Mindfulness ile Zihinsel Sükunet Mümkün

Yaz aylarının getirdiği huzur ve yavaşlama geride kaldı, şehir hayatının gürültüsü ve temposu ise yeniden kendini hissettirmeye başladı. Trafik korna sesleri, okul zilleri, ofis telefonları ve elimizden düşürmediğimiz dijital cihazların sürekli bildirimleri arasında zihnimiz adeta bir kaos merkezine dönüşüyor. Sessizliğin artık modern çağın lüksü haline geldiğine dikkat çeken TalkTuBaNa’nın kurucusu ve mindfulness mentoru Tuba Müftüoğlu, bu gürültü içinde sükunet alanı yaratmanın mümkün olduğunu vurguluyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre gürültü kirliliği, çağımızda stres ve uyku bozukluklarının temel nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak kısa süreli sessizlik anlarıyla stres seviyemizi azaltmak, odaklanma becerimizi artırmak ve duygusal dengeyi desteklemek mümkün hale geliyor. Avrupa ve Amerika’da giderek daha fazla ilgi gören sessizlik inzivaları, Türkiye’de de kendine yer bulmaya başladı. Katılımcılar birkaç gün boyunca konuşmadan, telefonlarını kapatarak ve doğayla baş başa kalarak sessizliğin şifasını deneyimliyor. Şehir yaşamında gürültüye fazlasıyla alışmış bireyler için bu tür deneyimler zihinsel farkındalığı artıran güçlü adımlar arasında yer alıyor. Mindfulness egzersizleriyle bu sessizlik anlarını günlük yaşantımıza entegre ederek zihinsel dayanıklılığımızı geliştirebiliriz. Gün içinde 10 dakikalık kulaklık molalarıyla dış dünyadan uzaklaşmak, doğa sesleriyle terapi yapmak, sessizlik anlarında hislerimizi not etmek ya da sadece bir otobüs yolculuğunda çevremizi gözlemlemek bile fark yaratabiliyor. Çay demlerken çıkan sesleri dinlemek ya da kahve kokusuna odaklanmak gibi küçük pratiklerle bile içsel bir sükunet yaratmak mümkün. Modern şehir hayatında sessizlik artık bir lüks değil, sağlıklı bir yaşamın temel ihtiyacı haline geliyor. Mindfulness aracılığıyla sessizliğe bilinçli bir şekilde alan açmak, hem bireysel hem de toplumsal ruh sağlığımızı destekleyen güçlü bir adım olarak karşımıza çıkıyor.