Şehirde Kahve ve Kahvaltının Favori Durakları
Güne keyifli bir başlangıç yapmak isteyenler için İstanbul’un dört bir yanındaki yeni nesil kahve ve kahvaltı mekânları; taze hamur işleri, özel demleme kahveler ve samimi atmosferleriyle öne çıkıyor.
GÜNCELLEME TARİHİ: 31 Ekim 2025
Yazar: Melda Yüzbaşıoğlu
Fotoğraflar: Basın Bülteni, Mekan
İstanbul’da sabahlar artık sadece hızlı bir kahve molasından ibaret değil. Şehrin farklı semtlerinde açılan mekanlar, üçüncü dalga kahve akımını, taze kruvasanları, özgün sandviçleri ve özenle hazırlanmış kahvaltılarıyla güne ritim katıyor. Reşitpaşa’dan Moda’ya, Bağdat Caddesi’nden Balat’a uzanan bu duraklar hem lezzet hem de atmosfer arayanlara yeni keşifler sunuyor. Padoca, Pomo Pomo, Spresso & Co. ve Vermilion gibi mekânlar, geçmişin dokusunu modern tatlarla buluşturarak İstanbul’da sabah ritüelini bir deneyime dönüştürüyor.


Padoca
Padoca’nın hikâyesi, 2004’te San Francisco’daki ekşi maya kültürü ve “tarladan sofraya” yaklaşımından alınan ilhamla başladı. Doğal fermantasyonun sağlık ve karakter katan ruhunu İstanbul’a taşımak isteyen Padoca ekibi, 2018’de Reşitpaşa’da kapılarını açtı. Adını São Paulo’daki mahalle fırınlarının samimi buluşma kültüründen alan Padoca’da, kendi ekşi mayalarıyla hazırlanan ekmekler, brioche’lar ve kruvasanlar başrolde. Gün boyu servis edilen kahvaltı menüsü, geleneksel tatları modern dokunuşlarla buluşturuyor. Glutensiz tatlı alternatifleri, taze hamur işleri ve kahveyle mükemmel uyum yakalayan kruvasanlarıyla Padoca, sürdürülebilirlik anlayışını da merkeze alıyor; artan mayayı farklı tariflerde değerlendiriyor. Fırından çıkan her ürüne bir zanaat eseri gibi yaklaşan Padoca, İtalyan panettonesini kendi yorumuyla hazırlıyor, cuma günleri challah ekmeği pişiriyor ve simit ile pide gibi yerel lezzetleri sevgiyle sunuyor. Akşamları ise küçük kutlamalar ve dostane buluşmalarla ev sıcaklığında bir atmosfer yaratıyor. Yakında açılacak franchise satış noktalarıyla İstanbul’un daha geniş bir alanına ulaşmaya hazırlanan Padoca, mahalle ruhunu koruyarak büyümeyi hedefliyor. Harper’s Bazaar’ın seçkilerinden üç imza kahvaltı tabağı ise mekânın karakterini özetler nitelikte: kendi challah ekmeğiyle hazırlanan Monte Cristo, pastırmalı ve doyurucu Eggs Benedict ve hafta sonlarının vazgeçilmezi, ferah Ricotta, Limon & Haşhaşlı Pancake.


Pomo Pomo
Bağdat Caddesi’nin enerjik atmosferine taptaze bir lezzet yorumu getiren Pomo Pomo, İtalyan sokak kültürünü İstanbul’a taşıyor. Menüdeki yıldız, dışı hafif çıtır, içi yumuşacık focaccia ekmeği… Her gün taze pişirilen bu özel ekmek, zeytinyağının aromatik dokunuşuyla hazırlanıyor ve özgün malzemelerle birleşerek ortaya hem sade hem de sofistike sandviçler çıkarıyor. Pomo Pomo’nun yaklaşımı, hızlı ama özenli bir mutfak anlayışını temsil ediyor: Lezzetli, taze, kaliteli ve İtalyanca bir dokunuşla şehrin temposuna uyum sağlıyor. Menüde farklı peynir ve şarküteri seçenekleriyle hazırlanan focaccia sandviçlerin yanı sıra, espresso, matcha gibi içecekler ve klasik tiramisu ya da torta di fragole gibi tatlılar da yer alıyor. Sokağın ritmini ve İtalyanların gündelik yemek keyfini bir araya getiren Pomo Pomo, Bağdat Caddesi’nde sadece bir öğle molası değil, küçük bir kaçış alanı sunuyor. Bir dilim focaccia eşliğinde “la dolce vita” hissiyle.


Spresso & Co.
Balat’ın tarih kokan sokaklarında, 16. yüzyıldan kalma bir fırının dönüştürülmesiyle hayat bulan Spresso & Co., geçmişin mimari dokusunu günümüzün sade kahve kültürüyle buluşturuyor. Tarihsel kimliği korunan yapı, abartıdan uzak, net ve ferah bir atmosfer sunuyor. Burada her şeyin merkezinde yalnızca iyi kahve var. Üçüncü dalga yaklaşımını benimseyen mekân, nitelikli çekirdekler ve dengeli kavurma profilleriyle çalışıyor. Menüde espresso bazlı içeceklerin yanında farklı demleme yöntemleri de yer alırken, her fincanın arkasındaki hikâye yalın bir dille paylaşılıyor. Spresso & Co., hızlı bir sabah molasından uzun bir çalışma saatine ya da sessiz bir hafta sonu buluşmasına kadar günün her anına uyum sağlayan işlevsel bir ortam yaratıyor. Konforlu oturumlar, düzenli akış ve özenli servis, kahvenin odağını kaybettirmeden sürdürülüyor. Balat’ın yaşayan dokusu içinde bu kafe, semtin meraklı gezginleri için pratik bir durak, mahalle sakinleri içinse güvenilir bir günlük ritüel noktası. Sonuçta Spresso & Co., geçmişin dinginliğini bugünün kahve anlayışıyla harmanlayarak, sade, tutarlı ve samimi bir kahve deneyimi sunuyor.


Vermilion
Moda’nın kalbinde, tarihi bir binanın altındaki küçük ama ışık alan bu mekan, grafik tasarımcı Ceren ve mimar/web tasarımcı Hakan tarafından hayata geçirildi. İç mekan tasarımı ve duvarlardaki tablolar, açıldığı hafta içinde Ceren’in elinden çıkarken, sonuç hayal edilenden çok daha etkileyici oldu. Menüsü küçük olsa da özenle hazırlanan ürünler, kaliteli içeriklerle sunuluyor; vitrininde günlük taze kurabiye ve poğaçalar yer alıyor. Önümüzdeki haftasonları için ekşi mayalı sandviçler de menüye eklenmeyi bekliyor. Mekanın Moda’daki konumu, önünden geçen tramvay ve tarihi dokusu, burayı hem semtin sakinleri hem de ziyaretçiler için özel bir durak hâline getiriyor.




