagna, Kraliyet Sarayı, Puerto De Alcala görülecek yerler arasında yer alıyor.

Granada’nın uzun süren Arap geçmişinden, geniş surlarla çevrili çok güzel bir bütün olan Elhamra’yı görebilirsiniz. Bir tepede bulunan Alcazar yapıları, Alcazaba kalıntıları, Generalife’ı ve Pedro de Machua’nın yaptığı Karl V’in sarayını içine alan, Magriblilerin son barınağı olan dar ve beyaz sokaklara bu güzel semti gördükten sonraki durak Sevilla.

Sevilla’daMuvah hitler döneminden kalma eski Ulu Cami’nin yerine 15 yüzyıl’da inşa edilmeye başlanan katedral, Arap, gotik ve rönesans tarzı sarayların yan yana yükseldiği krallık malikanesi Alcazar, Altın Kule denilen kale, birçok ortaçağ kilisesi, 51. Paula Rahibeler Manastırı, Belediye Sarayı görülecek yerler arasında.

Cordoba’da 785 yılında başlanan ve 987’de tamamlanan Batı İslam sanatının en tekili yapılarından biri olan Cordoba Camii, Musevi Mahallesi ile Plaza Mayor görülmeli.

Pablo Picasso’nun doğum yeri Malaga ise, aynı zamanda Costa del Sol’e geçiş noktası olan hareketli bir şehir. Burada Alcazaba Kalesi ve Picasso Müzesi’nin gezdikten sonra ünlü plajlarında ve barlarda keyifli zaman geçirebilirsiniz.

İspanya’nın Batı kıyısında bir yarımada üzerindeki Cadiz’de Endülüs ruhunu tarihle iç içe yasayacaksınız. Cadiz’de göz alıcı plajlar ve sahildeki şirin kafeler sizi bekliyor. Playa Victoria sahili boyunca sıralanan kulüpler de eğlence tutkunlarını ağırlıyor.