Juliette Minchin’in Türkiye’deki İlk Sergisi “Where the River Burns”
Zeyrek Çinili Hamam, 19 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Fransız sanatçı Juliette Minchin’in Where the River Burns başlıklı mekâna özgü kişisel sergisini sunuyor.
GÜNCELLEME TARİHİ: 14 Ağustos 2025
Anlam de Coster küratörlüğünde gerçekleşen ve Minchin’in İstanbul’daki ilk sergisi olan sergi, 16. yüzyıldan kalma hamam yapısının yakın zamanda gün yüzüne çıkarılan Bizans Sarnıcı ile soğukluk bölümlerine yayılıyor. De Coster’ın davetiyle Minchin, hamamın mimari belleği ve zamana direnen ritüelleriyle diyalog kuran yeni bir proje üretti. Balmumu, kalay ve kâğıt gibi malzemelerin dönüşümüne dayanan bu çalışma; arınma, kehanet ve bakım temalarını merkeze alıyor.
Malzemenin Hafızası ve Ritüellerin İzleri
Sergi, geleneksel bir hamam ziyaretinin ritüel akışından esinlenerek kurgulandı. Ziyaretçiler yeraltındaki sarnıca adım attıklarında, Minchin’in imzası haline gelen balmumu perdeler sembolik bir eşik oluşturuyor ve onlara rahatlama, soyunma ve dönüşüm anlarını çağrıştırıyor. Bu işler, dış katmanların ve toplumsal kimliklerin geride bırakılarak ritüel alanına geçişin yapıldığı soğukluk mekânlarına referans veriyor. Sanatçının ellerinde balmumu hem bir deri hem de bir kabuk hâline geliyor: esnek, koruyucu ve geçirgen.
Süreç odaklı işler sarnıcın geçitlerinde devam ediyor. Bunlar arasında sanatçının “Hydromancies” serisinden, yarı saydam kâğıt üzerine su, pigment ve ateşin etkileşimiyle yarattığı narin çizimlerden oluşan yeni üretimler yer alıyor. Bu çizimler, hem gökyüzü haritalarını hem de el falı motiflerini çağrıştırıyor; hamam kültürüne ve hamamın banisi Barbaros Hayreddin Paşa’ya uzanan bilimsel ve mistik geleneklerle yankılanıyor. Minchin, kehanet amacıyla erimiş metallerle uygulanan kadim bir yöntem olan molybdomancy (kurşun dökme) pratiğinden de ilham alıyor. Sanatçının İstanbul’da ürettiği yeni kalay yerleştirmeler, sarnıcın uhrevi atmosferinde akışarak danteli andıran yansıtıcı formlara dönüşüyor. Kalaydan işlerin bazıları ise hamamın restorasyonuyla doğrudan diyaloğa giriyor, arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılan tarihi objelere gönderme yapıyor.
Sanatçı İstanbul’daki süreci boyunca şehrin adak ve dilek temelli inanç pratiklerinden de etkilendi. Yerel kiliselerden topladığı, bir zamanlar umutla yakılmış yarı yanmış mumlardan oluşturduğu yeni bir iş; kolektif özlem, hafıza ve spiritüel tortular için heykelsi bir taşıyıcıya dönüşüyor. “Where the River Burns”, ritüel, mimari ve malzemenin ısıyla dönüşümünü bir araya getiriyor. Minchin’in yerleştirmeleri kutsal ile gündelik, anıtsal ile mahrem olan arasında bir yerde konumlanıyor.

Hamamın Belleğinde Çağdaş Bir Yolculuk
Balmumu, kalay ve kâğıtla çalışırken bile Minchin; arzunun izlerini, bakımın kendine özgü hareketlerini ve adanmışlığın eylemlerini kaydediyor. Hamamı ise, maddenin metafora dönüştüğü ve ritüellerin alev alıp canlandığı bir mekâna çeviriyor. Minchin’in sergisi, Zeyrek Çinili Hamam’ın güncel sanat programı kapsamında gerçekleşen dördüncü proje ve 18 Ocak 2026’ya kadar görülebilir. Program, tarih boyunca toplumsal bir işlev üstlenen hamamların şifa, aidiyet ve bir araya gelme mekânı olma misyonunu; herkese açık, ücretsiz sergi ve etkinliklerle günümüzde yaşatmayı amaçlıyor.




