Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
Büyük şehirlerin, çalışma hayatının ve sonsuz koşuşturmacanın bize verdiği tatsız hediyelerden biridir panik atak bozukluğu. Konuk yazarımız Yaprak Gökçöl, zaman zaman kendi hayatını da zehir eden panik atak bozukluğu konusundaki deneyimlerini bizler için içtenlikle kaleme aldı.
Panik atak bozukluğu modern çağın getirdiği yoğun stresin tetiklediği ciddi bir rahatsızlık. Eğer siz de kendinizde benzer semptomlar olduğunu hissederseniz profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
Gazetelerde çıkan yazı dizileri, televizyonlarda yapılan programlar ve çok satan kitaplar hastalık hakkında herşeyi zaten anlatıyordu. En doğrusu yıllar içinde bu hastalıkla yaşamayı öğrenen kendim ve arkadaşlarımdan öğrendiklerimi aktarmak olabilir diye düşündüm. Ama baştan uyarayım, bu yazı panik atak hakkında bilinmeyen herhangi yeni bir şeyi veya mucize bir iyileşme yöntemini anlatmayacak. Sadece şimdiye kadar öğrendiklerimi ve çevremden duyduklarımı aktaracak.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
Başta Önemsemedim
Soğuk bir kış günü 21 yaşında genç bir öğrenci olarak okuldan eve dönerken hissettiğim duygunun pek üstünde durmamıştım. Anidenorada (İngiltere’de) yapayalnız olduğum gerçeği ve (okuldan tanıdığım insanlar dışında) sevdiklerimden binlerce kilometre uzakta olduğumun farkına vardığımda hissettiğim ağlama duygusu beni şaşırtmış ve çok sarsmıştı. Ani bir panik duygusu ve tatsız bir his tüm akşam peşimi bırakmasa da bu sıkıntılı duygu durumu ertesi gün tarafımdan tamamen unutuldu. Biraz daha geriye dönersek, ilkokul öncesinde yüzme öğrenirken duyduğum panik duygusunu çok net hatırlıyorum. Ama tahmin edeceğiniz gibi bir kere yüzme öğrenildikten sonra bu duygu da unutuldu ve tatil zamanları iple çekilmeye başlandı. Daha öncesinde ise sadece çok küçükken boğazlı kazak giyerken korktuğumu ve ağladığımı hatırlıyorum. Sonuçta bu sevimsiz duygu ileri yaşlara geldiğimde beni daha şiddetli bir biçimde ve depresyona eşlik ederek ziyaret etti. Doğal olarak soluğu doktorlarda aldım ve nur topu gibi bir hastalık sahibi olduğumu öğrendim: Panik Atak Bozukluğu.
Bu arada 90’lı yıllar öncesinde adını bile duymadığımız bu hastalığın adı da her yerde giderek daha çok duyulur olmuştu. Kendisiyle aramın düzeldiği ve panik atak hastalığını düşünmediğim zamanlarda bile neredeyse her yerde onun adını duymak mümkündü. Ya bir tanıdıkta daha panik atak vardı veya bir arkadaşın arkadaşında...
Bazen dergi ve gazetelerde ünlü isimlerden biri kendisinin de “panik ataklı” olduğunu açıklıyordu. Bu hastalıktan çeken ünlülerin listesi çok uzun; Nicole Kidman, Kim Basinger, Winona Ryder, Alanis Morrisette, Courtney Love, Nicholas Cage, Calista Flockheart, Johnny Depp ve Sheryl Crow bu isimlerden sadece birkaç tanesi. Örneğin, Kim Basinger panik atak krizleri hakkında en açık konuşanlar arasında. İlk atağını yaşadığı zaman o kadar korkmuş ki bir ay boyunca evinden çıkamamış. Sonunda çareyi terapi yardımı almakta bulmuş. Kızı Ireland’ı dünyaya getirmesinin ve annelik duygusunun da hastalığına iyi geldiğini söylediği biliniyor.
Kişinin geçirdiği duygusal bir travma sonrasıya da zor dönemlerinde ortaya çıkan panik atak bozukluğu tedavi edilmediği takdirde hastanın yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürüyor. Üstelik kişinin çevresindekiler de bu durumdan olumsuz etkileniyor.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
Belirtiler Aynı Ama...
İşin garip yanı hastalığın verdiği duygu (istenmeyen bir durum veya andan kaçma ve kurtulma isteği başta olmak üzere bir dizi heyecan ve anksiyete belirtisi semptom) aynı lsa da her insanda farklı nedenler sonucu ortaya çıkıyor ve farklı belirtiler gösteriyor. Hastaların bazıları belirtileri tamamen kendi başına atlatmak isterken, bazıları doktor doktor dolaşıp kalp veya başka bir fiziki hastalığının olup olmadığından sonsuz kere emin olmak istiyor.
Panik atak bozukluğunun neredeyse hiçbir belirtisi kalmayacak kadar iyileşen arkadaşlarımda var, yıllardır bu hastalıkla boğuşan ve günlük yaşamını ona göre düzenleyip, bir türlü tam olarak iyileşemeyenler de... Hepsinde ve kendimde gördüğüm ortak nokta şu: Sıkıntınızı önemsemez ve umursamadan günlük yaşamınızı sürdürürseniz hastalık sanki zayıflıyor ve güçsüzleşiyor. Ona teslim olup kendinizi bıraktıkça daha da güçleniyor... Stres, atakları tetikleyen en büyük faktörler arasında.
Tedavide ilaç kullanmak ve terapi desteği almak çok önemli. Günümüzde stresten kaçmanın ne kadar zor olduğu ise ortada. İşte o zaman geleneksel tıp tedavisinin yanında alternatif tıptan da bazen rahatlamak amacıyla yararlanılabiliyor. Örneğin, yoga ve nefes egzersizlerinin panik atak krizlerini yenmede başarı sağladığı birçok kişi tarafından söylenmekte. Özellikle bilinçli yapılan nefes egzersizlerinin rahatlamada yararlı olduğu ve anksiyeteyede iyi geldiği biliniyor.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
Panik atak hastasıysanız, bu konuda yazılmış kitapları okuyarak düşmanınızı tanımanızda yararlı. Böylece terleme, nefes almada güçlük, kalp çarpıntısı gibi semptomları hissettiğiniz zaman kendinize bunların geçici ve tamamen psikolojik olduğunu telkin ederek -biraz da olsa- rahatlayabiliyorsunuz.
Belirtiler erken fark edilip etkin bir tedavi uygulanırsa hastaların yüzde 70’inde tam iyileşme görülüyor ya da belirgin düzelmeler olabiliyor. İlaç ve birlikte uygulanan psikoterapi başarısı kanıtlanmış tedavi yöntemleri.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
Panik Ne Anlama Geliyor?
Panik aslında anksiyete demek. Normalde vücudumuzun tehlike anında salgıladığı adrenalin hormonuna verdiği tepkiye anksiyete ve paniğin katılmasıyla içinde bulunduğumuz yer ve durumdan kaçma isteği duyarız. Panik atak bozukluğu hastalarında ise bu denge bozulduğu için tehlike olmayan durumlarda da bu ani ataklar oluşmaya başlar. Eğer sizde veya bir tanıdığınızda panik atak varsa, bence bilmeniz gereken enönemli şey o sırada korkmanın saçma bir reaksiyon olduğunu kendinize bıkmadan tekrar tekrar hatırlatmak ve sakinleşmek.
Daha sonraları ise nelerden kaçınıyorsanız ve korkuyorsanız (örneğin kalabalık yerlere gitmekten çekinmek gibi) onları ufak adımlarla yenmeye çalışmak. Bir de tabii en önemli şeylerden biri krizin en fazla 15-20 dakika içinde geçecek olması.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
Bence, hayata karşı fazla hassas olmak panik atak bozukluğuna yakalanma riskini artırıyor. Bu fikre tamamen kendi yaşadıklarım sonucunda vardım. Duygusal çalkantı ya da travmalar kişiyi savunmasız hale getirebiliyor. Kendine güven de bence hastalığı yenmede önemli bir faktör. Zaten herhangi bir konuda kendine güven eksikliği yine hastalığı tetikleyen faktörler arasında. Belki de bu nedenle biten ilişkiler de insanın kendine güvenini sarstığı için panik atak özellikle bu anlarda kişiyi yoklamayı çok seviyor. Bütün bunların yanında aşırı kafein ve nikotin tüketimi ve B vitamini yetersizliğinin de (yanlış diyetlere dikkat!) vücudu zayıf düşürüp panik atağı tetiklediğini unutmayalım.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
Benim panik atakla uğraşma maceram hâlâ devam ediyor ama hakkında bilgi sahibi oldukça ataklara karşı da daha güçleniyorum. Arkadaşlarımdan da tamamen iyileşen ve çok az tekrarla karşılaşan kişiler var. Gördüğüm kadarıyla başarılı bir kariyer, destekleyici bir sevgili ya da mutlu bir evlilik gibi faktörler her zaman işe yarıyor. Bu kişiler arada bir geçirdikleri krizleri daha hafif atlatıyor ve bununla daha kolay başediyorlar. Krizler sırasında hissedilen korku kişiye çok gerçek gibi gelse de o anda herşey gibi bunun da geçeceğini düşünmek eniyi yol. Sonuçta ne demişler, sabır acı ise de meyvesi tatlıdır...
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
PANİK ATAK BOZUKLUĞU VE TEDAVİSİ
Psikiyatrist Dr. Eşber Ayaydın’la günümüzde -özellikle gelişmiş toplumlarda- milyonlarca kişiyi etkileyen panik atak bozukluğunu konuştuk.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
1 Bu hastalığın tedavisi var mı?
Son yıllarda psikiyatrlar artık tedavide geniş bir ilaç çeşitliliğine sahipler. İlaçla tedavide tedavi oranları yüz güldürücü. Etkin bir tedaviile hastaların yaklaşık yüzde 70’inde tam iyileşmeya da belirgin düzelmeler olabiliyor. İlaç ve psikoterapi kanıtlanmış en başarılı yöntemleri.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
2 Panik atak kadınlarda mı erkeklerde mi daha çok görülüyor, hangi yaş aralıklarında daha çok rastlanıyor ve belli başlı nedenleri var mı?
Araştırmalar, kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla panik bozukluk görüldüğü şeklinde. Bozukluğun başlangıç yaşı 15-25 ve 45-54 yaşları arasında dağılım gösterir. Hastalığa yatkınlık yaratan, başlatan ve sürdüren biyolojik ve psikososyal etkenlerin nasıl bir mekanizma ile bunu yaptıkları hâlâ belirsiz.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
3 Hastalığın tekrarlamaması için neler yapılmalı?
Toplum, özellikle anksiyete ya da panik atağ ıbaşlatacak stres etkenleri ve riskli durumlarla nasıl baş edilebileceği konusunda bilinçlendirilmeli. Kişideki belirtiler tekrarlasa bile kendisine artık hastalıkla baş etme konusunda daha güçlü olduğu açıklanır.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
4 Panik atak ve panik bozukluğun farkları nelerdir?
Panik atak aniden başlayan ve bir nedeni olmayan bir anksiyete bozukluğudur. Atak sırasında yaşanan sıkıntıya bedensel belirtiler eşlik eder. Kişi çıldırma, ölüm ve kontrolünü kaybetme korkuları ile bulunduğu ortamdan kaçmak ister. Panik bozukluk ise hastalığın ismidir.
Panik Atak’la nasıl ve neden yaşıyoruz?
5 Tedavinin başarısı için yapılması gerekenler nelerdir?
İlk etapta hastanın içinde bulunduğu koşullar, hastalığın şiddeti ve yarattığı yetiyitimleri gibi etkenler detaylı olarak değerlendirilerek her hasta için bireysel bir tedavi planlanmalıdır. Kişinin ve çevresinin hem hastalık hem de tedavi süreci hakkında bilgilendirilmesi de son derece önemlidir.
Cosmopolitan




